BİR toplumun yüzde 41’i ruh halini ‘Kendimi sık sık yorgun, bitkin hissediyorum’, yüzde 19’u ‘Her zaman üzgün ve mutsuzum’, yüzde 9’u ‘Sık sık sallanıyorum ve titriyorum’, yüzde 3’ü ‘Sürekli endişeli ve sinirliyim’, yüzde 17’si de ‘Korkutucu düşüncelere sahibim’ şeklinde tanımlıyorsa, ortada hakikaten endişelenecek bir durum vardır di mi?
Önce kötü haber: Devlet İstatistik Enstitüsü’nün yaptığı ‘Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre bu toplum, bizim toplum.
Ama aynı araştırmadan ‘Türk Halkının Profili’ başlığı altında şöyle bir sonuca da varılabiliyor: ‘Mutluyum... Eşimden memnunum... İşimden memnunum... Gelirimden ortalama olarak memnunum... Sosyal güvenceden, aldığım eğitimden memnunum... Evde ve sokakta kendimi güvende hissediyorum. Asayiş hizmetlerinden, adalet sisteminden memnunum ve gelecekten umutluyum...’
Vallahi, biri bana bu araştırmayı uzatıp, ‘Hangi ülkede yapılmıştır?’ diye sorsaydı, hemencecik ‘Türkiye’ derdim zaten.
Ancak bizimle ilgili bir araştırmadan ‘Korkutucu düşüncelere sahibim ama her şeyden memnunum’ veya ‘Sık sık sallanıyorum ve titriyorum fakat eşimden de işimden de memnunum’ cevabı çıkabilirdi.
***
DİE’nin araştırması, belli ki gazetelerin de kafasını karıştırmış. Aynı araştırmayı Milliyet, ‘Devlet mutsuz ediyor’ başlığıyla verirken, Hürriyet ‘Meğer kadınlar çok mutluymuş’ sonucuna varmış.
‘Yok devenin kırmızı bağcıklı bale pabuçu! Biri muhakkak yanlıştır’ derseniz yanılırsınız. Çünkü araştırmayı okuduğunuzda iki sonuca da varmanın mümkün olduğunu görüyorsunuz.
Şahsi fikrim, araştırmanın biraz şişirilmiş olduğu yönünde. DİE anketörlerinin hakkını yemek istemem. Çok emek verdiklerine eminim.
Fakat sonuçlara bakınca; araştırmanın yalnızca bir akıl hastanesinde, bir de büyük indirim dönemine girmiş kadın ayakkabı mağazası önünde yapıldığı hissi uyandı bende.
Akıl hastanesi kısmını abartılı bulanlar ve yaşadığımız memleketin zaten açık bir akıl hastanesi olma yolunda hızla ilerlediğini, bunu görmek için gündüz yayınlanan kadın programlarını seyretmenin yetip de artacağını söyleyenler çıkacaktır. Ben o kadar ileri gitmeyeceğim.
Büyük indirim başlatmış kadın ayakkabı mağazası konusunda ise ısrarlı olurum.
Çünkü benim bildiğim kadarıyla bir kadının total mutluluğu yakaladığı tek an, ayakkabı aldığı andır.
Tamam, çikolata yiyen, eski sevgilisinin yanında kendisinden daha çirkin bir kadın gördüğünde sevinçten aklını kaybeden, spor salonunda yanında spor yapan kadında kendisinden fazla selülit fark eden (Bu kadar detaylı hákim değilim olaya, bir arkadaşım tüyo verdi) kadın da mutlu olur.
Ama son tahlilde, alışveriş yaptığı an zirvedir diye biliyorum kadının mutluluk tarifinde.
İşte bu parlak fikrimi bir projeksiyon aleti edasıyla DİE araştırmasının sonuçlarına yönelttiğim vakit vardığım sonuç budur: Pek kıymetli istatistik enstitümüz, bu araştırmayı bir kadın ayakkabı mağazasında yapmıştır.
Yoksa kimse beni ‘Mutlu musun?’ sorusuna Türkiye’de yaşayan kadınların yüzde 11.6’sının ‘Çok ama çok mutluyum...’, yüzde 48.4’ünün de ‘Mutluyum’ cevabı verdiğine inandıramaz.
Evli kadınların yüzde 65.9’unun, evli erkeklerin yüzde 62’sinin ‘Mutluyum’ demelerinin nedenini ise sadece ankete çift olarak cevap vermiş olmalarına bağlayabilirim.