İlker Yasin

Sergen'le değişen ve gelişen Burak

27 Haziran 2020
Avrupa kulüplerinin, ellerinden çıkarmak istedikleri tapon futbolcuları ilk pazar olarak gördükleri Türkiye’ye kolay yollamalarının nedenini hepimiz biliyoruz.

Elneny ,N’Koudou, Diaby, Ruiz hatta Lens’in Türkiye’de işi ne? ‘Dünkü maçı Burak aldı, Hadziahmetovic verdi’ dersek doğru sözü söylemiş oluruz. Beşiktaş, pas yollarının kilit oyuncusu, takımın en kreatif ismi Ljajic’in sakatlanmasının sıkıntısını dün çok yaşamadı. Yüksek beklentiler futbolcuları strese sokar, baskı altında bırakır. Beşiktaş’ın 28 maçta topladığı puanlardan sonra Avrupa Ligi hesabı yapması, futbolcularda bırakın stres, hiçbir heyecan ve motivasyon yaratmamış. Ama düşme hattındaki Konyalı futbolcular maça büyük baskı altında çıktılar. Öyle ki 14.dakikada Hadziahmetovic’in sorumsuzca Lens’in bileğine basması ve gördüğü kırmızı kartla takımını 10 kişi bırakması bu baskının sonucu. Zaten Konya için maç o anda bitti. Tüm direnme gücü kırıldı.

BURAK, GÖKHAN VE ATIBA...

Beşiktaş'ta emektarlar; Burak, Gökhan ve Atiba dışında yüksek konsantrasyonla oynayan hedef odaklı oyuncu yok. Kaleci Ersin ve sol bek Rıdvan giydikleri formayı çıkarmamanın hesabını yaparak takıma katkı veriyor. Burak son 5 maçta 5 gol imza atarken takımına liderlik etmede, geriye gelip top alarak kendine dripling alanı yaratmada ve ekibini öne taşımada son derece başarılı. Ayrıca attığı gol dışında geçen haftaki 2 asistine bu hafta da Diaby ve Lens’i de ekleyerek toplamda 7 asiste ulaştı.

SADECE SAVUNARAK KÜMEDE KALAMAZSIN

Konyaspor için bundan sonra çok zorlu haftalar başlıyor. Beşiktaş’ın da Sergen’le başlayan çıkışı her maçta galibiyeti getirecek bir futbol kalitesini ortaya koyamıyor. Dediğim gibi dün gece maçın kahramanı Burak’tı. Ligin sondan üçüncü sırada yer alan takımı Konyaspor’un mağlubiyet sayısı Beşiktaş’ın yenilgisinden sadece 2 fazla. Ama Konya sadece 5 maç kazanabilmiş. Savunmaya dayanarak kümede kalmak çok zor. 52. dakikada Lens’in golünden ve skor 3-0’a geldikten sonra Bülent Korkmaz oyuncu değişiklikleriyle skorun değişmeyeceğini biliyordu. Korkmaz gol odaklı, geniş alanlı, kontrataklarla daha iyi sonuç alır düşüncesindeyim.

Yazının Devamını Oku

Bu kadroyla bu kadar

22 Haziran 2020
Bakmayın haziran ortasında olduğumuza. Bu maç, pandemi olmasa mart sonunda oynanacak ve F.Bahçe sahaya ligde hiçbir iddiası kalmamış, kupaya nisan ortasında veda etmiş bir takım olarak çıkacaktı.

F.Bahçe’nin nisan ortasında hedefsiz, kupasız ve Avrupa’sız kalmasını camia kolay kolay içine sindiremez. Comolli’nin gelişiyle başlayan tapon transfer felaketi, F.Bahçe takımını kalitesiz, 3. sınıf futbolcular grubuna dönüştürdü. Teknik kapasitesi düşük futbolcularla, enerji ve mücadele futbolu oynamak F.Bahçe’nin yapısına uygun değil. F.Bahçe’nin Türk futbolunu bilen, seyirciyi, ülkeyi, medyayı tanıyan anlaştığı bir teknik direktör varsa tamam. Ama yoksa mutlaka ve derhal takımın son 7 haftasını izleyecek bu toplama ekibi nasıl dağıtacağını düşünecek teknik adam bulunması şart.

KAYSERİ MAÇINDAN DAHA İYİYDİ

Kasımpaşa müthiş bir toparlanma sürecinde ama hâlâ küme hattından kurtulmuş değil. Dünkü galibiyet lacivert beyazlı ekibin rahatlamasına şu an için yeter. İyi bir F.Bahçe Türkiye’de her maçın favorisidir. Dün iki takım da kendi alanında kontrollü ve kontratak kollayan bir düzen içindeydi. F.Bahçe, Kayseri maçından derli toplu ve pozisyon üreten takımdı. İlk yarı Vedat ve Hasan Ali ile iki mutlak pozisyondan yararlanamadı. Ozan’ın vuruşunda top direkten döndü.

FERDİ SÜREKLİ OYNAMALI

Ev sahibinde Hajradinovic’in vuruşunda kaleci Altay gol izni vermedi. Ferdi’nin bu takımda sürekli forma bulması gerektiğine inanıyorum. Hareketli çabuk oyunuyla Deniz, Vedat gibi ağır oyuncuların açığını kapatıyor. Trabzonspor maçında rakip kaleyi en çok zorlayan Mehmet Ekici, uzaktan vuruşları duran toplardaki ustalığı ile ilk 11’de düşünülmedi. Teknik kadro F.Bahçe’nin mücadeleye dayalı, ani ve hızlı kontraya çıkan oyununa uygun olmadığına karar verdi herhalde. Ama oyuna girdikten hemen sonra Mehmet Ekici iki mutlak gol pozisyonuna girdi.

ALKIŞLAR FUAT ÇAPA'YA

Serdar Aziz’in yokluğunda Gustavo stopere çekilirken, 55’te hızlı gelişen bir Kasımpaşa kontratağında Thiam’ın gol öncesi Gustavo’ya attığı çalım, bir F.Bahçe stoperine yakışmayacak bir hataydı. Kontrataklarda zaman ve alan çok değerlidir. Thiam ve Koita gibi hızlı isimlere sahip Fuat Çaba bu açıdan çok şanslı. 90+3’te Aytaç’ın ara pasında F.Bahçe savunmasının göbeği saç yoldururken, Yusuf skoru 2-0’a getiren golü attı. Fuat Çapa’yı son 6 maçta aldığı 5 galibiyet ve 16 puan için kutlamak lazım.

Yazının Devamını Oku

Hem iyi hem diri olan kazandı

17 Haziran 2020
İlker Yasin yazdı...

Bu maç Fenerbahçe için çok ama çok önemliydi. UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara katılma yolunda, taraftara moral, heyecan verme ve yönetimi nefeslendirme açısından mutlaka Fenerbahçe, Türkiye Kupası’nda finale yürümeliydi. Fenerbahçe iki pasta bu kadar kolay golü nasıl yer? Sarı lacivertli ekibin savunması, kaleci Altay’ın kariyeriyle oynuyor adeta. Sezonun yıldızı Sörloth 2 gol attı, Emre’yi oyundan attırdı. Ve takımını Türkiye Kupası’nda finale taşıdı. Ben, bu skora şaşırdığımı söyleyemem. Bu sezon Fenerbahçe için artık yok. Taraftar hatıralarla avunacak.

BAŞKA ANLAMI VARDI AMA...

Pandemi sonrasında isteksiz, kaygılı ve düşük konsantrasyonlu bir Kayseri maçının ardından bu maçın başka bir anlamı vardı. Ama Fenerbahçe futbolcu grubu bunu kavrayamadı. F.Bahçe kadrosu, kalitesi bu olamaz. Büyük değişim şart. İvedilikle teknik direktörü bir an önce bulmak lazım. Yeni hocanın o kadar çok işi var ki... Kayseri maçında kulübede sarı kart gören Emre, dün de kırmızı gördü. 

‘Elden gelen’ subjektif, ‘üstüne düşeni yapmak’ objektiftir. Emre Belözoğlu hem subjektif hem objektif davranışlarıyla kendine ve takımına zarar vermeye devam ediyor. Öfke kontrolü sıfır, kendini kolay kaybeden Belözoğlu’nun F.Bahçe’de kariyer yapması çok zor. Mesele ne kadar iyi olduğun değil, ne kadar iyi olmak istediğindir. Emre iyi insan olabilir. Ben de öyle tanıyorum ama bir profesyonel olarak takıma sürekli zarar veriyor.

SERDAR AZiZ ŞANSSIZDI

Trabzon maçın başında rahatladı. 6. dakikada ekuban’ın uzun mesafeli diyagonal pasını Sörloth’un alışı, kontrolü ve şutu ne kadar güzelse, Serdar aziz’in şanssızlığı da o kadar büyüktü. Serdar Aziz’e çarpan top kaleciyi kontrpiyede bırakınca Trabzon 1-0 öne geçti. İşlerin zorlaştığı anlarda muriç gayretli ama etkisiz, Rodrigues, yanar döner bir anlayıştaydı. Hasan Ali ve Deniz’in kullandığı Fenerbahçe sol kulvarı, Trabzon’u epey zorladı. Hasan ali’nin nefis ortasında 42. dakikada Deniz Türüç, nefis bir sol yarım voleyle skoru eşitledi.

KARAPINAR’I ANLAMAK ZOR

Trabzon Göztepe sınavının yorgunluğu, biraz da ilk maçın skoruyla kontrollü bir futbol ve aşırıya kaçmayan performans sergiledi. ekuban, 84’te kişisel becerisiyle soldan getirdi, Sörloth durumu 2-1 yaptı. F.Bahçe’nin oyun disiplininden koptuğu bu dakikalarda 4 Trabzonlu oyuncunun yaptığı baskın, novak’ın golüyle sonlandı. Tahir Karapınar’ı anlamak da zor. Kayseri maçında sahanın en iyilerinden Ferdi’yi oyundan çıkarırken, dün de F.Bahçe’nin en iyilerinden deniz Türüç’ü dışarı aldı. Bir an önce asli görevine dönmesinde ve ali Koç’un da F.Bahçe’ye gelecek yılın hocasını getirmesinde fayda var.

Yazının Devamını Oku

Duranı değil koşanı avlamalı

14 Haziran 2020
Dünkü futbol kalitesi, hedefe varma arzusu, şampiyonluğa konsantrasyonun azlığı ile Başakşehir için kalan 7 hafta büyük sıkıntılara gebe.

Bu motivasyon ile şampiyon olmak çok kolay değil. Avrupa hesabı yapan Alanya’nın dünkü futbol anlayışı rakibi nefes kestirecek hamlelerle zorlamayan tavrıyla Alanya’nın da Avrupa hayali şimdiden bitmiş durumda.

Oyuncuları dominant olan Başakşehir, kendi kontratak futbolunu unutmuş görünen Alanya’nın mücadelesinde çok cılız ataklar, pasif ve kontrollü bir futbol vardı. Ve iki takımın da iki yıldır yarattığı pozitif algıya ters düşen negatif bir futbol anlayışı vardı sahada. Bir ara düşündüm; futbolcular hala Kovid-19’un etkisinde miydi acaba? Çok kişinin, zaten seyirci potansiyeli düşük olan Başakşehir’in son 8 maçta seyircisiz oynama alışkanlığını bir averaja dönüştüreceğini düşünenler ve hatta 5 oyuncu değişiklik hakkı ile diğer kulüplere üstünlük sağlayacağını iddia edenler, Başakşehir’i şampiyonluğa en yakın takım görenler, medyada ve futbol dünyasında oldukça fazla. Mustafa Denizli de onlardan biri.

HERKES DEĞERİNİ BULACAK

Okan Buruk ve Erol Bulut, Türk futbolunun önü tıkanan ama hedefi olan genç teknik direktörlerinden. Kurulu sistemi kırmak, bu korona günlerinden sonra çok daha kolay olacak. Sadakatin değil liyakatin, aidiyetin değil bilginin ve yeterliliğin öne çıkacağı günler, mutlaka gelecek. Herkes ederi kadar değer bulacak.

BÜYÜK TAKIM OLMA ŞANSI

Korona günlerinin çok öncesinde, Türk ekonomisinin sıkıntıya düşmediği günlerde, Abdullah Avcı yönetimindeki Başakşehir, iki kez üst üste şampiyonluğu kıl payı kaçırdı. Birinde belki de kaçırmak zorunda kaldı ama diğerinde nefesi yetmedi. 2018 yılının 28. haftasında lider, 2019 yılının 30-31-32. haftalarında lider, bitine 1 hafta kala 33. haftada şampiyonluğu kaybeden Başakşehir. Bu, bilinen darbenin Başakşehir’in markasıyla ve takımdaşlığıyla ilgisi yoktu. Şimdi Okan Buruk, Avcı’nın bıraktığı, yapamadı, şampiyonluk heyecanını tatmak ve Avrupa Ligi’nde de çeyrek final heyecanını yaşamak istiyor. Alanya’nın 2,5 katı daha değerli kadrosuyla Başakşehir, büyük takım olma yolunda son şansını kaçırmak istemiyordu. Net gol pozisyonlarını yaratmakta zorluk çeken Başakşehir, iki golle evinde 14. yenilmezlik maçına çıktı. F.Bahçe ile gündeme gelen Erol Bulut düşük performanslı rakibi karşısında daha aktif değildi, sanki beraberliğe gelmiş gibiydi.

DEMBA BA'NIN FEDAKARLIĞI

64’TE Mahmut’un kafayla attığı ve 79’da Visca’nın penaltıdan kaydettiği goller, silik geçen bir maçta kimseyi mutlu etmedi. Salı günü babasını kaybeden Demba Ba’nın cenazeye gitmeyip, maça çıkması koronavirüse karşı yürütülen mücadelede hayatını kaybeden ve mücadele veren Sağlık Çalışanları için tribünlerde açılan kartonet uygulaması, gurur vericiydi.

Yazının Devamını Oku

Kayseri yenilgiyi istedi, maç Fener'in hakkı değildi

13 Haziran 2020
Fenerbahçe ligde 8 maç sonra galibiyetle tanıştı. Bu galibiyet Fenerbahçe’nin hakkı değildi ama mağlubiyet sonuna kadar Kayseri’nin hakkıydı.

Kayseri, Ozan’ın atılmasıyla kazanmaya başladığı, 60. dakikada Mensah’ın golüyle kazandığını sandığı maçı, Emre ve Tolga’nın oyuna girmesinden sonra bitime 3 dakika kala 2 dakika yediği 2 golle kaybetti. Kaleci Altay ve Gustavo’nun geceye damga vurduğu maçtı. Ve dünkü Emre Belözoğlu, oyuna girdikten sonra maçı çevirerek, futbolculuğunun, spor yöneticiliğinin çok çok üstünde olduğunu bir kez daha gösterdi.

3 PUAN ÇIKMALIYDI

Son 7 lig maçını kazanamamış, zirvedeki ilk 3 takımın 10 puan gerisine düşmüş, şampiyonluk rüyası bitmiş, Avrupa işi kupayı kazanmaya kalmış, konsantrasyonu dağınık bir Fenerbahçe. Kayseri, kümede kalma savaş veriyor. Salı günü Trabzon’la Türkiye Kupası yarı final maçına odaklanan Fenerbahçe karşısına galibiyet için çıkmalıydı Kayserispor. Hele hele rakibinin 10 kişi kalmasıyla Kayseri için galibiyet dışındaki her skor mağlubiyetten farksız olacaktı. İlk dakikada Ozan’ın nefis gol hamlesi, 46 ve 48’de Mevlüt ile Gustavo’nun şutlarının direkten dönmesi, yine Ferdi’nin ara pasında Rodrigues’in şutunun üstten dışarı gitmesi Kayseri için şans anlarıydı. Fenerbahçe kötü oynadığı devreyi 4 net gol pozisyonuyla bitirdi. Kayseri şahsiyetli top oynamadı. İhtiyacı olanı almak için formaliye maçına çıkan rakibi karşısında hedef odaklı atakları yapamadı.

KAPTANLAR...

Ozan Fenerbahçe’nin kaptanı. Emre sportif direktör adayı. 14. dakikada rakibi Djedje’nin ayak bileğine basarak kırmızı kart gören Ozan, salı günü Trabzon maçında yok. Dünkü gibi bir formalite maçında Fenerbahçe’nin kaptanı Ozan, salı akşamı Türkiye Kupası’nda Trabzonspor ile oynanacak yarı finalde maçını düşünerek daha dikkatli ve sorumlu olmalıydı. Emre, futbol hayatını bu sezon bitiriyor. Sportif direktör adayı. Ve futbol hayatı boyunca öfkesini kontrol edemeyen Emre, dün de hakemin Ozan’a gösterdiği kırmızı karta tepki olarak oturduğu sandalyeyi sahaya fırlatarak, yaşının, kariyerinin, beklentilerinin kabul edemeyeceği bir şey yaptı.

SIRADAN KADRO

Son 10 yılın en sıradan kadrosuna sahip Fenerbahçe’de, iki kaptanın davranışları dışında Gustavo, Ferdi, Altay ve Serdar’ın futbol arzuları, gelecek yıl takımın demirbaşı olma isteğinden kaynaklanıyor. İkinci yarı Mensah’ın nefis frikik golünde Altay’ın yapacağı bir şey yoktu. Son çeyrekte oyuna giren Emre ve Tolga ile Fenerbahçe pas yapmaya Kayseri kapanmaya başladı. Korkunun ecele faydası yoktu. Kayserispor Teknik Direktörü Robert Prosinecki, takımını tüm hatlarıyla geri çekerken, iyi paslarla doldur boşalta dönen Fenerbahçe takımı, 87. dakikada penaltıdan Vedat Muriç’in attığı golle skoru eşitledi. Ve bir dakika sonra Gustavo, maçta 3. defa aynı mesafeden aynı güzellikte vurdu ve Fenerbahçe’yi galibiyete taşıyan golü attı.

HER ŞEY KONTROL ALTINDAYSA HIZLI GİTMİYORSUNUZ DEMEKTİR

Yazının Devamını Oku

Yabancı sayısı düşürülsün ama 2021-22 sezonunda

31 Mayıs 2020
Amerika'da işsizlerin sayısının 30 milyona dayandığı, Avrupa Birliği ülkelerinin yüzde 7.5 küçüldüğü bir dönemden geçerken Türkiye’nin hali ortada... Koronanın yol açtığı zararın çok üstünde bir ekonomik sıkıntı ile karşı karşıya dünya. Ülkemizin bundan payını alması kaçınılmaz.

Yıllar önce Cenevre’de Fenerbahçe Başkanı Ali Şen ve TFF Başkanı Şenes Erzik ile Avrupa kupaları kura çekimi sonrası aynı masada yemek yedik. O gün Şen, Türk kulüplerinin Avrupa’da rakipleriyle rekabet edebilmeleri için yabancı sayısının artırılması gerektiği konusunda ısrarla Erzik’e baskı yapıyordu. Erzik taviz vermedi ve Türk futbolunun yabancılarla bir yere gidemeyeceği konusunda kesin tavrını koydu. Sonrası malumunuz... Şu an 28 kişilik kadrodaki yabancı sayısı 14.

Kovid-19’un dünya ve Türk futbolundaki ekonomik tahribatı yanında, günü kurtarma hesapları yapan kulüp yöneticilerinin yanlış politikalarıyla kulüpler tam bir borç batağının içine düştü. Bugün gündemde yine yabancı sayısının azaltılması var. Bunu ben de destekliyorum ama bu uygulamanın 202122 sezonunda başlamasının adil olacağı görüşündeyim. Kulüplerin planlamalarını sağlıklı bir şekilde yapabilmeleri için bu sürenin verilmesi şart.

YENİ KADRO KURMAK 2-3 AYLIK BİR İŞ DEĞİL
Şu anda en geniş yabancı kadrosuna sahip Galatasaray’ın sözleşmeleri devam eden futbolcularla yollarını ayıramayacağı bir gerçek. Bütün Süper Lig kulüplerinin tamamı zaten yabancı kontenjanlarını doldurmuş durumdalar. Bu futbolcuların dağıtılması ve yepyeni bir kadro kurması 2-3 aylık bir iş değil.

Yazının Devamını Oku

Herkes gider Mersin'e!

16 Mart 2020
Seyircisiz, sessiz maçları oldum olası sevmem. Ama durum bugün farklı. Covid-19’a alınan tedbirlere saygı duymak ama bazı uygulamaların olduğu yerde de ‘bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’ demek durumundayım.

Bütün Digiturk kahvelerinde, 30 santimetre aralıklarla burun buruna maç izleyenler, ibadethanelerde beden bedene dua edenler, tatil kararı sonrası aynı otobüslerle seyahat edenler ve umreden gelip kasabalarında el öptürenler varken, statların seyircisiz olması ne mana? O zaman Avrupa liglerinde olduğu gibi lig maçlarını 1-2 ay erteleyecek ve ligin kaderini tayin edecek dünkü iki maçı seyircisiz oynatmayacaktınız.

POZİSYONLARA GİRİLEMEDİ

Sadece dün değil, bir hafta önce Sivas’ta kaybedilen iki puanla birlikte yarışın en kritik dönemecinde G.Saray 4 puan kaybetti. Dün derbide 3 puana odaklanması gereken G.Saray, maç boyu oyunu domine edemedi. Ciddi pozisyonlara giremedi. Trabzon’da lider ve ikinci Başakşehir’in 1-1 biten maçının sonrasında G.Saray tüm hesaplarını gol ve 3 puan üzerine yapmak durumundaydı. Beşiktaş da geride kaldığı yarıştan kopmamak, Sergen Yalçın rüzgarıyla yelken almak için kazanmak arzusuyla başlamalıydı. Hele G.Saray galibiyet dışında hiçbir şey düşünmemeliydi. Maç başlarken baktık ki; ligin asist kralı, her kilidin anahtarı Ömer Bayram yedekler arasında ve şişik egosu, megaloman tavrıyla Belhanda ilk 11’de.

ÖMER YEDEK KALMAZ

Terim yanlışını ikinci yarıya başlarken düzeltti ama koca bir 45 dakikayı Elneny-Atiba dirençli ikilisinin arkasına top atamayan ve Feghouli’ye ince paslar veremeyen Belhanda ile geçirdi. Ömer Bayram, içeride veya dışarıda asistleri, şutları ve bitmek bilmeyen enerjisiyle G.Saray’da asla kenara bırakılmaması gereken isimdir.

ONYEKURU ATSAYDI...

Ömer gibi hızlı bir adamı Boyd ile kontrol eden Elneny’ye stoperlere yakın görev veren Yalçın, Boateng’den istediği verimi alamayınca Ljajic’i sahaya sürdü. Yalnız dün akşam değil, geçtiğimiz haftalarda da gördük. Onyekuru da gol vuruşu yeteneği olsa G.Saray bugün şampiyondu.

Yazının Devamını Oku

Tükenmişlik sendromu

15 Mart 2020
Fenerbahçe dün havlu atmış bir boksör gibiydi.

EĞER F.Bahçe Türkiye Kupası yarı final rövanş maçında Trabzonspor karşısına bu tükenmişlik, sezonu bitirmişlik sendromu içerisinde çıkarsa tek teselli bulacağı Türkiye Kupası’na da veda eder. F.Bahçe son 7 maçında da galibiyet alamadıysa, şubat başlarında şampiyonluk hesabı yaparken bugün ligin bir an önce bitmesini isteyen bir anlayışla sahaya çıkıyorsa bu F.Bahçe’nin karakterinde, genlerinde olan bir yapı değil. İlk yarıda yüzde 68 topla oynama üstünlüğüne sahip F.Bahçe’nin rakip kaleye attığı tek şut, kullandığı tek korner yok. Rakip ceza sahasına 3 defa gidebilen bir takım ne amaçla yüzde 68 oranında topu ayağında tutar? Bir antrenman, mevsim başı hazırlı maçına çıksa bu kadar kişiliksiz bir futbol oynamaz bir takım. Üstlerindeki çubuklu formanın mazisi buna müsaade etmez zaten. Tecrübeleriyle krizlerin nasıl üstesinden gelebileceklerini iyi bilen ve resmi geniş çerçevede görebilen ne bir yöneticisi ne de bir lideri vardı F.Bahçe’nin. Yöneticisi Ersun Yanal’a güven bittiği için o zaten gitti. Lider doğru işi yapar, yönetici işi doğru yapar. Ne yöneticisi Yanal işi doğru yapabildi ne de lider Ali Koç doğru işi yapabildi.

DOKUZ ŞUTTA İSABET YOK

TRİBÜNLERİN sınırsız destek verdiği lider ve yönetici gelinen noktanın ilk sorumluları. “At adımına göre değil, adamına göre yürür” diye eskilerin bir sözü vardır. Bunu F.Bahçe’nin performansının geldiği bu noktada da söyleyebiliriz. Kaleye şut atamayan F. Bahçe olur mu? İkinci yarı attığı 9 şutta çerçeveyi bulamayan F.Bahçe olur mu?

VAR KARARI DOĞRUYDU

GEÇEN haftadan 6 farklı oyuncuyla başlasa da Emre, Harun, Mehmet, Tolga, Rodrigues, Zajc bu kadar boş oyuncular mı? İlk yarı Konya 16 ve 24’te Konya Ömer Ali ile iki kez gole yaklaştı. Ömer Ali’nin vuruşunda Harun’un gol çizgisinde çıkardığı topta VAR’ın kararı doğruydu. Top, çizgiyi tamamen geçmemişti. 41’e Skubic’in ortasında Bajic nefis bir vuruşla Konya’yı öne geçirdi. 

RUHLAR KAYBOLMUŞ

İKİNCİ yarıda Mehmet Ekici’in yerine Deniz’in, Emre’nin Mevlüt’ün oyuna girişi F.Bahçe’de hiçbir şeyi değiştirmedi. Dünkü ringe havlu atmış bir boksörün hali vardı konuk takımda. Bedenler ayakta ama ruhunu kaybetmiş futbolcu grubu ve heyecanı bitmiş, inancı sarsılmış taraftar kitlesi Türkiye Kupası’nın alınmasıyla kendine gelebilir mi? İnanın çok zor görünüyor. Son 25 dakikayı 10 kişi son 13 dakikayı 9 kişiyi oynayan Konya karşısında bulduğu birkaç net pozisyonu da değerlendiremedi Fenerbahçe. Bu kadro Fenerbahçe’nin kadrosu değildir!

SORUMSUZLUĞA HAKLARI YOK!

Yazının Devamını Oku