Benim gerçek kazananım

Ancak bu başarı, Ali Osman Demirtaş mucizesini görmemize engel olmasın eyy vatandaş!

Bursa’dan bağımsız aday olarak seçime giren Ali Osman Demirtaş, seçim sürecinde yoğun şekilde çalıştı ve çıktığı milli irade tartısından alnının akıyla indi!
Medya tarafından çalışmalarının gölgelenmesine rağmen yılmadı, vaatlerini çay ocaklarında, meydanlarda vatandaşa iletmeye çalıştı ve karşılığını da aldı.
Belki milletvekili seçilemedi ancak seçmen Demirtaş’taki ışığı gördü ve oy yağdırdı.
Tamam, toplam 504 oy almış olabilir ancak mesela Bursa’da DYP’ye 15 oy çıktığını düşünürsek çoook başarılı olmuştur Sayın Demirtaş...

*

Vaatleri neydi Sayın Demirtaş’ın?
504 vatandaş niye oy vermişti, an itibariyle Türkiye’de geleceğimi emanet etmek istediğim tek gerçek lidere?
Bunları maalesef bilemiyoruz eyy vatandaş!
Çünkü Sayın Demirtaş’ın 4 kişi tarafından takip edilen dev çay ocağı mitingi de dahil olmak üzere bütün çalışmaları medya tarafından çarpıtılarak yansıtılmış, hedef saptırılmıştır!
Neymiş efendim, mitinglerini sadece yoldan geçenler veya o sırada orada ezilen midesini çay ve çift kaşarlı tost yemek suretiyle yatıştırmaya çalışan 3-5 kişi dışında kimse dinlememiş.
Haykırıyordu seçim öncesinde Ali Osman Demirtaş:
“Bir oy verin, dağları delerim. TBMM’ye gittiğim zaman farklı bir siyaset izleyeceğim. Ben Türkiye’nin selameti için bir siyasi devrim başlattım. Memleketimin kurtuluşu için bu mitingleri yapıyorum. İnşallah başarılı olacağım. Ben bütün emeğimi, alınterimi 78 milyona adadım...”
Sadece 504 kişi duymuş, ne gam!
Bursa’da 17 ilçeye, 500 köye ulaşan ve kendi ifadesiyle “ayırdığı 200 bin TL bütçe” ile 24 miting düzenleyen Demirtaş bir halk hareketi başlatmayı başarmış, o 504 muhterem seçmen de bu kutsal davanın ilk havarileri olmuştur.

*

Sayın Demirtaş dün de haberler arasındaydı...
Eşiyle birlikte oy kullandığı sandıktan kendisine “bir oy” çıkması ile inceden kafa buluyordu haber...
Bre gafiller!
“Eşi bile oy vermemiş” demeye getiriyorsunuz aklınızca.
Ama bu millet bu oyunu bozar, bozacaktır!
Nasıl bozacaktır “tam olarak bilemiyorum” ama bozacaktır demek istiyorum!
Hayırsever bir işadamı olan Sayın Demirtaş’ın DSP’nin üçte biri, Millet Partisi’nin yarısı kadar yol almasını küçük görenler çıkacaktır!
Ancak siyaset uzun soluklu bir iştir ve “eğer bi zahmet” öğrenebilirse ilkeleri doğrultusunda ilerlemeye hazır geniş bir kitleyi (mesela beni!) peşinden sürüklemeye yetecek bir başlangıç yapmıştır.

*

Seçim sonrasında yorgunluğunu Balıkesir’de atmaya çalışan Türk siyasetinin bu parlak ve gelecek vaat eden ismi kendisine ulaşan DHA muhabiri arkadaşımız Hasan Bozbey’e şu açıklamayı yaptı:
“Siyasi partilere ders vermek için aday olmuştum. Görevimi yaptım. Kazanıp kazanmamam da hiç önemli değil, kaybeden Bursa olur. Benim ihtiyacım da yok. Oy veren herkese teşekkür ederim. Vatandaşlarımız mitinglerimde söylediğim şeyleri unutmasın, hafızalarından çıkarmasın. Önemli olan halka anlatmaktı. Hırslı değilim, kazansaydım halk için devrim yapardım. Yapacağım reformları vatandaşa birebir aktardım...”
Biz öğrenemedik ama yine de ne mutlu bize!
Bundan sonra Sayın Demirtaş yılmamalı, hareketini kitleselliştirmeli, 504 havarisine eklenecek benim gibi destekçileriyle iktidara yürümelidir!
Peşinden yürüyeceğim, yürüyeceğiz!
Ne gülüyorsunuz?
Ne yani, 7 Haziran’da seçmenin koalisyon oluşturarak iktidar kapısını araladığı bu teneke muhalefete mi oy vereceğim?
Çok beklerler.
Bundan böyle Ali Osman Demirtaş’ın neferiyim, sizleri de beklerim...
Meydanlar büyük partilerinse çay ocakları bizimdir.
İnanıyoruz, başaracağız...