Paylaş
Daha önce de söyledim, Suriye konusu Türkiye için turnusola dönüştü…
Suriye sorununu konuşurken bir anda Alevi ve Kürt meselesini karşımızda bulduk.
Önce PKK eylemleri, daha sonra mezhep kışkırtmaları, Akçakale ve Reyhanlı olayları konunun sadece Suriye’yi ilgilendiren bir sorun olmadığını ortaya koydu.
Akçakale’de denenen Arap-Kürt çatışması şimdi Türk-Arap versiyonuyla Reyhanlı’da sınanıyor.
Ayrıca bu senaryonun bir de Antakya’da test edilen Alevi-Sünni boyutu var.
Sonuçta Baas rejimi, arkasına aldığı sınırsız İran desteğiyle Türkiye’yi bölgesel bir savaşın içine çekmek için her yolu deniyor.
Düşünün, iki yıldır iç savaşın yaşandığı Suriye’de dahi Reyhanlı ölçeğinde bir saldırı olmadı.
Bütün bunlardan öte ölümü kanıksamak çok daha büyük acı veriyor.
Eğri oturup doğru konuşalım bütün bunlar bir yerlerde hata yaptığımızı gösteriyor.
REYHANLI SALDIRISI NEDEN ÖNEMLİ?
Reyhanlı saldırısı önemli çünkü Türkiye tarihinde ilk defa bu büyüklükte bir eylem oldu.
Bombalamanın psikolojik etkileri, siyasal sonuçlarından daha fazla tahribat yapıyor.
Saldırının güvenlik bürokrasisi üzerinde ciddi etki yarattığını söyleyebiliriz.
Çünkü yakından takip edilen bir konuda böylesi dramatik hata fazla söze gerek bırakmıyor.
Alanın büyüklüğü, sığınmacı sayısının çokluğu, sürecin zamana yayılması, meselenin etnik/mezhep boyutu sorunu yönetilemez hale getiriyor.
Türkiye’nin hızla karar vermesi ve içeriye taşınan gerilimi konsolide etmesi gerekiyor.
Maalesef geçen iki yılda Hatay kanayan yaranın açık ucu haline getirildi.
Hatay’da yükselen kutuplaşmaya ve potansiyel risklere dikkat edilmesi gerekiyor.
Belli odaklar tarafından planlanan provokasyonlar kadar sokakta ciddi bir öfke birikmesi var.
Maalesef Hatay son dönemde bilinçli olarak her an patlamaya hazır barut fıçısına dönüştürüldü.
Akçakale’de başarılamayan provokasyonlar, derin fay hatlarının olduğu Hatay’da zemin bulmuş görünüyor.
ABD UÇUŞ YASAĞINI KABUL EDECEK Mİ?
Başbakan Erdoğan’ın bazı yurt dışı gezileri esnasında içeride önemli olaylar yaşandı.
Reşadiye, Çukurca, Kumrular olayları bunlardan sadece birkaçı.
Türkiye yine kritik bir eşikte ve Başbakan kritik bir görüşmeye giriyor.
Bir yandan çözüm sürecinin nihai barışa doğru evrilmesi diğer yandan Esad için zamanın daralması risk katsayısını artırıyor.
Başbakan Erdoğan’ın dosyasında yer alan başlıklardan biri de Suriye konusu olacak.
Türkiye uzun zamandır Suriye’de ‘uçuşa yasak bölge’ ilan edilmesini istiyor.
Bunun gerçekleşmesi Esad için beklenen sonun hızlanması anlamına geliyor.
Diğer yandan çözüm süreci masasına oturmak isteyen kimi ülkeler Suriye maskesini kullanarak kimi eylemler yaptırabilirler.
Başbakanın ABD gezisi sırasında patriot füze bataryalarının ve kampların olduğu yerlerde risk katsayısının yükseleceği iddia ediliyor...
Bunun yanında üçüncü minübüsün akıbeti henüz belli değil ve gergin bekleyiş sürüyor.
PKK kartını bu dönemde kullanamayan kimi odaklar şapkadan tavşan çıkarma peşindeler.
Özetle Suriye’de ve çözüm sürecinde sona yaklaşılması saldırı risklerini artırıyor.
Baas rejimi savaşarak geri çekileceğini ve ne pahasına olursa olsun Türkiye’yi sıcak bir müdahalenin içine çekmek istediğini sembollerle ilan ediyor…
hyayman@hurriyet.com.tr
Twitter.com@HuseyinYayman
Paylaş