Başkalarının şarkılarına ruh üfleyen adam

Geçen hafta, kaybettiğimiz 70 yaşındaki Joe Cocker’ın ölüm haberini karşılama cümlesi memleketimizde “Aaaa, ‘Unchain My Heart’ı söyleyen adamdı di mi?” oldu genellikle.

Haberin Devamı

Oysa bu şarkı ‘kariyerinin en unutulmaz anı’ değildi


Kollarını bileklerinin üzerine kadar kıvırdığı uzun siyah pardösüsüyle barın karanlık sahnesinde belirir kahramanımız...
Yuttuğu cam kırıklarını viskiyle gargara yapmış izlenimi yaratan ve eşine zor rastlanır güzellikteki sesi kaplar atmosferi.
Adamımız o güne kadar Ray Charles’tan duymaya alıştığımız bir şarkı söylemektedir: Unchain My Heart.


Başkalarının şarkılarına ruh üfleyen adam


Bobby Sharp’ın yazdığı, haklarını Ted Powell’a sattığı şarkıyı Ray Charles da elbette şahane yorumlamıştır fakat ‘Unchain My Heart’ o video klip sonrasında bir ‘Joe Cocker’ şarkısıdır.
Oysa Joe Cocker’ın şarkı kadar girişte bahsettiğim uzun siyah pardösüyle de bütünleşen bu performansı ‘kariyerinin en unutulmaz ânı’ değildi.
‘Başkalarının şarkılarına ruh üflemek’ gibi muhteşem bir yeteneğe sahip olan Cocker’ın hikâyesi 1960’ların hemen başında, Britanya’nın ‘çelik merkezi’ Sheffield’da başlar...
Önce ‘Cavaliers’, sonra ‘Vance Arnold and The Avengers’ gibi küçük gruplar kurar.
Yıl 1961’dir. The Beatles’ın açtığı bayrağın gölgesinde yürümeye başlayan genç, parlak ve donanımlı tipler müzik dünyasında daha sonra ‘İngiliz İstilası’ olarak anılacak devrime hazırlanmaktadır.
Joe Cocker da bu ordunun öncü birliklerine sağlam bir yorumcu olarak katılmıştır.
Kariyeri boyunca haklı bir gururla taşıyacağı ‘Başkalarının şarkılarını harika yorumlayan adam’ rütbesini alır.
İlk denemesi The Beatles’ın ‘I’ll Cry Instead’i olur. Plak satmaz açıkçası ama Cocker’ın bundan yılacak hali yoktur.
Sık sık kadro değişikliğine gittiği grubu ‘Grease Band’ ile konser ağırlıklı bir kariyer yapmaya başlar.

Başkalarının şarkılarına ruh üfleyen adam


1968’de gayet manidar bir şekilde The Beatles’ın ‘With A Little Help From My Friends’iyle şansı döner.
“Arkadaşlarımın biraz yardımıyla...” manasına gelen bu şarkıyı stüdyoda kaydederken gitarda da Led Zeppelin’den Jimmy Page’in olması işin ‘manidar’ kısmını açıklamakta kolaylık sağlayacaktır.
Şarkının stüdyo kaydı iyidir, hoştur fakat Joe Cocker’ın yıldızının asıl parladığı an bu şarkıyı efsanevi Woodstock Festivali’nde söylediği andır!
Bu yazıyı yazmadan önce defalarca izlediğim performansına bir daha göz atma, kulak kabartma ihtiyacı duydum.
Hakikaten olağanüstü bir performans. Batik tişörtlü, o yıllarda 25 yaşında bir Joe Cocker... Belli ki ‘kafası güzel...’
Fakat ne muhteşem bir ses! Paul McCartney ve Ringo Starr da kabul ediyorlar zaten; şarkının hakkı o gün verilmiştir müzik tarihinde!

Haberin Devamı

Oscar’ı aldığı o meşhur şarkı

Haberin Devamı


1960’ları The Beatles’ın ‘yardımlarıyla’ geçen ve memleketinden çok ABD’de kabul gören Cocker, 1970’lerde ağırlıklı olarak alkol ve uyuşturucuyla mücadele etti. Ama 1970’lerde aynı zamanda en bilinen hit parçalarından birini de koydu ortaya.
Billy Preston ve The Beach Boys’dan Dennis Wilson’un (niyeyse adı pek geçmez) şarkısı ‘You Are So Beutiful’, kariyerinin en mühim kilometre taşlarından biri olarak kabul görür hâlâ.
1980’lere alkol ve uyuşturucuyla mücadelesinden harap şekilde ulaştığında yine bir mucize şarkı çıkar karşısına.
Phil Spector’un has adamı Jack Nitzsche ve Will Jennings’in yazdıkları ‘Up Where We Belong’u yorumlar Jennifer Warnes’la birlikte.
‘Subay ve Centilmen’ filminin über-romantik final sahnesinde çalan şarkı ABD’de 1 numara olmakla yetinmez ve 1983 yılında Grammy’den Oscar’a, Altın Küre’den BAFTA’ya bütün ödülleri toplar.
Gelelim ‘Unchain My Heart’a...
Aslında şarkı, ‘olayların merkezi’ kabul edilen ABD veya Britanya’da tektonik bir etki yaratmaz.
Fakat aralarında Türkiye’nin de bulunduğu başka ülkelerde (Almanya’da şarkının anayasal dokunulmazlığı vardır diyebiliriz abartarak) 1980’leri 1990’lara bağlayan şarkı olur.

Haberin Devamı

Başkalarının şarkılarına ruh üfleyen adam

Hep yürekten hep ciğerden


Joe Cocker, çalışkan bir müzik adamıydı.
Albümleri çoğunlukla müzik eleştirmenlerinin favorileri arasında yer almadı.
Ama herkes “gelmiş geçmiş en iyi beyaz soul ve rock şarkıcılarındandır” noktasında birleşmiştir.
Duyulduğu anda tanınan bir sese ve yürekten/ciğerden şarkı söyleme yeteneğine sahip olan Joe Cocker’a müzik eleştirmenlerinin aksine müzikseverler sahip çıkmıştır kariyeri boyunca.
Konserleri hep doldu, müzik dinleyicisi ve dünyaca ünlü müzisyen arkadaşları sesindeki mucizenin hakkını hep verdi.
29 Eylül 2014’e kadar sahnede kalma gücünü de böyle buldu sanırım.
Müzik dünyasının ağır işçilerindendi; eşine rastlanmaz sesi dünya döndükçe yaşayacaktır.
Arkadaşlarının yardımıyla, evet ama ondan öte sesinin hakkıyla...

Yazarın Tüm Yazıları