Rock'n Coke'ta eksik olan ne

COCA-Cola sağolsun, gayet güzel bir festival hediye etti İstanbul'a. 6-7 Eylül'de Hezarfen Havaalanı'nda kurulacak olan ve Rock Kasabası olarak anılan alanda düzenlenecek Rock'n Coke'a daha önce seyretme şansı bulamadığımız gruplar gelecek.

Konserlerde artık sıkılan fakat rock festivallerini seven biri olarak, sonuna kadar desteklerim bu festivali.

Pet Shop Boys, The Cardigans, Simple Minds, Suede, Echo & The Bunnymen, Sugababes, Guano Apes, Hooverphonic, The Delgados, Dreadzone ve Dirty Vegas festivalin yabancı grupları.

MFÖ, Athena, Mercan Dede, Duman, Nil Karaibrahimgil ve yaptıkları işleri uzun süredir heyecanla izlediğim Rashid (Son albümleri harika) yerli ayağını üstleniyor festivalin.

Bir de DJ çadırı ve onun meşhur konukları var.

Festivali organize eden kişilerin neredeyse tamamını tanıyorum. Ortaya çok iyi bir iş çıkaracaklarına eminim.

Fakaaaaat, şimdi benim bir eleştirim olacak.

Bakın, gelenlerin hepsi iyi, hepsi hoş. Fakat ya gelmeyenler. Şunu demek istiyorum, nerede bu festivalin ‘‘headliner’’ı, yani bomba grubu, yani lokomotifi.

Yok işte. Pet Shop Boys, bir rock festivali kadrosunda fazlasıyla sırıtan bir grup. Kötü grup demiyorum bakın, rock festivaline cuk diye oturan bir grup değil.

Pet Shop Boys'a itirazım yok. Fakat bir rock festivalinin ana grubu olmaz, olamaz.

The Cardigans, Hooverphonic, Dirty Vegas sevdiğim gruplar. Ama bakın büyük rock festivallerine, hepsinde alt gruplardır bunlar. Kötü olduklarından değil ama ‘‘headliner’’ olamazlar şu anki durumlarıyla.

Simple Minds'ı çok severdim. ‘‘Don't You Forget About Me’’ filan hálá sevdiğim şarkılar arasında. Ama Simple Minds, en son 10 sene önce filan büyüktü.

Suede derseniz, 1996 filan olması lazım en parlak dönemleri. Yani ‘‘Animal Nitrate’’ dönemleri.

Echo & The Bunnymen, canlı seyretmeyi en çok istediğim gruplardan biridir. 1980'lerde yaptıkları albümleri dön dolaş tekrar dinlerim. Tamamen kişisel bir durum ama bu festivalde en çok onların ismini gördüğüme sevindim.

Şimdi başa dönelim. Bu kadro bir festivalde olması gereken, iyi isimlerden oluşuyor ama bir Radiohead, bir Limp Bizkit, bir U2, bir Red Hot Chili Peppers, bir Coldplay, bir R.E.M. getirmezseniz büyük rock festivali olamazsınız.

Bu ilk sene. Gelecek seneler için muhakkak düşünülüyordur. Fakat ilk sene mühim değil mi?

Bu kadroya, iddia edildiği gibi yurtdışından seyirci gelme ihtimali bence düşük. Türkiye'de bulunan yabancılar için güzel bir sürpriz olmaktan öteye gitmez.

Bakın, burnumuzun dibinde, Yunanistan'da yıllardır güzel konserler oluyor. Türkiye'den sadece iki konser için tur düzenlendi. Biri U2, diğeri de Radiohead.

Bu verdiğim örnek durumu özetleyecektir sanırım.

Ben yine de 6-7 Eylül'de orada olup eğleneceğim tabii. Ama dost acı söylermiş, bu festivalin büyük topluluk eksiği var maalesef!

80'ler çalan radyo

SANLI Ergin keşfetti bu şahane radyoyu. Bir gün odasına girdiğimde Honeydrippers'ın ‘‘Rockin' At Midnight’’ adlı şarkısı çalıyordu. Şarkıyı duymayalı kafadan 10 yıl olmuştur. O bitti, Real Life'ın ‘‘Catch Me I'm Falling’’i başladı. ‘‘Hişş, birader bu dinlediğin nasıl bir albümdür senin?’’ dememe kalmadan Feargal Sharkey'in ‘‘A Good Heart’’ı başladı. Kafayı 1980'lere takmış biri ancak evde hazırlamış olabilir. ‘‘Ne bu usta?’’ dedim. ‘‘1980'ler çalan bir internet radyosu’’ dedi. Adres şöyle: www.80s.fm. Süper bir istasyon. Benim dinlediğim süre içinde DJ filan yoktu. Bir de oyunlar bölümünde Pac-Man, Space Invaders filan var. Ses kartı, speaker'ı filan bulunan bir bilgisayarınız varsa takılın, çok eğlenceli oluyor.
Yazarın Tüm Yazıları