EĞİTİMİN DE BAŞKENTİ ANKARA

Haberin Devamı

Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı sonuçları geçen günlerde açıklandı.
Ankara 1. oldu.
Hemen belirtmeliyim, Başkentimizin eğitimcilerini temsil konumundaki bir kişi için, bundan büyük mutluluk olamaz.
Mesleki doyum dedikleri bu olsa gerek.

Kuşkusuz, her ilin kendine göre zorlukları var.
Ankara’nın da zorlukları var.

Birincisi, Ankara Türkiye’de en çok göç alan şehirler arasında ikinci sırada.
Geçen yıl Ankara’ya göç ederek tam 191 bin kişi geldi.
İkincisi, son on yılda Ankara’ya tam 14 bin derslik yapıldı. Bu, 80 yılda yapılan derslik sayısına eşit.
Ama ihtiyaç bitmedi.
Sınıflarımız hâlâ otuzun üstünde.
Okullarımızın neredeyse üçte birinde ikili öğretim yapılıyor.
Üçüncüsü, spor, konferans salonu, oyun alanı gibi fiziksel kapasitelerimiz yeterli değil.

ANKARA’NIN AVANTAJLARI

Haberin Devamı

Ankara’nın eğitim açısından küçümsenmeyecek avantajları da var.
Birincisi, deneyimli, fedakâr öğretmen ve idarecileri ellerini taşın altına koydular, çalıştılar.
İkincisi, Ankara, okumuş bir kent. Velilerimizin yüzde altmışı, en az lise düzeyinde eğitim almış durumda.
Üçüncüsü, okulların öğretmen ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde doksanbeşi giderilmiş durumda.
Dördüncüsü, Ankara’da mesleki eğitim oranı, yüzde kırkdokuz. Her iki lise öğrencimizden birisi mesleki eğitim alıyor.

BAŞARIYA GİDEN ADIMLAR MOTİVASYON VE TAKİP


Birincisi, her hafta pazartesi günü il milli eğitim müdür yardımcılarıyla- şube müdürleriyle ve eğitim denetmenleri başkan ve yardımcılarıyla toplanarak il düzeyinde yapılan çalışmalar, aksaklıklar, yapılması gerekenler ayrıntılarıyla değerlendirildi.
İkincisi, ilçe milli eğitim müdürlüklerinde de aynı gün, aynı içerikte, ilçe düzeyinde değerlendirmeler yapıldı.
Üçüncüsü, okullarımızda da idari düzeyde her hafta, öğretmenler düzeyinde de ayda bir yapıldı bu değerlendirmeler.
Dördüncüsü, yılda iki kez, tüm il, ilçe ve okul idarecilerinin katıldığı değerlendirme toplantıları yapıldı.
Ankara’daki tüm eğitim yöneticilerini alacak kapasitede bir konferans salonu olmadığından, bu toplantılar üç-beş aşamada yapıldı.
Tüm ilçelerin verileri, herkesin önüne konuldu, şeffaf, yol gösterici olundu.
Her okul, kendi fotoğrafını gördü.
Sonuç odaklı bir yaklaşım içinde olundu. Eleştiriden kaçınıldı.
Beşincisi, ikibinbeşyüze yakın kurumda, geliştirilen ve sadece Ankara’ya özgü olan bir sistem sayesinde, en ücra köy okulunda, bir çocuğun burnu kanasa, bundan en hızlı bir şekilde bilgimiz oldu. Önlemleri alındı. Okullara sahip çıkıldı.
Kurumsallığa önem verildi.
Altıncısı, zümre toplantıları, okul, ilçe, il düzeyinde sembolik, göstermelik, rutin olmaktan çıkarıldı. Her kademedeki en üst yöneticinin başkanlığında ve özgür tartışma ortamları oluşturularak yapıldı. Sonuçları, okullarda uygulandı.
Yedincisi, okuma saatlerinde, okullarımızda, her ay yaklaşık altıyüz bin kitap okundu. Kitap okuma yarışmaları düzenlendi. İlçe ve okul düzeyinde, bir yıl içinde, yaklaşık onyedi bin ders dışı eğitim etkinliği düzenlendi. Ders dışı etkinlikler özendirildi.
Sekizincisi, Ankara şiir olimpiyatlarıyla, şiir sınıflara girdi. Çocuklarımız, yüksek duygu ürünü olan şiirlerle tanıştı.
Dokuzuncusu, gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerekse İl Özel İdaresi kaynaklarından, Ankara’ya tarihinin en büyük destekleri geldi.
Onuncusu, son iki yılda, hayırseverler Ankara’ya yüzyetmişmilyon liralık katkı yaptı.
Onbirincisi, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, tüm ilçe belediye-lerimiz, okullarımızın her türlü ihtiyacına koştu. Okul söz konusu olunca, öğrenci söz konusu olunca “imkânımız bu kadar” denmedi.
Onikincisi, “Ankara Emniyet Müdürlüğü”, okullara gözü gibi sahip çıktı. Belirlenen okullara, ‘sivil okul polisi’ görevlendirildi.
Onüçüncüsü, Ankara Valiliği koordinasyonunda, okul servisleri, sürekli gözetim altında tutuldu.
Ondördüncüsü, yine Ankara Valiliği koordinasyonunda, Sağlık Müdürlüğü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile birlikte, okul kantinleri sürekli denetlendi.
Onbeşincisi, Ankara basını, okullardaki etkinlikleri ön plana çıkardı. Başarılı okul, öğrenci, öğretmenlerin ortaya koyduğu projelere destek verdi.
Yerel basının okullarla diyalog yolu açıldı.
Onaltıncısı, okullar, proje kültürüyle tanıştı. Yerli ve AB projelerinde Ankara ön plana çıktı.

Haberin Devamı

BAŞARI SÜREKLİ HALE GELMELİ

Onyedincisi, Ankara Valisi Sayın Alâaddin Yüksel, gittiği her ilçede, öğrencilerin üniversite sınavlarında gösterdikleri başarı durumunu gündeme getirdi ve öncelikli konu olarak görüşülmesini sağladı.
Onsekizincisi, tüm okullar başarıya odaklandı. Rekabet ve şeffaflık temel ilkemiz oldu.

Hedefe odaklanmak, inanmak, takip ve motivasyon ile irade ortaya koymak, kararlı ve güven duygusu içinde olmak başarının temel kavramlarıdır.
Ankara’nın her kademesindeki sorumluları bu anlayışla hareket ettiler ve Ankara’yı ülkemizin en başarılı kenti yaptılar.
Şimdi sıra, bu başarıyı sürekli hale getirmekte.

Yazarın Tüm Yazıları