Paylaş
Ayşe Hatun Önal’ın mankenlik kariyeriyle televizyon programlarında, magazin eklerinin manşetlerinden takip etmeye alışmışken, ‘Çeksene Elini’ şarkısıyla sağ gösterip sol vurduğu dönemi hatırlıyorum. ‘Mankenden şarkıcı mı olur’ argümanı o dönem epey tartışılmış ancak şarkı da ortalığı yıkıp geçmişti.
Erdem Kınay ile bu yeni yola çıkan Ayşe Hatun, yakaladığı başarının da etkisiyle, belki biraz da fazla bekleyerek 5 sene sonra 2008 senesinde ‘Sustuysam’ albümüyle müzik piyasasına daha ciddi bir merhaba demişti.Türkiye’de elektronik müzik türünde bir albüm satışa sunmak halen günümüzde bile nerdeyse imkansızken, ‘Sustuysam’ albümünü o dönem için oldukça cesur bir adım olduğunu düşünürüm. Belki de bu kadar farklı ve özel bir albüm olmasından ötürü ‘Sustuysam’ çalışmasının ardından uzunca bir süre Ayşe Hatun Önal’dan yeni bir ses gelmez olmuştu.
Geçtiğimiz sene Dj BeeGee nam-ı diğer Birol Giray ile yayınladığı single’ı ‘Sen ve Ben’ile Ayşe Hatun Önal uzun süren sessizliğini bozmuş oldu. ‘Sen Ve Ben’ den sonra geçtiğimiz sene artık bir albümle geri döner diye beklediğim şarkıcı, Nisan ayında nihayet yeni mahsulünü pazara sundu. Alper Narman ve Sakin’den tanıdığımız Onur Özdemir’e ait olan ‘Çak Bir Selam’ 3 farklı versiyonuyla Ayşe Hatun Önal tekrardan müzik piyasasına giriş yaptı. Yeni single çalışması, Ozan Bayraşa’nın hazırladığı “Original Mix”, Gürsel Çelik’in “Gurcell Style Mix” ve Mithat Can Özer’in “Club Mix” versiyonlarıyla tüm dijital platformlardan dinlenebilirken, İtunes üzerinden de satın alınabiliyor. Umalım ki yeni şarkısında da dediği gibi bu yanışın sönüşü olmasın, bu single yoldaki yeni albümün bir habercisi olsun.
SAKİN 2. ALBÜM DEMOLARI
Bu hafta hiç beklenmedik bir gelişme oldu. Indie müzik severlerin çok sevdiği, hatta dağıldığı için nerdeyse yas tutacak kadar üzüldüğü Sakin, Soundcloud hesabından 2. albümleri için yaptıkları demolarını paylaşmaya başladı.
Grubun dağılmadan önceki vokali Onur Özdemir, twitter hesabından duyurduğu bu demo çalışmaları bende de bir bayram havası yarattı. Elbette demolar ortaya çıkınca herkes de bir heves, belki bir albüm için grup tekrar bir araya gelir mi diye merak ederken, aslında bu demo şarkılar grubun bir daha bir araya gelmeyeceğinin de bir kanıtı olduğunu bir kere daha anladık.
Soundcloud’daki hesaplarında da belirttiklerine göre Sakin bir araya gelmiyor, bu şarkılar da hiçbir şekilde yeni bir Sakin albümünde yer almayacak. Grup bir araya gelemeyecek olsa bile, yeni şarkılarını dinleyebiliyor olmak benim için tarifsiz bir mutluluk. Sakin severler için gelsin bu yeni demolar : https://soundcloud.com/sakin-2-album-demolari
SOFAR İSTANBUL 5. KONSERİNİ TAMAMLADI
Geçtiğimiz hafta sonu Sofar İstanbul 5. konserini gerçekleştirdi. Her konserde bir öncekine nazaran daha da merak uyandıran etkinlik, bu sefer seçilen konser mekânının büyüklüğü sayesinde en fazla katılımcıyı ağırladı. Ben maalesef şehir dışında olduğum için Sofar’a katılamasam da, ‘Mutlak Kulak’ın müzik sever ajanları performanslara dair tüm detayları benimle paylaştılar. Son güne kadar isimleri saklanan bu ayın Sofar İstanbul sanatçıları olan Hay Bin Kunduz, Oha Aho, Nihil Piraye ve Sapan mekanı dolduran müzikseverlere eşsiz bir akşam yaşatmış. Sofar’a katılmak için etkinliğin mail listesine üye olmanız ve yeni tarihler açıklandığında hızlı davranıp mail atmanız yeterli. Sofar Istanbul’u https://www.facebook.com/sofaristanbul Facebook sayfasından da takip ederek, önümüzdeki aylardaki etkinliklerle ilgili bilgi sahibi olabilirsiniz.
SOHN – TREMORS
Uzun süredir dinleyip kendime sakladığım bu nefis albümü artık yazmaya hazırım.Gerçek adı Christopher Taylor olan Londra doğumlu SOHN’un 2010 senesinde Viyana’ya yerleşmesiyle elektronik müziğe adım atması da aynı döneme denk geliyor.
Elektronik müziğe olan merakını İlk olarak 1970’lerden kalma synthesizer’larla haşır neşir olarak başlayan Sohn, ‘elektronik müziğin temelinde aslında tahminimden de çok insan etkisi olduğunu bu sayede öğrendim’ diyecek kadar naif bir bakışla yola çıkmış. Sahnedeki performanslarının onu esas bu işe tutkuyla bağladığını dile getiren sanatçı, özellikle bu tarz müziği canlı olarak sahnede çalmak, ve oluşturduğu loop’lar üzerine vokal yapmanın işin zor kısmı olduğunu belirtmiş.
Albümdeki şarkılarda daha basit alt yapılar kullanarak, mümkün olduğunca az vokalle şarkılara farklı bir hava katan Sohn, müzikte fazla detayın iyi olmadığına inanarak bu düşüncesini Tremors’a yansıtmış.
11 şarkıdan oluşan albümdeki şarkıların çoğunu gece yazıp, gün ıaydınlanırken tamamladığını belirten Sohn, albümdeki şarkıları yazarken canlı performans anındaki hallerini hayal etmediğini, bunun üretim sürecini kısıtlayacağına inandığını söylemiş. Tremors’tan çıkan ilk single çalışması ‘Bloodflows’, ikincisi ise ‘Lessons’ olarak geçtiğimiz sene piyasaya sürülmüştü. Nisan ayının başında Tremors albümünün habercisi olarak çıkış single’ı ‘Artifice’ yayınlandı.
Sohn’u ilk dinlediğimde şarkıyı yeni bir Jamie Woon ya da James Blake çalışması sanmıştım.Tarz olarak nerdeyse bu ikiliye kardeş olan Sohn, ‘Tremors’ta genel olarak tempoyu belli bir seviyede tutmaya çalışmış. Albümdeki bazı şarkılarda tempo hızlansa da, Tremors’ta genel itibariyle daha sakin bir elektronik sound hakim. Son 1,5 aydır sürekli dinlediğim albümü, zaman ve mekan ayırtmaksızın gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Şu an ekibiyle turnede olan Sohn’u umarım sonbaharda bizler de Babylon veya Salon’da canlı canlı izleyebiliriz.
YILDIZLAR:
Tempest
The Wheel
Lights
Lessons
Tremors (harika bir kapanış şarkısı)
OSCAR’IMI VERDİM GİTTİ:
Artifice (albümün incisidir)
Bloodflows (Sohn’u ilk dinlediğim şarkıdır. Özellikle şarkıdaki 1:17sonrasındaki değişimlere bayılıyorum)
Paylaş