CUMARTESİ öğleden sonra. Trabzonspor-Denizlispor maçı bitmiş, karışık teknikle birden fazla maç takip ediyorum.
Bayern Münih-Köln (Aslan Mondragon!), Bologna-Inter, Eurosport'ta "ski-jumping" derken Spormax'te demir attım: Middlesbrough-Wigan maçı başlamış.
Maçı sakin sakin anlatan İngiliz spikerleri tercih ettiğimden dil tercihi "orijinal" konumda.
Maça uyum sağlamaya çalışırken, Wigan'ın bir oyuncusu (Lee Cattermole adlı arkadaş!) M'Boro'lu bir oyuncuyu orak gibi biçti.
Oyun biraz devam edip durdu.
Kastını aşan faulden dolayı M'Boro'lu futbolcu sedyelik oldu. Fakat bir tuhaflık var. Çünkü spikerin umurunda değil.
O hala Clichy diyor, Van Persie diyor, Toure diyor...
Pardon, ne diyor?
Saydığı futbolcular Arsenal'de oynuyor. Arsenal o sırada başka bir stadda maç oynamakta. Spikerin kafası mı iyi?
Tabii değil. Sanırım teknik bir karışıklık neticesinde M'Boro-Wigan maçına Arsenal maçının sesini vermişler.
Biraz Türkçe takip ettim, baktım Tuncay da yedek, Eurosport'a geçtim.
60'ıncı dakika civarında Tuncay girerken baktım yayın normale dönmüştü.
Aslında bir maçı seyredip diğerini seyrederek vakit kazanmak enteresan da olabilirdi: İki maç birden. Büyük ihtimal sıkılırdım...
Hem ben başım sıkışınca dil tercihi tuşuyla dilimi konuşan birini buldum; ya Türkiye'de yaşayan ve maçı İngilizce seyretmesi gereken yabancılar ne düşünmüştür.
Kafaları karışmış olmalı.
Pek son saniye haberi olmadı
MARATON'da Şansal Büyüka'nın biz izleyenleri de dikkat kesilmeye sevk eden bir "yönetmene kulak kabartma mimiği" var.
Büyüka'nın yüzüne ciddi bir ifade yerleşiyor, gaipten gelen sesle arasına Erman Toroğlu'nun bile giremeyeceği bir mesafe koyuyor.
Hele bir de "Emin misiniz arkadaşlar?.." derse, bekle seyirci şok haber geliyor.
Pazar gecesi de böyle bir an yaşandı.
Şansal Büyüka, "Şimdi size bir son dakika, hatta son saniye haberi veriyorum" dedi ve Galatasaray Yönetimi’nin maç sonrası toplantısında yapılan minik fakat önemli açıklamayı duyurdu.
Ancak bu haberi 10-15 dakika önce TRT'deki Stadyum'dan öğrenmiştim ben.
Yani "son dakika" belki kurtarırdı fakat "son saniye" pek olmadı.
Lig TV uzun süredir futbol haberciliği yapıyor.
Bu haberde biraz gecikilmesi normaldir, habercilikte olur böyle vakalar.
Ancak şunu da görmek gerekiyor: Yıllar süren rakipsizlik dönemi belli bir kolaycılık ve ezbercilik getirdi Lig TV'ye. Şimdi durum değişik.
NTV Spor umutlarımı tam karşılamasa da faydalı oldu. TRT Spor kanalı ilginç olabilir.
Lig TV boş durmadı ve kendisini bazı açılardan yenilemek için hareketlendi tabii ki.
Fakat gazetelerin okunduğu "Günaydın Futbol"da ilk 20 dakika Akşam gazetesine ayrıldığında olmuyor mesela.
Siz bilirsiniz...
Grup dayanışmasıdır, eyvallah, siz bilirsiniz tabii. Fakat Akşam'ın köşe yazarlarının önemli bölümü zaten Lig TV yorumcusu ve her konudaki fikirlerini biliyoruz.
Maraton'da akşam Şansal Büyüka'yı dinliyorum mesela. Sabah kalkıyorum, Günaydın Futbol'da Şansal Büyüka'nın makalesi okunuyor. Günaydın Futbol bitiyor, Maraton'un tekrar yayını başlıyor: Tekrar Şansal Büyüka.
Sayın Büyüka alınmasın, "Bunu böyle yapın" dediğini sanmıyorum.
Ancak böyle küçük şeyler birikip kanalın genel algısını olumsuza çeviriyor.
Mesela ben sıkılıyorum; NTV Spor'a dönebiliyorum. Hatta kaderin bir cilvesi olsa gerek NTV Spor'da Sine Büyüka'dan bütün gazeteleri dinliyorum.
"Son saniye" işine dönelim.
Maraton'da "Arkadaşlarımız röportajları yayına hazırlıyor... Evet şu anda önümdeki ekrandan Arda'yı görüyorum... Bize biraz vakit verin, çok yoğun çalışıp hazırlıyor arkadaşlarım" denilmesi de artık ikna edici değil.
Çünkü o sırada TRT, CNN Türk, NTV ve Kanal Türk canlı röportaj yayınlıyor.
Seyirci olarak ben de "canlı"yı "bant"a tercih ediyorum. Yanlış anlaşılmak istemem, Maraton'u sonradan da olsa mutlaka seyrediyorum.
Ama habercilikte biraz yeniliğe ihtiyaç duyulduğu da gerçek. Dost olarak uyarmak da benim görevim. Kolay gelsin.
NOT: İngiltere Ligi HD yayınıyla, bizim ligin HD yayını sorunsalına hiç girmiyorum. Aradaki büyük farkın nedeni için zemin rengi, stat ışıklandırması, kamera açıları filan deniliyor. İki ligden de gündüz maçı seyrediyoruz. Bizim bazı sahalarımız da gayet yeşil. Onu nasıl açıklayacağız?..