İlker Yasin

Değişen bir şey yok

6 Ekim 2013
Samet’e vuruldu, Dün Ertuğrul’a ve gelecek hafta da Rıza’ya yenilseydi, Beşiktaş’ı kendi çocukları yiyecek ve bir yabancının, Bilic’in aşılamaya çalıştığı felsefe de belki bitecekti.

Gerçek şu:
1- İlk 4 haftanın koşan, basan, Beşiktaş’ı dün akşamkinden farklıydı.
2- Son 2 hafta kaybeden Beşiktaş, kazanmak için gerekeni yapamadı.
Derbi ile akordu bozulan Beşiktaş hala kendine gelemedi. Pas trafiğinde başarısız Gökhan ve Olcay’la kanatları sıkıntılı Beşiktaş’ta, Atiba ve Veli çalışkan ama etkili olmaktan uzaktı. Sahada fark yaratacak ve “orkestra şefi benim” diyecek kimse yoktu. 62. dakikada sağ çaprazdan bulduğu pozisyonda Eneramo’nun yapamadığını F.Bahçeli Sow aynı pozisyonda iki defa golle sonuçlandırdı. Eneramo’nun yerini alan Ömer ilk maçında ilk golünü atmayı başardı.
Gelelim Fernandes’e... 4 numaralı forma giyiyor. Ama 4x4’lük performans sergilediğinde Beşiktaş hedefe varıyor. Dün akşam goldeki asistinin ve 100. maçının hatırına iyi oynadı dersek, haksızlık etmiş oluruz ondan çok şey bekleyenlere... Samet Aybaba’dan sonra Ertuğrul Sağlam da Beşiktaş’ı devirmek, Beşiktaş çocuklarının Beşiktaş’ı yenebileceğini göstermek istedi. Ama Eskişehirspor, Erman ve Aytaç’ın şutu dışında hiç pozitif atak yapamadı.

SONUÇ:

Yazının Devamını Oku

Göbeğini kaşıyan takım

1 Ekim 2013
Kartal’ın göbeği kaşınıyordu. Kaşıdılar.

Diarra iki defa, şampiyonluk hesapları yapan bir takımı santradan top alıp iki hızlı kontra ve bireysel yetenekleri ile geçti. Beşiktaş savunması için geçen yıl çok şeyler söylendi. Samet Aybaba’nın Kartal’ı, çok atar ama çok da yerdi. Kartal, dün gece iki gol yedi. Samet’in Antalya’sı, Beşiktaş’ı iki golle geçti. Samet, Bilic’in takımına, “Gel böyle oynayalım” dedi. Bilic tribünde bu oyuna geldi. Sağda Gökhan, solda Olcay, ortada Almeida gol atma oyununu oynayamadılar.
Ortada Veli hücumda yokken, Hutchinson geldiğinden bu yana en isteksiz topunu oynarken, Beşiktaş’ın gol atma işi kala kala Muhammed’e kalmıştı. Neticede Aybaba Beşiktaş’a, “Beni yolladınız. Yerime aldığınız Bilic tribünde de olsa, bu Bilic benim piliçim” der gibiydi.

DirenemedilerZevk vermeyen bir maçtı... Sanki Bilic tribüne çıkarken, futbolcular da tatildeydi. Son 6 haftanın en pasif ve kişiliksiz Beşiktaş’ı sahadaydı. Zaten TFF kafayı koparmış, hocası tribünde... Futbolcuları bundan böyle sessizliğin içinde... “Beşiktaş’ın yolunu, Çarşı’nın soluğunu kesme operasyonu” diyenlere inansak da, inanmasak da dünkü Beşiktaş diklenemedi, direnemedi ve dayanamadı Antalya’ya... Beşiktaş için tehlike çanları, kenarlardan çalıyor. Gökhan ve Olcay, durduklarında Beşiktaş da duruyor. İkinci bölge, defansın göbeği; Escude-Sivok... Ama sorun onların önünde... Hutchinson bu kadar kötü, Veli böyle dağınık olmamalı. Kartal, son 11 maçtır puan vermediği Antalya karşısında 3 puan kaybederken, üst üste ikinci yenilgisini de aldı. “Zoru sever” dediğimiz Kartal, dün akşam aşırı nemde, sıcakta gevredi...

MAÇIN İYİSİ

İkisi de santradan top alıp kaleye gidip golü atan Diarra...

MAÇIN KÖTÜSÜ

Gökhan ve Olcay... Kanatlar çırpmazsa, Kartal uçabilir mi?

Yazının Devamını Oku

Uyku tulumu

23 Eylül 2013
OLİMPİYAT’ı alamadık. Euro 2020 yarı finalini veya finalini de rüyamızda görürüz. Bu ülke, bir spor ülkesi değil...

Bu ülke, spor üzerinden, futbol üzerinden kavgalar yapar. Siyasetin de, bu kavgalardan prim yapmak isteyen, nemalanmak isteyen bir ülke olduğunu kabul etmemiz lazım. Çarşı Grubu’nun, son zamanlarda yaratmış olduğu siyasi görüşün iktidardaki erkler tarafından benimsenmediği bilinen bir gerçek... Şimdi, bu durumda 76 bin kişinin toplandığı bir ortamda, 90 dakika düzgün giden bir maçın uzatma dakikalarındaki bu olayı neye bağlayacağız? Çarşı’nan ve Beşiktaş sempatisinden hoşlanmayan, siyasal iktidarın bir provokasyonuna mı bağlayacağız? Bence hayır. Niye 90 dakika beklesinler?
Beşiktaş taraftarının, Galatasaray karşısında galibiyetten mağlubiyete gelmiş olmanın psikolojik ezikliğine mi bağlayacağız? Bence bu da değil... Bu olayı, Melo’nun taraftarı tahrik eden tutumlarına bağlamak da mümkün değil... Olayın sportif tarafından daha çok, psikolojik ve siyasal tarafları da var. Bu, dünkü maça ait bir olgu değil.
Türkiye’de siyaset en yukarıdan en aşağıya, kesinlikle sporun içinden çekilmeli. Türkiye’de spor seyircisi, en geniş yelpazesiyle siyasetin sporun içinde olduğu düşüncesinden yavaş yavaş vazgeçmeli. Var veya yok... Herkes pozisyonunu çok iyi değerlendirmeli. Ve sıkıntının nerede olduğu konusunda karar vermeli.
Bitmemiş bir maç hakkında fazla yoruma gerek yok. Fakat haftalardır övgüler düzdüğümüz Beşiktaş savunmasındaki büyük zaafları gözden kaçırmışız. Önce Serdar’ın, ardından Veli’nin kabul edilemeyecek hataları, Drogba gibi bir yıldıza iki kolay gol getirdi. Ekip ruhunda temel nokta savunmadır. Beşiktaş, dün savunma zaaflarıyla göze batarken, Galatasaray yıldızlarının kişisel hünerleri ile sonuca gitti. Neticede futbolun değil, maç sonu olayların gündeme çıktığı bir karşılaşma oldu. Siyasetin futbolun üzerinden elini çekmesi mi, yoksa futbolun içindeki domine eden güçlerin siyasete bu kadar yaklaşması mı sorun?
Franco’nun, “Bana yüz bin kişilik bir uyku tulumu yapın” deyip, Santiago Bernabeu’yu yaptıran felsefenin artık yaşaması mümkün değil. Dünya, insan, teknoloji, iletişim, her şey değişti. Artık yeni şeyler geliştirmenin zamanı... Türk futbolu uçuruma gidiyor. Uyku tulumları ile afyonlanma zamanı geçti.

MAÇIN İYİSİ

Melo dışındaki tüm oyuncul-arının iyi niyetleri.

MAÇIN KÖTÜSÜ

Yazının Devamını Oku

Sosyalistin devrimi

16 Eylül 2013
BILIC, sosyalist, gitarist, karizmatik. Hayata pozitif bakıyor.

Gerçekçi. İlişki yönetiminde uzman ve huzur veren bir adam. Bu kadar kısa zamanda inanan, yardımlaşan, koşan, çarpışan bir sosyalist takım yaratmak klasik antrenman bilgileriyle olamaz. Takım ruhu ile sosyalist ama bireysel anlamdaki bazı isimleriyle kapitalist görüntüsü de veriyor Beşiktaş. Bu Fernandes nasıl oluyor da bu kadar koşuyor. Hem üstün yeteneklerinle böylesine zengin olacaksın, hem de canını dişine takıp durmaksızın bir işçi gibi çalışacaksın.
Atiba Kartal’ın en önemli oyuncusu. Oğuzhan mutlaka Fernandes’in yanında olmalı. Tolga’ya güven tam. Geçen yıl unutulan Escude’yi neredeyse gol krallığına götürecek. Bir de Motta geldi Brezilya’dan solun derdi bitti. Sert, ayağa pas veren öne çıkan iyi orta yapan ve kısaca iyi bir oyuncu Motta.

Ligin en iyisi

Beşiktaş şu an ligin en iyi futbolunu oynayan takımı. Neden?
1Tam ahenk içinde mükemmel bir takım ruhu oluşturdular.
2Teknik kalitesi yüksek oyuncular bu çarpışma ruhunda yıldızlaştılar.
4 maçta 12 puan. Müthiş bir başlangıç. Kartal’ın bu oyun anlayışıyla lige renk katacağı ve şampiyonluğun en büyük adayı olacağı bir gerçek. Daum maçı başlarken kaybetmişti. Atiba, Fernandes, Oğuzhan gibi iyi pas yapan, adam eksilten bir üçlüyü, Yasin ve Şamil’le durdurmak olacak iş değildi. Bir de kenarlardan Gökhan ve Olcay gibi iki etkili adam varken. Beşiktaş orta sahayı çok hızlı defans arkasına atılan toplarla geçti. Bursa orta alanı top göremedi. Atiba, Batalla’yı bitirdi. Pinto topa dokunamadı. Escude ile Almeida arasındaki alanı en aza indirerek, blok halinde, defans ve ofans hamleleri yapan Beşiktaş’ı dün akşamki Bursaspor’un durdurması mümkün değildi.

Böyle kazanamazsın

Yazının Devamını Oku

Bilic'in takımı

2 Eylül 2013
GEÇEN yıl Fernandes’in performansına odaklı oyun disiplininden uzak Beşiktaş’ın yerinde şimdi Bilic’in felsefesini uygulayan, koşan, ortak coşan ve aynı heyecanı duyan bir ekip var.

Toraman’ı kenarda oturtmak ve pozisyon bilgisi yüksek Escude’de ısrar etmek Bilic’in farklı taraflarından sadece biri...
Atiba bu takımın en büyük transferidir. Günümüz futbolunda kalecilerden bile oyun kurucu, pas trafiğini başlatan olmaları istenirken Atiba, hem önliberoda pas veren hem de kesici bir oyuncu olarak parlamıştı ilk maçlarda. Dün sol bek mevkiinde de mükemmel performansı vardı. Öne çıkışlarında ve rakip kaledeki gol pozisyonlarında hep aksiyon halindeydi. Kendi ceza sahasındaki müdehalelerinde de çok başarılıydı. Benim kişisel kanaatim Beşiktaş’a ön libero olarak çok daha fazla katkı sağlayacağı...
Bilic, Oğuzhan’dan yararlanmak için mi Atiba’yı sola aldı; yoksa Ersan’dan memnun olmadığı için mi? Bence Oğuzhan fizik olarak hazır değil, orta alanın içinde değil, dün Fernandes’in oynadığı rakip ceza sahasına yakın yerlerde oynamalı.
Fernandes’e diyecek bir şey yok. Geçen yıldan farklı olarak oyun disiplinine bağlılığı ve çalışkanlığı ve de tavır kontrolündeki sakinliğinde Bilic’in etkisi olduğu kesin. Almeida ve Gökhan Töre’nin performansları yeterli değil. Ama bu yıl önemli olan Beşiktaş’ın yardımlaşan, aynı ruhu taşıyan futbolcuların takımı olması. 3 haftada 9 puanla zirvedeki Beşiktaş’ı ve Bilic’i kutlamak gerek.
Dün G.Antep önündeki futbolu da pek abartmamak lazım. G.Antepspor hem oyun disiplini hem de oyuncu kaletisinde sıkıntılar yaşayan bir ekip. Atiba’lı, Fernandes’li, Oğuzhan’lı Beşiktaş’ın bu sene en büyük gücü tam bir takım olma yolunda gidiyor olması.

MAÇIN İYİSİ

Atiba tam bir takım oyuncusu. Kim aldıysa helal olsun.

MAÇIN KÖTÜSÜ

Yazının Devamını Oku

Kontrollü ve sabırlı

19 Ağustos 2013
YAZIN göbeğinde, böylesine sıcak bir Ağustos gecesinde 50 bin futbol susamışını İkitelli’de görmek futbol adına sevindirici.

Futbol meziyetlerini inkar edemeyeceğimiz ama kişilik sorunlarını da es geçemeyeceğimiz Colman’ın Mustafa Pektemek’in bileğine kasıtlı basması ve kırmızı kart görmemesi de esef verici... Ligin ilk haftasında yüksek kalitede bir futbol beklemek iyimserlik olur. Gol pozisyonlarının az olduğu, özellikle ilk yarı kontrollü futbolun öne çıktığı, iki takımın da birbirini tarttığı bir maçtı. Atiba’nın hem defansif hem hamle özelliği ve pas trafiğindeki ilk istasyon olması ile Beşiktaş çok şey kazanacak. Bu, Fernandes’e daha çok özgürlük getirecek. Geçen yıl sürekli konuştuğumuz savunma zaaflarını ve rakibe verilen gol pozisyonlarını aza indirecek.

Olcan’dan sol bek olmaz

BEŞİKTAŞ dün, umduğundan daha pasif bir Trabzonspor buldu karşısında... Bilic, geçen yılın kolay gol yiyen Beşiktaş’ını daha kontrollü oynatma hesabını yaparken, Trabzon’un hocası Akçay, agresif, basan, kompakt bir takımdan bahsediyordu. Dün gece hesabını iyi yapan Bilic’ti... Akçay, Zokora, Colman, Alanzinho, Malouda gibi ‘veda partisi’ yapan isimler yerine kendi gençlerine dönse daha iyi olur. Olcan’dan sol bek yaratmaktan da vazgeçmeli Akçay... Olcay Şahan, geçen yıla oranla Beşiktaş’ın dün akşam pasif isimlerinden biriydi. Ama son çeyrekte bir gol atıp, bir de asist yapınca final bölümünde ön tarafa çıktı. Beşiktaş’ın kalesi, Tolga ile artık daha güvende... Siyah beyazlıların yedek kulübesi, geçen yıldan güçlü... Hocası daha gerçekçi, daha kontrollü... Orta sahası, Atiba ile daha defansif ve agresif... Bilic’in, herkesle iletişimi yüksek, kendiyle barışık ve Bilic yönetiminde Beşiktaş’ın şampiyonluk potasının içinde olacağını düşünüyorum.

MAÇIN İYİSİ

Duran toplardaki yeteneği ve oyunu domine etmesiyle Fernandes.

MAÇIN KÖTÜSÜ

Malouda... Kesinlikle hazır değil, olacağını da sanmıyorum.

Hakem

Yazının Devamını Oku

Kardeşim Fikret şükret...

20 Mayıs 2013
FEDA zamanı masalıyla geçen bu sezonun performansına, lig üçüncülüğüne ve UEFA Avrupa Ligi’ne şükret, sevgili kardeşim Fikret... Avrupa yolu için eğer mali kriterleri de hallettiysen kendine ve yönetimine de teşekkür et...

Ama Samet’i unutma. Yanına aldığın zaman zaman arkasında durmayıp ateşe attığın Aybaba’ya bari şimdi, göreve çağırdığın andaki güveni göster. Yarınlar için bunca belirsizlik varken; Beşiktaş’ın başkanı kim, hocası kim, stadı nerede olacak, yıldızları Fernandes, Almeida kalacak mı, temel direkleri Sivok, Holosko, Hilbert duracak mı?
Sezon başı için onca yanlış ortadayken; FEDA zamanı masalı ortaya atılırken, en pahalı, en medyatik, seyircinin taptığı Q7 zararına satılırken (O Q7’ye şimdi G.Saray talip) dünden bugüne resim nasıl çizilecek?
Bu yıl Beşiktaş’ın iki büyük kazancı Oğuzhan ve Olcay. Bu iki isim Samet Aybaba’nın olduğu kadar FEDA döneminin de eseridir. Ezeli rakipleriyle kıyaslandığında Drogba’nın Sneijder’in Meireles’in Kuyt’ın top koşturduğu ekipler yanında sıradan bir kadronun yıldızları oldular Oğuzhan’la Olcay.

Aybaba kalmalı

Dün akşamki maç Beşiktaş’ın kontrolünde geçti. Ama kale sahası içinde iki kenar topundan iki kafa golü yiyen defans ve kaleciden, rakip ceza sahasına gol için hızla gelen ama topu rakip filelere itemeyen hücum oyuncularından ve de Beşiktaş tarihinin bir sezonda en çok golü yiyen hocaları dahil tüm takımdan bir hesap sormak lazım değil mi?
Kayserispor’un müthiş çıkışını kutluyorum. İlk yarı 19 puanla 15. sırada olan Kayserispor’un ikinci yarı 33 puan toplayıp 5. sıraya yerleşmesine sadece Prosinecky eseri olarak bakmamak lazım.
Sözün özü Beşiktaşlılığı tartışılmaz, Beşiktaş hocalığını yıllardır yüreğinde beyninde yaşatan Samet Aybaba, hiçbir yabancının kabul etmeyeceği 3 paraya FEDA zamanında koşarak göreve geldi. Önümüzdeki yıl Samet Aybaba kalmalı, Fikret Orman kalsa da kalmasada, ama bu takıma parası çok olan ağzı bol laf yapan tiyatro yönü fazla yöneticiden ziyade futbolu, futbolcuyu, futbol dünyasını bilen yönetici lazım.

Yazının Devamını Oku

Ne Feda ne veda

12 Mayıs 2013
Ligin son haftasına Şampiyonlar Ligi hesabı yaparak giren bir takımın “Feda” yılında olduğunu kimler, nasıl söyler?

Sadece Beşiktaş’ın değil, Fenerbahçe’nin Galatasaray’ın ve Türkiye’nin stadı olmuş, dünyanın en muhteşem nostaljik ve romantik mekanının, 10 metre geriye ve derine inşa edilerek yenilenecek olması nasıl “Veda” olur? Ortada ve “Feda” ne “Veda“ var. “Feda” takıma inanmayanların mevsim başında, “Veda” geçmişe özlem duyanların mevsim sonunda kullandığı manasını yaşatmayan kelimeler. 66 yıldır binlerce futbol emekçisine sahne, milyonlarca futbolseverine perde olmuş, Lefter’in, Can’ın, Metin Oktay’ın, Turgay’ın, Seba’nın, Yeten’in, Tunaoğlu ve Kasapoğlu’nun, Şirzat’ın ve nicelerinin stadı Dolmabahçe, Mithatpaşa, İnönü artık yok. 

ORMAN’IN TARİHİ SINAVI“Başta Dilek bütün hakemler kelek”, “Aldırma Kartal aldırma”, “Metin Ali Feyyaz atsın, Beşiktaşım şampiyon olsun”, tezahüratlarına dün akşamki tekrarıyla bir kez daha eklenen Liverpool maçı şovları artık geride kaldı. Şimdi yeni şeyler yapma, farklı şeyler söyleme zamanı. Bu Beşiktaş bunu hakediyor. Fikret Orman tarihi bir sınava hazırlanıyor. Ya eski kalacak, ya yeni olacak.
Almeida, Fernandes, McGregor, Niang, Toraman yokluğunda, yine Hurşut, Kulusic, Tomic’ten yoksun G.Birliği maçında hedefi olan Beşiktaş rahat kazandı. Oğuzhan, Olcay, Pektemek ışık verdiler.

FERNANDES’İN YERİ YOKİstediği zaman oynayan ve oynatan, evinde kadını istediği zaman seven, sonra döven Fernandes modellerinin Beşiktaş’ta artık işi yok. Veli ve Olcay’ın golleri rakibin çıkma anlarında kazanılan toplarla. Holosko’nun attığı gol ve onun dışında Mustafa Pektemek’in kaçırdığı sayısız pozisyon organize ataklarla gelişti. Beşiktaş iyi oynadı G.Birliği hiç oynayamadı.
Gençlerbirliği bu sezon çok başarılı Fuat Çapa ile yollarını ayırırken Beşiktaş çok başarılı Samet Aybaba ile yolarını ayırma hazırlığında. Müteahhitler stadı mutlaka yapacaklardır. Önemli olan Beşiktaş nasıl yapılanacak, nasıl şampiyon olacak. Bunu hep birlikte göreceğiz.

Yazının Devamını Oku