Manfred Thierry Mugler tarafından 1973 yılında kurulan ve 90’lardaki her defilesiyle çığır açan moda evi, Michael Jackson, Madonna, Grace Jones, Diana Ross, David Bowie gibi efsanevi isimlerin en ikonik kostümlerinin de söz sahibi.
2002’de moda evini bırakan ve 2013 yılında kreatif direktör olarak moda evine yeniden dönüş yapan Thierry Mugler 2022 Ocak ayında hayatını kaybetmişti.
2018 yılından beri Mugler’in kreatif direktörlüğünü yapan Cadwallader, H&M ile yapacakları iş birlikleri doğrultusunda Mugler klasikleri ve imza tasarımlarını sunarak House of Mugler’in geçmişini, bugününü ve geleceğini birleştirecek.
H&M Kreatif Danışmanı Ann-Sofie Johansson, bu iş birliğini şu sözlerle kutluyor:
“Bu işbirliği için görüşmeler Manfred Thierry Mugler’in vefatından önce başladı ve bu koleksiyonla, Manfred Thierry Mugler’in mirasını kutlamaktan gurur duyuyoruz. Hepimiz Manfred’i tanımaktan onur duyduk. Onun Casey ile birlikte ilk aşamalarda yer alması çok özel bir duygu. Casey, koleksiyonu tamamen çağdaş bir hale getirirken tarihe ve arşive saygı gösterme konusunda inanılmaz bir iş çıkardı. Onun yönetiminde Mugler günümüz moda dünyasının yenilikçi ve heyecan verici moda evlerinden biri haline geldi.”
Koleksiyon House of Mugler’in kurucusunun vizyonunu selamlamak adına, çağdaş tasarımların yanı sıra, Cadwallader tarafından günümüzdeki yansımaları, sınırlı sayıda arşiv niteliğindeki geçmişe ait parçaların yeniden yorumlarını da içeriyor.
Etkinlik 2019 yılında 85 yaşında hayatını kaybeden modacı Karl Lagerfeld, onuruna gerçekleşecek.
Tüm davetli listesini elinde tutan Vogue dergisinin efsanevi genel yayın yönetmeni Anna Wintour’un özel partisi olarak da yorumlanan Met Gala’nın bu seneki teması, “Karl Lagerfeld: A Line of Beauty” oldu
Her yıl değişen ve Anna Wintour ile birlikte kimin eş başkanlık yapacağının heyecanla beklenen dünyanın en prestijli moda olayının sahipleri Penelope Cruz, Roger Federer, Dua Lipa ve Michaela Coel.
“Karl Lagerfeld: A Line of Beauty”, tasarımcının 150’den fazla orijinal görünümünü sergileyecek ve Lagerfeld’in 1950’lerden 2019’daki son koleksiyonuna kadar yaratıcı sürecini keşfedecek.
Gösteri aynı zamanda tasarımcının Balmain ve Patou’daki zamanını da ele alacak.
Biletlerin yaklaşık kişi başı 35 bin dolar olduğu, masaların 200 bin ile 300 bin dolar arasında değiştiği söylenen geceden elde edilen gelir hayır amaçlı kullanılacak.
Etkinliğe katılabilmek birçok ismin hayali ve bu liste her yıl revize ediliyor.
Kardashian ailesinin bu sene liste dışı bırakıldığı dedikoduları ayyuka çıktı. Dünya yıldızlarının kendilerini gösterdikleri en önemli platformlardan biri olan bu geceye davet edilmemek birçok ünlü isim için büyük bir mutsuzluk sebebi ve prestij kaybı.
Moda sektörü, Z kuşağının hüküm sürdüğü sokak modasına “durun bakalım, biraz da büyükler konuşsun” diyerek ince ayar verdi gibi.
Özlediğimiz elegan ve özgür kadınları sokağa uyarlayarak cool’luğun adını yeniden yazan 2023-2024 Sonbahar/Kış sezonunda, günlük elbiseler, modern kadının takım elbiseleri, zamansız trençkotlar, erkek takım elbiselerinden ilham almış kusursuz dikişe sahip ikili takımlar hiç kuşkusuz gardırobumuzun olmazsa olmazları arasında yer alacak.
Oversize ceketlerle kombinlenmiş beggy jean’ler, gömlek ve loafer’lar günlük kıyafetin formülünü oluşturuyor.
Mini etek, dik yakalı kazak üzeri ceket sevenlere müjde... Kolej üniformaları geri geldi. Gucci, Miu Miu, Bottega Veneta, Prada, Victoria Beckham, The Row, Dior, Max Mara gibi moda devleri geçmişle gelecek arasında kurduğu köprüyle bizleri kendine bir kez daha hayran bıraktı.
Hafta sonu cool’luğunu yeniden yazan Miu Miu gri taytları ile şimdiden arzu nesnesi listesine birinci sıradan giriş yaptı. Bunları giymek için gelecek kışı beklemek istemeyenler şimdiden stillerini bu kombinler doğrultusunda değiştirmeye başladılar bile.
Şu an mağazalarda olan kış sezonu ürünlerinden gelecek sezona uygun olabilecek parçaları indirimli olarak almak mümkün.
FENDI
Bana göre DNA’sı kadın yerine erkek koleksiyonuna daha çok yakıştığını düşündüğüm Kim Jones, Sonbahar/Kış 2023 koleksiyonuyla bu kez beni şaşırtmayı başardı.
Fendi’nin ikonik baget çantasının yaratıcısı Silvia Venturini Fendi’nin kızı olan Delfina Delettrez’in gardırobundan ve Karl Lagerfeld’in Fendi eskizlerinden yola çıkarak Fendi’yi yeniden ifade eden Kim Jones, gelecek sezon zarafete bambaşka bir mercekten bakmayı başarıyor.
Koleksiyonda dikkat çeken katmanlı dantellerle tasarlanan iç giyim görüntülü üstler, çapraz kesim elbiseler ve formu bozuk ya da temiz kesim trikolarla Fendi’nin değerlerini ön planda tutulmuş.
Delfina Delettrez Fendi’nin F şeklindeki küpeleri ile Silvia Venturini Fendi’nin iki farklı şekil alabilen yeni çantası “Multi”nin gelecek sezonun olmazsa olmazları arasında gireceğine hiç kuşku yok.
PRADA
Milano Moda Haftası’nın en güçlü koleksiyonu güzellik kavramını yeniden kavramsallaştıran Prada’ya aitti. Miuccia Prada ve Raf Simons, etekler ve süveterlerle gündelik hayatın yeni üniformasını belirlemiş oldu.
Güzelliği estetik anlayış yerine tavırla ortaya koyan Prada Sonbahar/ Kış 2023 koleksiyonu çiçekler, erkek koleksiyonunun feminen formları, mini etekler ve bizi her zaman büyüleyen Prada aurası ile gönlümüzü bir kez daha fethetmeyi başardı.
Bu da ufak tefek esinlenmeler ortaya çıkartabilir ama taklit etmek ayrı bir konu.
Çünkü taklidi hayata geçiren kişinin etik değerleri, yaptığı tasarımı gölgede bırakır.
Her sektörde olduğu gibi moda sektöründe de başka birinin eserini, buluşunu, düşüncesini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması, kısacası emek ve fikir hırsızlığı anlamına gelen “plagiarism”le suçlanan tasarımcılar maalesef var.
Dijital dünya öncesi bunları yakalamak kolay değildi, içeriklere ancak arşivlerden ulaşılırdı. O yüzden değil taklit, tasarımlarda esinlenme bile nadirdi. Dijital dünya sonrası bu mertlik irtifasını kaybetmiş uçak gibi hızlı bir şekilde bozuldu.
Geçtiğimiz günlerde son bulan Paris Couture Haftası’nda maalesef benzeri iki büyük şokla karşılaştık.
Moda sektörünce yurt dışında büyük bir yere sahip belli başlı moda tasarım okullarında öğrenciler tarafından tasarlanan şeylerin büyük modaevlerindeki tasarımcılar tarafından kullanıldığına ara ara şahit oluyoruz.
Tabii ki her yerde olduğu gibi burada da büyük balık, küçük balığı yuttuğu için sosyal medyada birkaç gün gündem olup daha sonra konu soğumaya bırakılıyor.
Kıyafeti, aksesuvarı geçtim, çorap istesek envai çeşit ellimizin altında.
Peki, ya erkekler?
Stil sahibi olup, sınırsız bütçesi olsa bile gidebileceği markalar iki elin parmağını geçemiyor.
Türk markalarına gelecek olursak Niyazi Erdoğan, Emre Erdemoğlu, Faruk Saraç gibi tasarımcılar haricinde erkeğe özel tasarım yapan marka hemen hemen hiç yok diye düşünürken, yakında dünya çapında ses getirecek lokal bir markamız oldu: By the Oak.
Her müsait anını doğada geçiren bir iç mimar ile şehirin karmaşasından keyif alan bir moda editörü iki kardeş tarafından kurulan By The Oak, bu sezon erkek modasının nabzını elinde tutan Pitti Uomo’da, dünyanın en önemli mecralarından biri olan WWD tarafından sezonun en büyük trendlerinden biri olarak gösterildi.
Ruhunu dünyadaki birçok farklı ülkenin klasikleşmiş “workwear” parçalarını Türk desen ve kumaşlarıyla modern hayata adapte etme fikirlerini çok beğendim.
Zamansız, kaliteli, klasik sınırlar arasında kalmayı reddeden erkekler için çok iyi bir seçenek. Şimdilik sadece online satışı olan By The Oak’u gardırobunuza dahil etmenizi tavsiye ederim. Çünkü yakında birçok yabancı ünlü üzerinde göreceksiniz.
2023-2024
1960’lı yıllarla birlikte tüm dünyayı etkisi altına alan ve dönemin trendleri olan neon renkler, mini etekler ve vinil elbiselerden oluşan tasarımlar iddialı feminenliğin ifadesi olarak şimdi yeniden karşımızda.
Bu sezon podyumlarda Versace, Dolce &Gabbana, Alaia gibi markaların kullandığı kusursuz seksilikteki vinil elbiseler ve sokak modasında bu akımın temsilcileri olan Bella ile Gigi Hadid’in üzerinde gördüğümüz parlak deri taytlar, trend alarmı olarak kapımızda.
Kısacası bu sezonun olmazsa olmazı rugan, latex, parlak deri olarak bildiğiniz vinil kumaşlar... İddialı görünmek isterseniz bu kış tam sırası. Elbise şehvetli geliyorsa bu trendi mini etek, pantolon, ceket veya çizmeyle de takip etmeniz mümkün.
Çoğunlukla siyah ve kırmızı olarak karşımıza çıkan tasarımlarda açıkçası ben neon renklere öncelik verenlerdenim.
Mesela kırmızı yerine neon yeşili kesinlikle daha dikkat çekici buluyorum.
Giydiğinizde anında güçlü, seksi hissedeceğiniz bu malzemeyi hafifletmek isteyenlere tavsiyem jean ve spor ayakkabıların üzerine siyah rugan bir mont giymek veya uzun örgü bir elbisenin altına giyeceğiniz çizme ile bu akımı takip etmek.
İddiadan daha da uzaklaşmak istiyorsanız sadece bir aksesuvarda veya çanta ile de stilinize küçük bir dokunuş yapabilirsiniz.
Ama çok önemli bir nokta var o da parlak deriyi, nötr tonlar ile dengelemek.
Dünya modasının ünlü ve önemli isimleri bir bir hayatını kaybetmeye başladıkça, sektörde yeri doldurulamayacak vizyonerlik uçurumu dağ gibi büyümeye başladı.
Çünkü arkalarında bıraktıkları, kendileri kadar ses getirecek tasarımcı sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az.
Bu sadece moda sektörü için değil, sanattan müziğe kadar tüm sektörler için geçerli.
Sosyal medya kültürü, modaya yaptığı gibi mimari dahil her sektörü daha da gösterişli olmaya zorladı.
Böylece içerik anlamında modanın, tasarımın, sanatın daha fazla şaşırtması ihtiyacı, hızlı tüketimi akıl almaz bir boyuta getirdi.
Şahsi fikrim, bu bitmek bilmeyen tüketim çılgınlığı, kreatif ve sanatçı ruhları köreltti.
Ne hayata geçirseler sadece kısa bir süre için nefisleri köreltmeyi başarabildikleri için tavırlarını ayakta tutabilme çabası hiç kolay değil.