Paylaş
Herkesin de malumu olduğu üzere eskiden büyük şehirlerde yoğun bir şekilde yaşanan, şehirler arası yollarda günün yada haftanın belli günlerinde trafik yoğunlukları yaşanırdı.
Örneğin; sabah erken saatler ve insanların mesaiye başladığı saatlerde, mesai bitiminde akşam saatlerinde trafik yoğunlukları yaşardık.
Ya da, şehirler arası yollarda da hafta sonları, tatil başlangıçları ve tatil bitişlerinde görürdük yoğun trafikleri.
Ancak, geldiğimiz noktada trafik artık öyle bir hal aldı ki, günün hangi saati olursa olsun; haftanın, ayın hangi günü yada zamanı olursa olsun, yoğun trafiklere şahitlik ediyoruz.
Bursa ve ilçeleri de bu durumdan payını alan şehirlerden birisi.
Şehirlerdeki trafin yoğunluğunun birkaç nedenini sıralayabiliriz.
Birincisi her geçen gün artan araç sayısı.
Neredeyse ülke genelinde her 3 evden birisinde araba mevcut.
Buna bir de şehirlerin uzun yıllardan bu yana gelen daha da kötüsü halen devam eden plansız şehirciliğini de eklediğimizde, işte karşımıza bugünkü trafik karmaşası çıkıyor.
***
Yukarıda trafik yoğunluklarının nedenlerini yazarken, toplum olarak bizdeki toplu taşıma aracı kullanmama alışkanlığını da buna ekleyebiliriz.
Öylesine rahatına düşkün bir toplum olduk ki, neredeyse her yere arabayla gidiyoruz.
Toplu taşıma araçlarını da hiç tercih etmiyoruz.
***
Bursa şehir merkezinde de ilçelerinde de yaşanan trafik karmaşası haliyle Orhangazi’de de artık üst seviyelere çıkmış durumda.
Orhangazi’nin bu noktada özel bir durumu daha var.
Facia gibi şehir planlaması.
Yarım asırdır Orhangazi’de şehir planlaması yapılırken, ne yazık ki hiçbir kural yerine getirilmemiş.
Aksine, bu şehir için şehir plancılığında plansızlık bir plan olmuş.
Daha geniş planlanabilecekken daracık caddeler, sokaklar, bulvarı olmayan şehir derken, Orhangazi’de durum her geçen gün daha da vahim bir hale geliyor.
***
Örneğin, bugün itibarıyla Orhangazi’de trafiğe kayıtlı araç sayısı 30 bine gelmiş durumda.
Sanayisi, tarımı ve ticaret hacmi yüksek olan Orhangazi’ye bir de gün içinde başka şehirlerden gelen araçları da eklediğimizde, gün içinde binlerce aracın trafikte olmasının da önüne haliyle geçilemiyor.
Ve şu durumda, bugünkü araç artış sayısı paralelinde baktığımızda
Acaba 5 yıl sonrasını, yani 2025’in Orhangazisi’ni hayal edebilen var mı?
Açıkçası bugünkü durumu görünce, 5 yıl sonrasında şehirde adım dahi atmanın mümkün görünmediğini söyleyebiliriz.
***
Bu durumda yapılması gereken ise şehrin idarecilerinin artık bu konuda geleceği bir an önce ve doğru bir şekilde planlaması.
Ne yazık ki, günlük kavgalar, kişisel beklentiler arasında şehrin işte bu gerçek sorunları hep sümenaltı ediliyor.
Oysa, bugünün yerel yöneticileri, ilçe dinamikleri ve kamu görevlilerinin en önemli işlerinden birisinin geleceğin Orhangazi trafiğini planlaması olmalı.
Ama bakınız bu hususta ne bir adım var, ne de mesai.
Hem şehir merkezinin trafiğinin, yol güzergahlarının geleceği, şehrin ana yol ve çevre yollarının durumunun ne olacağı, hem de yeni düzenlemeler nasıl olacak düşünen kafa yoran tek bir kişi daha yok bu şehirde.
Ve gün gelecek, bugünü bile arar olacağız.
Ve o gün bırakın araçla yol alabilmeyi yürüyerek bile bir yerden bir yere gitmek büyük sorun olacak.
Çünkü gidişat onu gösteriyor.
Paylaş