LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
- Günaydın sayın başkanım.
- Günaydın Hilmi Bey, ne şeyttircektin?..
- Ehem...
- Agh! Yine şey dedim di mi ben!
- Önemi yok efendim.
- Kurtulmaya çalıştıkça dilime yapışıyor şeyini şey ettiğimin şeyi!
- ...
- Neyse, ne şeyttirecektin sen bakalım? Agh! Fesuphanallah! Ne var bugün programda?
- Malum bugün 23 Nisan, Koltuğa oturacak çocuk geldi efendim.
- Aaaa, gelsinler gelsinler...
- Gel bakalım çocuğum, başkanımız seni kabul edecek...
- Nasıl yani? Ben onu kabul etmeyecek miyim? Ben başkan diil miyim?
- Ha-ha! Hilmi Bey esprilisinden bulup getirmişsin maaşallah. Sen temsili başkan olucaksın yavrucuğum.
- Bana başkan olacaksın dediler, anlamam!
- Ha-ha- haaaa! Gel, gel, peki başkan ol bakalım sen şimdi. Adın ne senin yumurcak?
- Adım Ali. Ben şimdi başkanım di mi?
- Evet Ali, sen şimdi başkansın.
- Öksürün bakalım; nedir benim yetkilerim?
- Öhö! Yetkin çok, sen milletin seçtiği meclisin başkanısın.
- Ben ne istersem o oluyor di mi şimdi?
- Tabii yavrucuğum. Her şey demesek de, pek çok şey olabilir.
- Koltuğu yükseltin önce bi bakim...
- Hı?
- Koltuk, koltuk...
- Oldu mu yavrucuğum?..
- İyi...
- Siz şimdi burada tam olarak ne yapıyorsunuz?
- Milletin bize verdiği yetkiyle, yine millet için çalışıyoruz.
- Millet kim?
- Sen, ben, hepimiz. Annen, baban, deden...
- Babam zaten çalışıyor. Siz ne yapıyorsunuz?
- Senin ve arkadaşlarının daha güzel, daha müreffeh, daha aydınlık bir ülkede yaşamaları içiiiiin?
- Valla benim gördüğüm kadarıyla pek bir şey yapmıyorsunuz. Benim babam daha çok çalışıyor.
- Aha-ha! (Hilmiiii, nerden şeyttiniz bu toramanı?) Biz de çok çalışıyoruz Ali...
- Ben seni televizyonda gördüm oturuyorsun öyle.
- Aha-ha! çocuk işte... Olur mu orada çok mühim işler görüşüp, çok mühim kararlar alıyoruz biz.
- Bi kere de kavga ediyordunuz.
- Şakalaşıyor amcalar, kavga etmiyorlar.
- Öyle şaka mı olur?
- Aliciğim, istersen ben çalışayım artık, var mı başka istediğin, emrin?
- Var! Şimdi bana ‘Şeyini şeyettiğimin şeyi’ de bi kere.
- Yok devenin şeyi... Ha-ha-ha! Nereden de öğreniyorlar bilmem ki böyle şeyleri.
- Televizyonda gördüm seni ben; orada öyle diyordun.
- O öyle yanlış çıkmış. Der miyim hiç ben öyle şey!
- Çocuk mu kandırıyorsun, dedin işte, yine söyle.
- Olur mu aha-ha! (Basın alma içeri Hilmi Bey... Bu velet saçmalayacak, çok belli...)
- Ben başkan diil miyim? İstiyorum işte...
- Yavrucuğum olmaz! Haydi ben sana temsili evrak getireyim, sen onu imzala. Basın mensupları görüntü alsın, sonra benim işim var onlara bakayım...
- Ama ben başkanım, koltuk benim şeyim...
- Hade hade...
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları