İlker Yasin

Yine korkularına itimat ettiler

29 Eylül 2019
İsmi büyük, futbol kalitesi küçük bir karşılaşma izledik.

 Hem G.Saray hem F.Bahçe, hem Terim hem Yanal cesaretlerine değil korkularına itimat ettiler ve ismi büyük futbol kalitesi küçük bir maçı Türk seyircisine ikram ettiler. Riski az alarak, gole girecek hızlı adamlarla başlamayarak, rakip savunmaları hataya zorlamadılar çünkü iki takım da yenmeyi değil, yenilmemeyi planlamıştı. ersun Yanal’ın deplasmanda G.Saray’a yenilmemek için, 6 orta saha profilli oyuncuyla başlayıp 4-4-2 formatındaki G.Saray’ın kreatif oyuncularını etkisiz hale getirmesine Terim neden seyirci oldu? Evinde kazanmak isteyen bir takım neden emre mor, J.Durmaz gibi hızlı, çabuk adam eksilten oyuncularını sahaya atmaz, Belhanda, Lemina ve Feghouli gibi oynuyormuş gibi yapan oyuncularda ısrar eder. Anlaşılmaz.

FALCAO TOP ALAMADI 

İlk 20 dakikada F.Bahçe korkusuna korkuyla cevap veren G.Saray karşısında daha güvenli daha havalıydı ve ev sahibi G.Saray’ın taraftarıyla futbolcusuna özgüven aşılamasına engel oldu.

G.Saray’ın oyunu dengelediği anlarda 29 ila 33. dakikalar arasında kaleci Altay üç kritik topu önleyerek ev sahibine gol şansı vermedi.

Terim ikinci yarıya değişiklik yapmadan başlarken Yanal daha cesur ve kazanmaya yönelik bir hamleyle Deniz Türüç’ü oyuna aldı. Terim’in 60. dakikada Lemina’nın yerine Ömer Bayram’ı sahaya sürmesi aslında maç başında beklenen bir hamleydi. Feghouli, Lemina, Belhanda, Babel F.Bahçe ceza sahasında gol açlığı çeken Falcao’yu topla buluşturamadılar. F.Bahçeli emre 39 yaşının baharında duran toplar, kısa mesafeli paslar, sakin ve lider tavırlarla maçın başarılı isimlerinden biriydi.

G.Saray geçen yıldan farklı... N’Zonzi, Lemina ve Babel gibi yeni transferlerle maça başladı. Takımın en iyisi sezon başından bu yana Babel. Diğer gelenler arasında bir uyum ve takımdaşlık ruhu yok. Belhanda ve Feghouli’nin zaten maç seçerek oynayan veteranlar olduğunu hep söyledim. mariano ve Nagatomo geçen yılın gerisindeler. Stoperler zaten ayrı bir film.

Fatih Terim’in çok işi var. Dün kulübede olsaydı farklı bir şey olmazdı. Seri neden yok, Lemina neden var, emre mor’dan yeni bir Onyekuru yaratmak çok mu zor?

F.Bahçe ise yeni transferleri, kalecisinden başlayarak iki stoperi, iki orta sahası ve iki hücumcusuyla yepyeni bir takım ve daha iyi bir şablon oluşturmuş.

Yazının Devamını Oku

Deneyim rotasyon yaptırır

23 Eylül 2019
Galatasaray hazır değil. Dün sadece N’Zonzi ve Ömer Bayram sivrildi

GENELDE kalitesi vasat ama bölüm bölüm heyecanlı bir maçtı. G.Saray 3-4 farklı kazanabilirdi ve Yeni Malatya da son dakikalarda sahadan galip ayrılabilirdi. Brugge maçı sonrasında “Deneyim hamle yaptırmaz” diye yazmış ve Terim’in stoperler ve ön liberolar arasındaki rakibe verilen mesafeye ve geciken oyuncu değişikliklerine serzenişte bulunmuştum. Rotasyon da bir hamledir. Ve Terim F.Bahçe maçı öncesi beklenmedik isimlerle riskleri de göze alarak, Feghouli, Falcao, Mariano gibi isimleri ilk 11 dışında tutarak cesur bir hamle yaptı. Feghouli’nin İstanbul’da kalması, aylardır sahaya çıkmayan sadece İstanbul’da bir gol atan Falcao’nun da Mariano ile birlikte yedekler arasında olması gayet normal bir düşünceydi.

Birlikte oynama pratiği az Şener, N’Zonzi, Seri, Ömer Bayram ve arkadaki iki stoper arasındaki mesafe dün de kabul edilmeyecek ölçüde açıktı. Marcao ve Luyindama’nın bireysel hataları da eklenince Yeni Malatyaspor’un beraberlik golünün gelmesi beklenmedik bir olay sayılmamalı. 

İlk yarıda G.Saray’ın en iyileri Ömer Bayram ve N’Zonzi’ydi. Adem, Babel, Seri ve Ömer Bayram, arkalarındaki N’Zonzi’yi baklavanın bir köşesi yaparak rakip ceza sahasına yaklaşmaya çalıştı ama Brugge maçındaki baskının aynısını yeyince G.Saray çok top kaybediyor ve gereksiz yerlerde faul yapıyor. İkinci yarıya başlarken Nagatomo’nun yerine Lemina’nın girmesi ya rotasyonu tamamlamak ya da Nagatomo’yu F.Bahçe maçı öncesi çok yormamak içindi. Şener, Ömer Bayram, Adem, Jimmy, Lemina yeni transferler... Dün rotasyonda sahadaydılar. Bir de iki iri, riskli stopere rotasyon olacak isimler bulunsa G.Saray’da...

KAÇAN İNANILMAZ GOL 

MAçıN son çeyreğinde riskleri alıp defans güvenliğini göz ardı eden Malatya önünde 77’de G.Saray yakaladığı kontrada aklın almayacağı bir golü kaçırdı: Andone, Lemine, Babel ve Ömer Bayram önlerinde kaleci ve bir stopere 4’e 2 pozisyonda gol atamadı. Tecrübe rotasyon yaptırır. Deneyimine ve oyuncularına güvenerek birazcık da risk alarak yaptığı rotasyonun meyvesini alamadı Fatih Terim...

Bu Galatasaray lige de kupaya da hazır değil. Yenilerden N’Zonzi dışında Ömer Bayram da bugün sivrildi. G.Saray yavaş oynuyor, rakibe baskı uygulamıyor, geri dönüşleri zor ve stoperleri hatalı oynuyor. 

KALECİLERİN VE KISALARIN GECESİ!

İLK yarı Yeni Malatyaspor kalecisi Fabian Farnolle iki mutlak golü kurtararak ikinci yarıda da G.Saraylı file bekçisi Fernando Muslera Donald’ın ağlara giden topunu önleyerek maça damga vurdu. Sahanın en kısa isimleri G.Saraylı Seri ve Malatyalı Guilherme maçın gollerine imza koydular. Ligdeki F.Bahçe ve Şampiyonlar Ligi’ndeki PSG maçları için Fatih Terim’in rotasyon dışında yeni hamleler yapması gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Deneyim hamle yaptırmaz

19 Eylül 2019
Terim, Brugge'e 6 net pozisyon veren takıma 60 dakika dayandı.

Kendi resimlerine, isimlerine, tarihlerine bakmaktan dünyada değişen futbol şekillenmesine seyirci kalanların hiçbir mazereti olmayacak. Başlayan Şampiyonlar Ligi’nin ilk haftasında en kötü maçı Brugge’de seyrettik.

Barcelona, Napoli, Salzburg, Ajax, Liverpool, 16-17 yaşlarındaki gençleri sahaya sürmekten çekinmezken, Avrupa’nın Tapon Toplama Merkezi (TTM) Türkiye’nin şampiyonu, Lemina, Seri, Nzonzi, Luyindama, Marcao, Feghuli, Belhanda gibi veteranlarla değişimin ve futbol düzeninin gerisinde kalmaya mahkum. Deneyim, hamle yaptırmaz. Hayal ettirmez. Statüyü koruma, elindekini kaybetmeme arzusu öne çıkar.

Terim, yıllık 3 milyon Euro ile Avrupa’nın en pahalı teknik direktörlerinden biri. Ama yeni futbol anlayışının gençlere ve atlet özellikli isimlere kapı açtığının farkında olması lazım. Şu an Şampiyonlar Ligi’nin en kötü iki stoperi Galatasaray’da. Ve bence yine tüm gruplardaki en kötü, yavaş, yorgun, güçsüz orta saha oyuncuları da Galatasaray’da. Sahi, Seri, Lemina, Nzonzi neredeydi dün?

Neredeydi Galatasaray orta sahası? Falcao’ya bu paralar rakip ceza sahasına gelmeyecek topları beklemek için mi verildi? Takımın gole odaklı, yaratıcı, kazanmaya hedefli tek oyuncusu Babel, 31. dakikadaki mutlak golü kaçırmasa skor başka olurdu demeyeceğim. Çünkü Brugge de o kadar çok kaçırdı ki...

Aslında Brugge çok abartılacak bir takım değil. Fizik, kondisyon üstünlüğü ve de atletik özellikleriyle orta sahayı hızlı geçerek Galatasaray’a baskın düzenlediler. İlk 30 dakikada 3’ü kafayla, 4 net gol pozisyonunu 1’i direkten dışarıya attı Brugge. Peki bu pozisyonlarda Luyindama ve Marcao, önlerindeki Nzonzi, Seri ne yaptı? Bilardo yavaşlığında oynadıkları futbolla tam bir seyirciydiler. Ve Terim, Brugge’e 6 net pozisyon veren takıma 60 dakika dayandı.

Ve sahada yok olan Lemina’yı çıkarıp, Emre Mor’u oyuna sokarak kenarda cılız kalan Feghouli’yi ortaya alarak takıma kişilik katmayı aklına getirdi. Brugge, Galatasaray’a pas yapma, topla oynama şansını verirken, yapılacak hataları kolluyor ve Galatasaray savunmasını arkasına hızlı adamlar kaçırarak gol pozisyonu arıyordu. 74’ye oyuna giren Diagne, Galatasaray’dan bildiğimizden farklı değildi. Marcao’nun eline çarpan top, hakem ve VAR kararıyla tespit edildi. Penaltı değil.

GALATASARAY'I REFORMA İHTİYACI VAR

Bu Galatasaray’ın bir reforma, değişime, sihirli ele ihtiyacı var. Bunu yapacak tecrübe takımın başında. Ama ne demişler: “Deneyim, hamle yaptırmaz”. Bu stoperlerle, bu yavaş, yorgun orta saha ile ve konvansiyonel futbol anlayışıyla Galatasaray istediği hiçbir yere gidemez. Takıma taç atışları için antrenör atayan Klopp’un bir bildiği olsa gerek. Futbol, değişiyor

Yazının Devamını Oku

Falcao'yu bırak, Babel'e bak

31 Ağustos 2019
TÜRK futbolunun Öğretmenoğlu kalibresindeki hakemlerle bir yere gitmesi mümkün değil. Hakem güçlünün yanında değil, adaletin yanında olmalı. Bu kadar kırmızı kartı bir öğretmen edasında göstermek Türkiye’deki diğer hakemlerin kırmızı kart kullanmayı bilmediğini ifade etmek demektir.

Aylardır Diagne’yi satmaya, Falcao’yu almaya çalışan G.Saray yönetiminin bu zaafiyeti Fatih Terim’i neden hala ayağa kaldırmadı, anlaşılır değil. Orta sahada Ndiaye ve Fernando’nun yerine alınan Seri ve Nzonzi için de ‘veteran’ kararı vermek çok erken değil! Bu gelenler, gidenleri aratacaklar. Terim “Herkes Falcao’yu konuşuyor. Benim bir stoper ve orta sahaya ihtiyacım var” derken yönetime bir takım mesajlar gönderdi ama anlayan kim. Varsa yoksa hep Falcao. Terim haklı. Bu takımın en zayıf yeri stoperleri, Luyindama, Marcao ve Donk. Bu üçlü ile G.Saray ne ligde ne Şampiyonlar Ligi’nde ne de hazırlık maçlarında sonuç alır. Luyindama’nın 38. dakikada çevre kontrolü yapmadan kalecisine verdiği geri pasını Henrique teşekkürlerle gole çevirdi. G.Saray çok pas yaparak bekleri öne atarak rakip kaleye gitmek istedi ama pas futbolunda Feghouli ve Balhanda vasatın altında kaldı. Hikmet Karaman’ın 19 yeni transferle zamana ihtiyacı var. Ama o da rakibi durdurmak için futbolcularına yakın temaslı, sert ve rakibi bezdirmeye yönelik bir oyun işareti verdi.

MOR İVME GETİRDİ

İkinci yarı başlarken topa değmeyen Diagne’nin çıkarılması doğruydu ama daha doğrusu onun maça başlamamasıydı. Emre Mor, hareketli, mesafe kat eden futboluyla G.Saray’a ivme kazandırdı. Aynı dakika içerisinde hem sarı hem kırmızı görmesi aşırı yüklemenin sonucuydu. Abdennour’un 66’da penaltı pozisyonunda, 72’de de Henrique’nin bir ağır kararla yine kırmızı kart görmesiyle Kayseri oyundan koptu. Belhanda’nın beraberlik golünden sonra G.Saray oyunu iyi domine etti, dokuz kişi kalan rakibi karşısında bütün riskleri alarak oynamaya başladı. İki bek, Nagatomo ve Mariano’nun çıkarılıp hücuma yönelik Linnes ve Adem’i oyun süren G.Saray 87’de Babel’le oyunu 2-1’e getirdi. Dokuz kişilik Kayserispor Umut’la 90+3’te beraberliği yakaladı. Sekiz dakikalık uzatma süresi bittiğinde 2-2’lik eşitlik vardı. Öğretmenoğlu uzattıkça uzattı ama G.Saray hakemin bu ikramını fazla uzatmadı ve 90+9’da Adem Büyük maçın skorunu belirleyen golü atarken VAR odası tartışmalarına, hakemin karar verdiği uzatma sürelerinin bitiminden sonra daha ne kadar devam edileceği konusu da eklenecek.

G.Saray’ın dün akşamki oyuncusu ve sahanın en iyisi Babel’di.

BU ATAMA NEYE GÖRE YAPILDI?

Mustafa Öğretmenoğlu’nun bu maça hangi kriterlerle atandığını merak ediyorum. Öylesine kritik maçta bu kadar kolay kartlarına başvurması ve kart değerlendirmesini adilane yapamaması, VAR odasıyla konuşma bölümlerinin çok uzaması, görüntüyü izleme kararı konusunda inisiyatif kullanamaması ve de maçın kendi tayin ettiği uzatmaları bittikten sonra maçı oynatmaya devam etmesi ve G.Saray’ın bu golü bulması... 8 kişilik ev sahibi için bu maçta kabul edilemeyecek çok noktalar var. Ama yarım asıra yaklaşan bir futbol yorumcusu olarak benim de kafamda hakemle ilgili karanlık noktalar var.

Yazının Devamını Oku

Yanlış rotasyon tura mâl oluyordu

30 Ağustos 2019
Ünal Karaman, ciddi stratejik hatalara imza attı...

Maçtan önce: deplasmanda 3-1 kazandığı maçın rövanşında, “Avantajımıza rağmen disiplinden kopmayacağız” diyen teknik direktör Ünal Karaman’ın resmen ipten geri geldiğini söyleyebiliriz. Teknik direktör Cardoso’nun görevine son veren, eski hocası Gustavo Poyet ile yola devam edecek olan ve dün maça yardımcı hocası Kostenoglou ile sahaya çıkan AEK’nın, Trabzon kalesine saldıracağını bahis kuponları dolduranlar da biliyordu. Gruplara kalmak, Trabzon’a belki 7-8 milyon Euro para kazandıracak. İstanbul’da F.Bahçe’ye kaybetmek, 34 maçlık maratonda sadece 3 puan. Ünal Karaman şunu bilmeli ki: futbolda sadece ‘bugün’ vardır. Bir takım desteklerle göreve gelmek tamam da orada sürekli kalmak hep performansa bağlıdır. 

TUR, ŞANSA KALMIŞTI

Böyle rotasyon olmaz. Deplasmanda 3-1 kazandığı maçın rövanşında sahasında özellikle ilk yarı bu kadar aciz, bu kadar kadro seçim hatası yapan Trabzonspor için turu geçmek tam bir şans işiydi. Ama rotasyon yapacağım diye en kreatif oyuncusu Abdülkadir Ömür’ü kaybetmek Ünal Karaman açısından bir vizyon darlığı işaretidir. İki stoper Hüseyinler’i ve santrfor Sörloth’u yedekler arasına koyarak maça başlamak ve canlı cenaze Mikel’i kaybedecek hiçbir şeyi olmayan AEK’yı karşılayacak ilk adam olarak düşünmek ne büyük hata... Bir liderin mesajı olmalıdır. Yönetmek bugüne, liderlik geleceğe aittir. Ama Ünal Karaman çok ciddi stratejik hatalara imza atmaktadır. Rotasyondan kadroya katılan iki oyuncu Ivanildo ve Mikel’in net hatalarıyla evinde 2-0 yenik duruma düşmek, hazmı zor bir şey. Ama sadece o değil, maçın genelinde rakibe teslim olmuş, inisiyatif kullanamayan Trabzon hocası, Atina’da AEK’nın hocası olsaydı, Cardoso gibi elendiğinde görevine son verilmişti.

KUTLAMADAN ÖNCE DERS

Trabzon, Avrupa futbol kültürü yüksek bir kenttir. Benim mesleğe başladığım 1975’li yıllarda Salih Erdem, Şamil Ekinci, Besim Kahraman ve isimlerini saymaya yerimin yetmeyeceği çok değerli başkanlar, Trabzon’da zaten olan futbol kültürünün yapılanmasında büyük çaba harcadılar. Trabzonspor, dün elenmemeliydi ve de elenmedi. Ama 3-1’den turu kaybetseydi, Trabzonspor kentindeki büyük dalganın nereleri vuracağını kimse kestiremezdi. Trabzon futbolu bilen bir şehirdir, heyecanı yüksektir. Her şeyin farkındadır. F.Bahçe maçı öncesinde tehlike sinyalleri verilmeye başlandı. Öyle veya böyle kutlamalıyız. Kutlamadan önce ders almamız lazım. UEFA Avrupa Ligi gruplarda çok zorlu maçlara sahne olacak. Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun dün geceki dramla bitebilecek ama buruk bir sevince vesile olan 2-0’lık dev yenilgi sonrasında duruma el koyması kaçınılmazdır.

KABUL EDiLEMEZ

AVNİ Aker’de mağlubiyetlere hiç alışmamış, Liverpool’u, Barcelona’yı Trabzon’dan ezik ve yenik göndermiş olan bir takımın, Yunan Ligi 3.’sü karşısında yenilgisi kabul edilemez. Leros’taki dostum Dimitri, maçtan sonra aradı ve “Biz kazanmadık, siz kaybettiniz” dedi. Trabzon’un bilmesi gerekir ki; inanmayanın, hedefe odaklanmayanın başarı şansı yok. 2-0’lık deplasman yenilgisi sonrasında sevinemiyorum. Abdülkadir Ömür’ün sakatlığından endişe duyuyorum. Ve Trabzon’un Mikel’den sonra bir Sturridge veteranının sıkıntısını yaşamasından korkuyorum.

Yazının Devamını Oku

Ne kadının adı ne futbolun tadı var

26 Ağustos 2019
Işıklar içinde uyusun Duygu Asena. 1986 sonlarında ‘Kadının Adı Yok’ kitabını yazdığında bu bir feminist manifestoydu.

Bu kitabın o dönemlerde ne anlattığının farkına, ne kadın ne erkek kimse varamadı.Futbol delisi, mesleksiz ve eğitimsiz insanların ülkesi Türkiye’de, kızlarını erkeklerden uzak tutmayı temel mesele olarak gören, hatta okul müdürleri ve eşleriyle işbirliği yapan babalar, bugünkü tablonun hazırlayıcısı; kadına yapılan şiddetin ve katliamın bir yerde kılavuzu oldular. Kadının adının değil, yaşam hakkının bile olmadığı bu dönemi, maçlara çıkarken siyah pankart açmak veya maçları 1 dakika geç başlatmakla ortadan kaldırmak mümkün değildir. Ne yapılması gerektiğini herkesten en iyi bilen, en yetkili kişlerdir.

Yedisi eski, dördü yeni oyuncuyla başlayan G.Saray’da bence, Falcao Monaco’da dursun, Diagne de G.Saray’da kalsın. Takım bütünlüğünü ve konsantrasyonunu bozdu, bu Falcao ve yönetimin transfer politikası. Futbolda hücuma dönük sistem yasasının değişimi 4-2-3-1. Bu sistemde iki önlibero ile savunma güvenliği artırılırken, beklerin hücuma dönük oynama periyodu başladı. Mesela dün akşam bekler (Mariano-Nagatamo), Mor, Babel ve Feghouli’ye inanılmaz destek olurken, Diagne de yer değiştirerek, onlara pozisyon açmaya çalışıyordu. Ama kocaman’ın da savunma tedbirleri vardı.

LİDERİ YOK

4-4-2 formatını zaman zaman 4-6’ya daraltıyor ve G.Saray’a bir iki pozisyon dışında ciddi şans vermiyordu. Ağır Seri’yi, Nzonzi’yi görünce “Falcao da gelmesin” diyenlerin arasına ben de katıldım. Veteran, finalde son vurgununu yapmak için Arabistan-Çin hattında Türkiye’yi istasyon yapmanın Türk futboluna büyük sıkıntılar getirdiğin herkes biliyor. Falcao, 5 milyon Euro’ya gelecek ama nereye geleceğini bilmiyor. Artık, Avrupa’nın 30’unu aşmış veteran oyunculara yol kapamanın formülü bir şekilde bulunmalı. G.Saray’ın oyun lideri yok. Duran top ustası yok. İlk yarı disiplinli savunma anlayışından taviz vermeyen, bloklar arasını daraltıp G.Saray’a golşansı tanımayan Konya’nın bunu 90 dakikaya yayması tabii ki zordu. Anahtar yine Babel’di. Amacı gol olan ataklara hep imza koyuyor, 60’ta attığı golün yanında 83’te de 2. gole çok yaklaşıyordu. Babel’in Beşiktaş motiflerindeki soldan giriş, ceza sahasında sağla bitiriş modeli golü getirdi ama G.Saray’ı da psikolojik olarak oyundan düşürdü. Kontrollü ve sabırlı gol aramaya başlayan Konya 90+6’da şansının da yardımıyla Jonsson ile beraberlik golünü buldu. G.Saray, Babel hariç şu ana kadar transfer ettiği hiçbir oyuncudan istediği verimi alamadı. Takım fizik olarak hazır değil. Yani geçen sezon olmasa da olur dediğimiz Belhanda ve Feghouli, bu sezonun elmasları gibi olacak gibi görünüyor. Bu G.Saray, ne lige ne Şampiyonlar Ligi’ne ve ne de Fatih Terim çizgisine göre hazır değil....

FRAPPART OLSAYDI VAR’SIZ KIRMIZIYI VERİRDİ

VAR’a FIFA gibi başından beri karşıyım. Hatalar oyunu olan futbolda, hakeme hata yaptıracaksınız. 75’te Seri’nin Jevtovic’in bileğine bastığı anı Kalkavan o kadar net gördü ki buna rağmen kırmızıyı veremedi. VAR’a gitti ve bizim hakemlerin yaptığı gibi, doğruya da yanlışa da VAR’ı ortak etti. Ama inanın Fransız kadın hakem Frappart, gözünü kırpmadan o kırmızı kartı çıkartırdı...

Yazının Devamını Oku

Trabzon sanki evinde

23 Ağustos 2019
Kontrolden çıkan AEK karşısında daha farklı kazanabilirdi.

· MAÇTAN SONRA: Trabzonspor, Avrupa kupalarında ilk kez karşılaştığı bir Yunan takımı karşısında tarihi farkı kaçırdı. 6-7 olması işten bile değildi. Bordo mavili ekibe tebrikler. Önce rövanş maçında, sonra Avrupa Ligi grup maçlarında başarılar. Hat-trick yapan Ekuban, penaltı kaçıran Sosa, Abdülkadirler ve kısaca Trabzonspor kendi kalitesinin çok altındaki AEK’yı dağıttı.

· MAÇTAN ÖNCE Leros’ta Alinda Koyu’nda fanatik Fenerbahçeli ve fanatik AEK’lı dostum Dimitri ile konuştum. AEK’nın geçen yılki gücünde olmadığını, yeni gelen Portekizli teknik direktör Cardoso’nun takıma kattığı 5 yeni Portekizli oyuncu ile eski Yunan oyuncular arasında bir kopukluk olduğunu, takımın Trabzon’a dayanamayacağını ve Trabzon’un turu kolay geçeceğini söyledi.

· MAÇTAN ÖNCE: Trabzon Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Sturridge transferini Trabzonspor takımı için değil, Trabzon ve Türkiye imajına katkı yapmak için Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğunu, bu vesileyle Avrupa’ya kanıtlamak için yaptıklarını söyledi. Tıp, insanın 30 yaşından sonra boyunun kısalmaya başladığını söyler. Sadece boy mu? Veteran Obi mikel, ardından sakatlığı nedeniyle ciddi teklifler alamayan ve sonunda kuvvetli sözleşmeyle Karadeniz’e gelen Sturridge de 30’un üzerinde enerjileri azalmış, karar verme yetileri eksik, güçsüz, darbelere açık ve artık yolun sonundalar. Kadro mühendisliği konusunda geçen yıl yaptıklarıyla bu yıl çelişiyor gibi Trabzonspor.

3 GÖMLEK YUKARIDA

SPARTA Prag, AEK’dan daha dirençli bir takım. Dostum Dimitri’nin dediği gibi; Trabzon, AEK’dan 3 gömlek daha yukarıda. Novak’ın rakip müdahalesi olmadan aldığı penaltıyı Sosa direğe nişanlarken, Sörloth ve Ömür iki mutlak gol şansını değerlendiremezken, iki korner atışında Ekuban iki gol bularak maçı bir anda Trabzon lehine çevirdi. İkinci yarı kontrolden çıkmış, dağılmış AEK karşısında Trabzon çok daha farklı bir skor alabilirdi. Oldum olası seyircisiz maç cezalarını sevmem. 70 bin kişilik stattaki o büyük boşluk, Prag’dan sonra Atina’da da beni rahatsız etti. Avrupa Ligi’nde gruplara giden yolda iki deplasman maçında da rakibin seyircisiz oynamasının, Trabzon’a bir avantaj olduğuna emin değilim. 

SÖRLOTH İYİ İŞ YAPACAK

Abdülkadir Ömür futbolu, sürati, çabukluğu ve risk alma kabiliyetiyle oynuyor. İnisiyatif kullanıyor. Dün de sahanın iyilerinden biriydi. Sörloth gol kokusunu iyi alan ama yavaş ile ağır arasında patlaması az olan bir oyuncu. Yine de Trabzon’da iyi iş yapacak. Ekuban-Nwakaeme ikilisi Trabzon’a uyum sağladı. Onazi’nin yokluğunda Trabzon’u taşıyan isimler. Değerli taşlar, genelde renksizdir. Onlara renklerini veren içlerine karışmış değersiz taşlardır.

Trabzon’da kimler değerli, kimler değersiz? Renk verenler kim, renk alanlar kim? Sturridge, Obi mikel, Sosa, Abdülkadirler, Nwakaeme, Hüseyin, Uğurcan... Göreceğiz. Trabzon, Avrupa Ligi’nde artık gruplarda. Dün gece dostum Dimitri’ye maç öncesinde onun tum umutsuzluğunu bildiğim halde üzüldüm. Alinda’da To Steki (Sizin yeriniz) Dimitri’nin Türkler ile dolan taşan yeri. Dün Atina da aynen bir To Steki gibi Türkler’in yeri oldu.

Yazının Devamını Oku

Stephanie Frappart’ın iradesi

17 Ağustos 2019
İlker Yasin yazdı.

VAR uygulaması Türk futboluna adalet getirmez. Başından beri karşıyım. Türkiye, ucuz hesaplar yapan insanların ülkesi. Özü unutup, detaya takılan, iradesini kullanamayan, hatasına ortak arayan ve aradan sıyrılmak isteyenlerin ülkesi. Bu hakem kalitesiyle VAR, bu ülkede yok hükmündedir. 27. dakikada Denizli ceza sahasında VAR’a giden hakem, penaltı kararıyla dönerken, 57. dakikada G.Saray ceza alanında Luyindama’nın omuz hizasında kolla temasında VAR’ı es geçmesi bu yılın ligimizde yine VAR yılı olacağının göstergesi. Birkaç gün önce İstanbul’da Süper Kupa finalini yöneten Fransız kadın hakem Stephanie Frappart’ın gösterdiği yönetim iradesinin yarısını Abdülkadir Bitigen gösteremedi. Net görerek, kendi iradesiyle penaltı kararı vermezken doğruydu ama iradesini VAR’a teslim edererek ağır bir penaltı kararıyla büyük yanlış yaptı. Hazindir ama üst düzey Türk hakemleri arasında Frappart’ın kalitesinde hakem yok.

DIAGNE’DEN NE BEKLENİR?

Geçen yılın şampiyonluk koltuğuna Başakşehir’in büyük ikramıyla oturan ve iki Akhisar maçıyla iki kupa daha kazanan G.Saray’ın dünkü kadrosunda maça başlarken 3 yeni oyuncu vardı. Falcao’ya alternatif yaratamayan ve bu yüzden Monaco’nun para talebini tavana çıkaran transfer politikasıyla Falcao ısrarını sürdüren G.Saray’ın dünkü santrforu geçen yıl 30 golle rekor kıran ama satılacaklar listesine konup, müşteri bulunamayan Diagne’ydi. Nasıl bir konsantrasyon beklenir Diagne’den? Taraftar, medya, kulüp yönetimi hatta teknik direktör, Falcao ile yatıp, kalkarken, Diagne’nin dünkü performansına saygı duymak lazım. İlk yarıya Selçuk’ın kaçırdığı penaltı, Recep Niyaz’ın direkten dönen topu ve Marcao’nun kırmızı kartı damga vurdu. Hızlı gelişen rakip kontralarında güven vermeyen, ağır kalan Luyindama-Marcao tandemi ve oyuna damga vuramayan, yaratıcı olamayan yeni transfer Seri, keyfi istediği zaman oynayan Belhanda’nın devam eden yaz tatili ve Babel’in sonuç almaya odaklı futbolu izlendi ilk yarı. Barajda topa elle müdahale eden Babel’e ikinci sarıdan kırmızı kartı Fransız bayan Frappart yüzde 100 gösterirdi.

BERABERLİĞE RAZIYDI

Sıfır performanslı Seri’nin yerine ikinci yarı Donk’un stopere alınması 10 kişi kalan G.Saray’a yetmedi. Zaten etkisiz Jimmy Durmaz ve Selçuk da sahadayken, Dominant Denizli ataklarına bu G.Saray’ın dayanması zordu. 65’te Jimmy’nin yerine Emre’yi düşünüp, gol için oyuna alan G.Saray, 7 dakika sonra Diagne’yi çıkarıp, Ahmet Çalık’ı stopere alması “Ben beraberliğe razıyım” anlamına geliyordu. Ama Recep Niyaz, 75. dakika nefis bir gol attı. Uzatma dakikalarında da Rodallega, G.Saray’ın hem ipliğini pazara çıkardı hem de ipini çekti. Sarı kırmızılı ekip, hazırlık maçlarındaki performansından farklı değildi. Bu takım lige hazır değil. Bir ekip ruhu oluşmamış. Görünen resmi, Nzonzi de eğer gelirse Falcao da zor değiştirir. Yücel İldiz, “Onlar şampiyonsa, biz de şampiyonuz. Kazanacağız” demişti ve dediğini yaptı. Recep Niyaz maçın yıldızıydı. Oğuz, Zeki, Lopes geceye damga vuran isimler oldu.

FALCAO KONUSU YARIN SONLANMALI

Terim kulübede olsaydı maçın sonucu farklı olmazdı. Gelen oyuncular, gidenlerden daha kaliteli değil G.Saray’da. Falcao hikayesi yarın sonlandırılmalı. Artık takıma zarar vermeye başladı. Bu oyun anlayışı ve takımdaşlık ruhuyla Şampiyonlar Ligi’ne başlamak G.Saray için hüsran olur.


Yazının Devamını Oku