Paylaş
ANKARA’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin 2 bin kişilik salonu oturacak yer kalmayacak kadar doluydu hafta başında düzenlenen törende. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erol Bilecik’e kadar Türkiye iş dünyasının önemli isimlerini bir araya getiren toplantının nedeni ise teşvik sisteminde yapılan değişiklikti.
İş dünyası uzun bir zamandır teşvik sisteminde radikal bir değişim olması gerektiğini savunuyor. Bunun gerekçesi Türkiye’nin son derece zayıf olduğu yüksek ve orta teknolojiye dayalı yatırımlarda öne geçebilmesi. Ayrıca Türkiye ekonomisini kırılgan hale getiren cari açık sorununa son verecek yatırımların desteklenmesi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi de bu gerekçelere dikkat çekerken Mevlana’nın “Ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” dizeleriyle yeni sistemi açıklamıştı.
135 MİLYAR DEĞERİNDE
19 firmanın 23 proje içinde Serhan Süzer’in aile işlerini bırakarak kendi çevreci hedefleri için başlattığı Ekore ve İshak Alaton ölmeden önce vasiyet olarak desteklenmesini istediği Alvimedica benim için anlamlıydı. Türkiye’nin ithal etmek zorunda olduğu kateter ve stent üretimini sürdüren Alvimedica için destek alamadığından yakınan İshak Alaton, Türkiye’nin yüksek teknolojiyle dayalı yatırımların desteklemesi için yaptığı çağrıların gerçekleşmemesi nedeniyle kırgın gitmişti.
Tosyalı ve Vestel’in 28’er milyar lira tutan yatırım planları da 135 milyar liralık yatırımlar içinde ağırlıklı olanlardı.
Teşvikler iş dünyası tarafından alkışlarla karşılandı. İş insanlarından eleştiri ya da öneri ise pek de fazla gündeme gelmedi.
Yeni teşvik sistemini nasıl buldular? Bu soruyu bazı iş insanlarına sordum. Genel olarak yeni teşvik sisteminin yıllardır gündeme getirilen kaygıları gözetmiş olduğunu ve yeni bir vizyon getirdiğini söylüyorlar.
ÇİN, ALMANYA ÖRNEĞİ
Ancak iş dünyasında en büyük sorunun finansman olduğu ortada. Yapılacak yatırımların büyüklüğü bugünün konjektründe nasıl finansman bulacağı sorusunu sorduruyor. İş dünyası temsilcileri de “Teşvik sisteminde bir de finans modeli ortaya konsaydı” diyorlar.
Yakında gündeme getirilecek bu finansman modeli önerilerinde ise örnek olarak Çin, Güney Kore ve Almanya var. Devletin finans desteği olmadan büyük projelerin yapılamayacağını söyleyen sanayiciler “Yatırımlara ortak olacak ve destek verecek yeni bir Kalkınma Bankası kurulmalı. Avrupa Yatırım Bankası gibi de olabilir. Devlet büyük projelere başlangıçta yüzde 30-35 kaynak sağlayıp sonra da bu şirketlerin halka açılmasına imkan getirebilir. Aksi takdirde şu anda zaten döviz borçlarıyla darboğazda olan yatırımcı yeni yatırım yapamaz diyorlar.
Açıklanan rakamlar büyük, hedefler ciddi. 135 milyar TL’lik yatırımların devreye girebilmesi bugünkü ortamda kolay değil. Keşke bu teşviklerin ardından finansman modeli de gündeme gelse...
TEŞVİKLER İYİ AMA FIRTINALI HAVADA YOLA ÇIKMAK ZOR
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik de yeni teşvik sisteminin projelerin hayata geçirilmesi için elverişli koşullar taşıdığını ve proje bazlı olmasının modelin en büyük özelliği olduğunu söylüyor. “Teşviklerin, ihtiyaca göre esnek çözümler sağlamasının, verimliliği artıracağına inanıyoruz” diyen Bilecik, şu yorumu yapıyor: “Elbette etki analizi yapılmadan hangi teşvikin ne kadar etkili olacağını bilmemiz mümkün değil. Teşvikler, bir otomobilin beygir gücü gibidir, sadece potansiyeldir. Motoru çok güçlü bir araba, kötü kullanıldığında, yarı yolda kalıp, sizi gitmek istediğiniz yere ulaştıramayabilir. Elbette yolun şartları da çok önemlidir. Bir ülkenin yatırım çekme potansiyeli o ülkedeki genel yatırım ortamından, makroekonomik koşullardan ve jeopolitik risklerden bağımsız düşünülemez. Reformlarını yapmış, bir Türkiye’de teşviklerin etkisi çok daha başka boyutlarda olacaktır.”
SERDAR İNAN KAYIP MI?
SON günlerde hem sosyal medyada hem iş dünyasında gündeme gelen bir iddia var: İnanlar İnşaat’ın patronu Serdar İnan kayıplara karıştı...
İnanlar İnşaat, başta gayrimenkul olmak üzere sigorta ve otomotiv sektörlerinde de faaliyet gösteriyor. Serdar İnan’ın Kanada ya da Avustralya’ya yerleştiği öne sürülüyor.
Alacaklı çalışanlar ve İnanlar’ın devam eden projelerinden konut alanların da Serdar İnan’a ulaşamadığı sosyal medyada gösterdikleri tepkilerden anlaşılıyor.
Binlerce konut üreten ve ilginç projelerle gündeme gelen İnan, Ağustos 2016’da FETÖ/PDY finans yapılanması soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı. İnan bu olay sonrası yaptığı açıklamada “İfademin alınmasını müteakip bu soruşturma ile şahsımın bir alakasının olmadığı anlaşılmış Cumhuriyet Başsavcılığı talimatı ile koşulsuz serbest bırakılma kararı alınmıştır” demişti.
50 yılı aşkın süredir faaliyette olan bir firmanın en tepe isminin, hakkındaki ‘kaçtı’ iddialarına karşı sessiz kalması dikkat çekici. İddialar üzerine biz de geçen hafta kendisine ulaşmaya çalıştık. Ancak ne şirketinden ikna edici bir cevap alabildik ne de bir yetkiliyle konuşabildik. Serdar İnan mesajlarımıza da dönüş yapmadı.
Bu arada ‘kaçtı’ iddiaları üzerine bazı alacaklı bankaların da harekete geçtiği bize ulaşan bilgiler arasında. Bakalım önümüzdeki günlerde Serdar İnan’dan bir ses çıkacak mı?
SATICI BAŞKANLIĞA GİDEN İLK ADIMI ATTI
İŞ dünyasının heyecanlı seçim dönemi sürüyor. Şimdi heyecan ihracatçılar arasında yaşanıyor. Yaklaşık 67 bin üyeli TİM’de daha önce de yazdığımız gibi 60 sektörel birlikte 43 başkan ikinci dönem kuralı nedeniyle değişecek. Rekabet de bu nedenle yoğun. İddialar çok. Eski başkanların listelerden elini çekmediği en çok dillendirilen konular arasında. Başkanlık için de yine yazdığımız gibi İsmail Gülle, Hikmet Tanrıverdi ve Tahsin Öztiryaki isimlerinin gündemde olduğu biliniyor. Sürpriz isimlerden biri ise Oğuz Satıcı idi. Seçim öncesi rengini belli etmeyen Satıcı, önceki gün Dünya Gazetesi’ne TİM’e döneceği mesajını verdi.
İşte o birlik İstanbul Maden İhracatçılar Birliği için seçimler dün yapıldı. Mevcut Başkan Aydın Dinçer’in listesinde, yönetimde çoğunluğu kaybedip başkanlığı erken bırakmak zorunda kalan Ali Kahyaoğlu’na karşı yarışan listeden 10 yıldır TİM’de görev almayan Satıcı da çıktı. Bu gelişme Satıcı için başkanlığa giden yolda önemli bir aşamaydı. 2001-2008 dönemleri arasında başkanlık yapan Satıcı’nın 25 Haziran’da yapılması beklenen başkanlık seçimlerinde aday olup olmamasının alacağı desteğe bağlı olduğu belirtiliyor. Kulislere göre Satıcı’nın sivil, siyasi ve bürokratik kesimden destek alırsa aday olacağı aksi takdirde seçime girmeyeceği belirtiliyor. Satıcı Global Yatırım ve bu gruba bağlı Straton Madencilik yönetim kurulu üyesi. Daha önce tekstil şirketleri nedeniyle bu sektörden TİM’e giren Satıcı’nın kararı için 25 Haziran’da yapılması beklenen başkanlık seçimini beklemek gerekecek. Ancak bugün atılan adım kararın ilk etabını başardığının kanıtı!
Paylaş