Paylaş
Bana sorsanız Göksel, melankolinin en büyük adresi, çoğu zaman da depresif temalı bir şarkıcıydı. Meğer insanın algısı ne kadar da yanıltıcıymış, 22 Eylül akşamı açıkhava sahnesinde izlediğim Göksel bunların nerdeyse tam zıttı biri olduğunu gösterdi.
Konsere çıktığı andan itibaren enerjisine enerji katarak şarkılarını söyleyen sanatçı bir dakika bile yerinde durmadı diyebilirim. İlk kostüm arasını alıp, orkestrasının çaldığı müziğe uyumlu bir şekilde sahneye dönüp göbek atması, benim için o gecenin en unutulmaz anıydı. Kendimce bildiğim depresif, melankoli kraliçesi Göksel meğer neşe topu birisiymiş.
Benzer şekilde ‘Depresyondayım’ şarkısının da aslında hikayesi hiç de anlatıldığı gibi değilmiş. Esasen Göksel bu şarkıyı evde kız arkadaşlarıyla otururken makara olsun diye yazıp eğlenmişler. Hatırlıyorum da ‘Depresyondayım’ ilk defa radyolarda, televizyonlarda dönmeye başladığında müzik piyasasında ne büyük olay olmuştu.
Konserde sözleri Sezen Aksu’ya, bestesi Onno Tunç’a ait olan ‘Kurşuni Renkleri’ söylemesi benim için konseri daha da anlamlı hale getirdi. Aynı şarkının Sezen versiyonu olan konser kaydını bir dönem sabah akşam ne çok dinlediğimi hatırladım. Birbiri ardına en sevilen hit’lerinin yanı sıra, eski Türk filmi müziklerine de repertuvarında yer veren Göksel, ‘Karar Verdim’ i çaldığında şarkının çıktığı dönemdeki kendi halimi hatırladım. Sabahları işe gitmeden önce evde kahvaltı sofrasında şarkının klibi çıkınca ben de kart sesimle Göksel’e eşlik edip ev halkını deli ederdim. Bütün konseri göz önüne aldığımda, Göksel şarkılarının bende uyandırdığı nostalji bir yana o kadar çok eğlendiğimi fark ettim ki, bundan sonra Göksel konserlerini daha da yakından takip edeceğime kendi kendime söz verdim.
Göksel konser boyunca söylediği şarkılarıyla bizi mest etmesinin yanı sıra bir de Kasım ayında çıkacak olan yeni albümünün müjdesini de verdi. Tüm konser acaba yeni bir şarkı söyler mi diye beklesem de, kendisi bu konuda çok temkinli olduğunu daha konserin başında söyleyip tüm ısrarlara rağmen albüm çıkana kadar bekleyeceğim dedi ve sözünde de durdu. Kasım’a çok bir zaman kalmadı, kış aylarında yeni bir Göksel albümü çok da güzel olur, şimdiden sabırsızlanıyorum.
THOM YORKE’DAN GİZEMLİ MESAJLAR
Radiohead ile ilgili herhangi bir haber günlerce müzik piyasasını çalkalamaya yetiyor.
Grup bu sene yeni albüm için stüdyoya gireceğini söylemiş olmasına rağmen, hafta başında Thom Yorke kendi twitter hesabından paylaştığı fotoğraf ile kafaları karıştırdı. Söz konusu fotoğrafta beyaz bir plağın görüntüsü paylaşılırken, görüntünün yeni albüm ile ilişkilendirilmesi bu arifede çok mantıklı geliyor.
Thom Yorke’un twitter’da yayınladığı bu gizemli plak görüntünün üzerinden çok geçmeden iki adet daha yeni paylaşımla yarattığı yapbozun devamını getiriyor.
İlk paylaşımında yeni albümde yer alması beklenen bir şarkının sözleri yer alırken, ikinci fotoğrafta ise kendisinin ve Stanley Donwood’un 15 yıldır kullanılmayan yazılar ve görsellerin olduğu bir arşivi karıştırdıklarını belirtmiş. Yeni Radiohead albümünün ansızın bir sabah yayınlandığı haberi duyarsak hiç şaşırmayalım, o günler bence hiç de uzak değil.
WOODKID YİNE YENİDEN GELSİN
Geçtiğimiz hafta sonu Küçükçiftlik Parkı’nda Adidas All Originals Istanbul’un 5. yılı kapsamında düzenlenen etkinlikte Woodkid’i sonunda canlı izleyebildim. Küçükçiftlik Parkı’nın hipster’larca istila edildiği festivalde Woodkid sahneye çıkana kadar giderek artan kalabalık, Woodkid sahneye çıktığında tepe noktasına ulaşmıştı.
Sahnede yaklaşık 12-13 şarkı söyleyen sanatçı, turnesinin son konseri olduğu için olsa gerek ‘Run Boy Run’ ı normalden daha da uzun bir şekilde bütün Küçükçiftlik Parkı ile birlikte hep bir ağızdan söyledi. Konser bitiminde bütün teknik turne kadrosunu sahneye çağırıp selam üstüne selam veren şarkıcı İstanbul’u çok sevdiğini defalarca dile getirdi. Küçükçiftlik Parkı’nda bu sene gittiğim en güzel konserlerden biri olan Woodkid keşke kışın tekrar İstanbul’a gelse. Ses kalitesinin daha da iyi bir mekanda kendisini bir kere daha izleyebilsem demekten kendimi alamıyorum.
HAYAL KAHVESİ’NDE MÜTHİŞ KONSERLER
Sonbaharın güzelliklerinden olan kapalı mekanlardaki etkinliklerden sizleri bilgilendirmeye devam ediyorum. ‘Shining Stars’ projesiyle dünya müzik arenasında yıldızı parlayan birçok sanatçı ve grup Hayal Kahvesi’nde sahne almaya hazırlanıyor.
Bu festival tadındaki maraton 26 Eylül’de Blonde Redhead ile Beyoğlu’nda başlayacak. Söz konusu konser turnesinde Minor Empire, Brazzaville, Kadebostany sahnede olacak. Özellikle Kadebostany’i önceki sene Rock’n Coke’da dinleyip benim gibi yetinemeyenler için harika bir fırsat olduğunu düşünüyorum.
‘Shining Stars’ projesinin ajandası şu şekilde;
BLONDE REDHEAD
26.09.2014 İstanbul Beyoğlu Hayal Kahvesi @ 22:30
27.09.2014 İstanbul Beyoğlu Hayal Kahvesi @ 22:00
Konserde beklediğim kilit şarkı: 23, SW
MINOR EMPIRE
30.10.2014 Gaziantep Hayal Kahvesi @ 22:00
31.10.2014 Adana Hayal Kahvesi @ 22:30
01.11.2014 Mersin Hayal Kahvesi @ 22:00
6.11.2014 Ankara Hayal Kahvesi @ 21:30
7.11.2014 İzmir Hayal Kahvesi @22:00
8.11.2014 İstanbul Beyoğlu Hayal Kahvesi @22:00
Konserde beklediğim kilit şarkı: Bülbülüm Altın Kafeste, Zülüf Dökülmüş Yüze
BRAZZAVILLE
13.11.2014 Adana Hayal Kahvesi @ 22:00
14.11.2014 Diyarbakır Hayal Kahvesi @22:00
15.11.2014 İzmir Hayal Kahvesi @22:00
18.11.2014 Bursa Hayal Kahvesi @21:30
19.11.2014 Ankara Hayal Kahvesi @21:30
21-22 Kasım 2014 İstanbul Beyoğlu Hayal Kahvesi @ 22:00
Konserde beklediğim kilit şarkı: Jesse James, Peach Tree
KADEBOSTANY
12.12.2014 İstanbul Beyoğlu Hayal Kahvesi @ 22:30
13.12.2014 İstanbul Beyoğlu Hayal Kahvesi @ 22:00
Konserde beklediğim kilit şarkı: Crazy In Love, Walking With a Ghost, Castle In The Snow
Paylaş