Hakan Ünsal

Başlangıç budur

7 Şubat 2011
G.SARAY maça çok isteyerek başladı ve baskı yaptı. Bu, sarı kırmızılıların uzun zamandır unuttuğu ve yapamadığı bir başlangıçtı.

Belki başlangıçcıklar yaptı ama ilk defa sonucu gollerle aldı. Hagi, Neill geldikten sonra sistemini değiştirdi ve 4-1-4-1’e döndü. Defansın önünde oynayacak tek oyuncuda tercihini oyunu okumayı bilen ve pozisyon bilgisi olan Neill’dan yana kullandı. Bu kabul edilebilir ama Cana’yı hala stoper oynatmak bence doğru değil. Aynı sistemin 3 günde bu kadar farklılık göstermesi oyuncuların kerameti.

Galatasaray’da, kaybedilen Gaziantep maçının kadrosu, Serkan’ın gelmesi ve Sabri’nin yerinin değişmesi haricinde aynıydı. Fakat Sabri sadece pozisyon değiştirmedi maçı da değiştirdi. Sabri’nin orta sahadaki isteği, presi ve enerjisi takımın havasını değiştirdi. Kazım, geldiğinden beri ilk defa rahat, etkili ve kendinden emin oynadı. Topu saklaması ve çizgiyi iyi kullanması ile maçın iyileri arasına girdi.

3 günde değişenler

Sabri’nin orta sahaya geçmesi ile dinamizm kazanan orta alan.

Yazının Devamını Oku

Emenike ve Q7

6 Şubat 2011
MAÇTA iki isim öne çıktı. Biri oynayan Emenike diğeri maça yedek başlayıp sonradan oyuna giren Quaresma. Anadolu takımında oynayan bir futbolcu için iyi ya da kaliteli olduğunun anlaşılması için dört büyüklere karşı oynadığı maçlar birinci derecede ölçüdür. Emenike’yi bu teraziye koyarsak fazla ağır gelir. Ama İbrahim Toraman’ın haline üzülmemek de elde değil.

Emenike’nin, Türkiye’nin en iyi defans oyuncularına karşı sergilediği performansı görünce, “İnsan değil mi acaba” diye bir soru beliriyor kafalarda. Çünkü, o kadar kuvvetli, çabuk ve hızlı ki diğer oyuncular yanında çocuk gibi kalıyor. Hatta bir ara Beşiktaş seyircisi bile hayranlıkla Emenike’yi izledi. Söylenecek tek şey, “Yok böyle bir futbolcu” olur.
Sezon başında izlediğim Karabükspor, Emenike’nin ayağına bakan, sadece onunla gol arayan bir takımdı. Geçen zaman içinde kazandıkça yükselen Yücel Hoca’nın oyuncuları Beşiktaş karşısında artık birlikte oynayan ve Emenike’yi daha aktif hale getiren bir takım olmuş. Yıldızlar topluluğuna karşı “First Class” oynayan bir Karabükspor vardı.

Schuster’i anlamak

QUARESMA’nın kalitesi ve etkisi için teste falan gerek yok. Ama, Schuster’i anlamak için teste girmek lazım. Alman hocanın takımı çok çabuk öne taşıyan, adam geçen ve asist yapan bir oyuncuyu yedek bırakma lüksü var mı? Ya da Beşiktaş, Quaresma’yı kulübede tutacak kadar rahat bir takım mı?
İlk yarıda Beşiktaş’a kendi sahasında farklı bir şok yaşatacak kadar çok gol pozisyonuna giren Karabükspor’da topun doğru adamın ayağına gelmemesi şansızlıkken, Beşiktaş için nimetti.
Beşiktaş için “Yıldızlar Topluluğu” yakıştırması yapılsa da tek bir yıldız var o da Quaresma. “Bir oyuncu bu kadar etkiler mi?” denilebilir ama Q7 yokken;

Beşiktaş rakip kaleye çabuk gidemiyor. Gitse de rakip çabuk dönünce kilidi açacak adam eksikliği yüzünden etkili olamıyor.

Rakip alanda top fazla kalmıyor, bu da rakip alan takımı Beşiktaş’ın çok koşup erken yorulmasına sebep oluyor.

Top almak için orta sahaya kadar gelen Beşiktaşlı forvet oyuncuları rakip kaleye ve pozisyona uzak oynayınca gol olmuyor.

Ofansif oyuncuların fazla olduğu bir takımda, Beşiktaş rakip alanda kalamayınca defans oyuncuları dinlenme fırsatı bulamıyor ve hata yapıyorlar.

BEĞENDİM
Artık, Emenike ile birlikte oynayan ve takım olan Karabükspor’u.

BEĞENMEDİM
Emenike karşısında perişanları oynayan, Beşiktaş defansını ve Quaresma’yı yedek bırakan Schuster’i.

DİKKAT
Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nde Karabükspor’dan daha iyi ve dişli takımlarla oynayacak.
Yazının Devamını Oku

Son kozlar

4 Şubat 2011
GALATASARAY’ın lig yarışından kopması sonucu kupadaki beklenti tavan yaptı. Fakat sarı kırmızılıların yolu zor ve sıkıntılı.

Galatasaraylı futbolcuların artık iki şeyi düşünmesi lazım;
1-) Kupanın tek şansları olduğunun bilincinde olmaları.
2-) Turun, iki maç sonunda geleceği gerçeğini unutmamaları.
Hagi’nin, oyuncularına kupanın önemini yeterince anlattığı aşikar ama bunu futbolcularının ne kadar iyi anladığı maçlar sonunda belli olacak.
Neill ile Kewell geri dönünce defansta ve önde sorunlar bir nebze olsun düzelir diye düşünürken daha kötü oldu. Galatasaray önde top tutamayıp pozisyon bulamazken, defansta bariz hatalarla pozisyonlar verdi. İşin en üzücü tarafı; bu pozisyonları verdiği ve golleri yediği takımın, Türkiye’de bu konularda en çok sıkıntı yaşayan ekiplerin başında gelen Gaziantepspor olması.
Galatasaray’ın maça başlangıcı ile ilk yarıyı bitirmesi arasındaki fark; uyuyan ve uykudan kalkmış insanın ruh hali gibiydi. İlk golü yedikten ve ikinci golü yemekten zor kurtulan Galatasaraylı oyuncular kupanın gittiğinin farkına varıp maça geri dönmeye karar verdiler.
Hagi anlaşılan o ki son kozlarını oynamaya karar verdi. Baktı ki, bu takıma birşeyler öğretmeye geçireceği vakit boşa geçecek; direkt sonuca gideceği şekli yani beklentiyi oynadı. Ofansif oyuncuların fazla olduğu ve daha çok golü düşünen bir takımla sahaya çıktı. Bu oyun tarzının sonucu beklendiği ölçüde olmadı belki ama en azından oynaması gerekeni oynadı.

Yazının Devamını Oku

Kalite yok

30 Ocak 2011
HAGİ’nin elindeki kadronun ne kadar kaliteli olduğu tartışılır ama çok esnek olduğu kesin. Bu esnek kadro yapısı Hagi’ye hem kadroyu kurarken hem de maç içinde çok hareket kabiliyeti tanıyor. Fakat bu değişkenlik bile ihtiyaç olan kaliteli oyunu sağlamıyor.

Maç aslında çok sert değildi ama oyun sakatlıklar yüzünden iyi tempoda başlayamadı. G.Saray’da Barış sakatlanıp çıktı. Aslında çok normal, yönetimi sakatlanmış bir takımın oyuncuları sakatlanmış çok mu!
G.Saray’da sakatlıklar kabus gibi takımın üzerine çökmüş durumda ve hiç bitmez. Neden mi? Yönetimin aldığı ‘ah’lar çıkıyor da ondan.
Kimler forma giyiyor!Beğenilmediği açıkça ortada olan Hagi’nin oyun anlayışı ile beraber Galatasaray, ne oynadığı sahada belli olan bir takım haline döndü. Tabii beklentimiz Galatasaray’ın ne oynadığını bilen ofansif bir takım olması. Ama bu kadro ile ofansif oynamayı düşünmek intihar olur. Takımda Arda dışında 2-3 hamle sonrasını, bırakın düşünecek, aklına getirecek tek oyuncu yok. Hadi geçtim üç hamle sonrasını, top ayağına geldikten sonra ne yapacağını bilen oyuncu sayısı bile az. G.Saray’da kimler forma giyiyor inanılır gibi değil.
Bursaspor’un golünde hem ofsayt hem de Miller’ın eline gelen top var. Bunlar golü tartışmalı hale getiren durumlar. Ama bu, Bursaspor ve Ertuğrul Sağlam’ın aradığı santrforu bulduğu gerçeğini örtmez. Miller bir teknik direktörün ve oyuncuların isteyeceği tarzda bir oyuncu. Topu tutan, verkaç yapabileceğin ve en önemlisi iyi ön direk koşusu yapan zeki bir forvet. Turgay, Batalla ve Sercan onu anlarsa çok gol atarlar. Bu mağlubiyet toparlanma sinyali veren Galatasaray’ı tamamen dibe itti. Bundan sonra Galatasaray tamamen Türkiye Kupası’na konsantre olacak. Ligde ise iddiası olmadığı için hem aşağısı hem de yukarısı için ‘belirleyici’ takım olur.

İyi ki varsın kaleci Ufuk...

UFUK, yediği golle maçın önüne geçen adam oldu. Aslında birçok kişiyi kurtaran adam oldu. Yediği bu gol G.Saray’daki sonunu hazırladı ama bu durumdan “Oh be” diye rahatlayanlar olmuştur. Mesela mağlubiyeti Ufuk’un üzerine bırakacak ve tepkilerin kaleye yönelmesinden memnun olacak Adnan Polat. Mesela ofsayt golü göremediği için maçın önüne geçecek ve eleştirilecek olan hakem ve yardımcıları memnun. Mesela sahada hiçbir varlık gösteremeyen başta Kazım, Emre önderliğindeki bütün oyuncular “Yırttık” demiştir. Ufuk’un yediği golde büyük hatası vardı ve kötüydü. Peki, onun bu hatasını kapatacak sahada Galatasaraylı oyuncular var mıydı? Hangi oyuncu için iyi diyebiliriz? Geldiğinden beri iyi oynayan Culio bile sahada yok. Yekta etkisiz. Stancu çabuk ama bu atletizm değil.

BEĞENDiM

Golü ofsayt ama aranılan forvet özellikleri olan Miller.

Yazının Devamını Oku

Trabzon neden şampiyon olur?

29 Ocak 2011
TRABZONSPOR’un puan kaybettiği Ankaragücü maçından sonra bordo mavililer hariç bütün takımlar şampiyonluk için iddialı konuma geldi!

Sanki sadece Trabzonspor puan kaybedecek ya da Trabzonspor’un kaybedeceği puanlar iki ile çarpılacak gibi bir durum var ortada. Ligin hala ne yaptığını bilen tek takımı Trabzonspor’dur. Önünde çok zor maçlar var ve bu maçlar Trabzonspor için ne kadar zorsa rakipleri için de bir o kadar zor. Trabzonspor bu sene şampiyon olur. Neden mi?
- Şenol Güneş’in kompleksten uzak, panik yapmayan ve sorun çözen teknik adamlığı sayesinde.
- Şenol Güneş’in rakip kim olursa olsun kendi mantalitesini ortaya koyan ve kabul ettiren cesur futbolu sebebiyle.
- Şenol Güneş’in kim olursa olsun hak edene formayı veren, hak edene cezayı veren adaletli tavrı sebebiyle.
- Şenol Güneş’in isimlerden oluşan 5 yıldızlı takımla değil ama takım olmuş 5 yıldızlık oyun anlayışı sebebiyle.
- Şenol Güneş’in Jaja,Yattara ve Colman’ı oynamaya mecbur eden, Serkan, Burak ve Umut’u tekrar futbola döndüren felsefesiyle şampiyon olur.

O gol sayılmaz!


Yazının Devamını Oku

Her yerde Culio

24 Ocak 2011
GALATASARAY’ın yeni stadında çıktığı ilk maçta başlangıcı iyi yapan seyirci oldu. Çünkü Galatasaraylı oyuncuların stada alışamadıkları belli oluyordu. Maça baskılı başlamak isteyen Galatasaray, sahadaki 11’in birbirini iyi tanımayan oyunculardan oluşması nedeniyle bunu yapamadı. Pres yapmak için istek var ama uyum yok. Hal böyle olunca Sivasspor kendi sahasından çıkmakta zorlanmadı ve baskı yemedi.
Arda sahada olmayınca, Galatasaray heyecan ve zevk vermiyor. Ama sahada bunun sorumluluğunu birinin alması gerekiyordu ve o Culio oldu. Belki Arda kadar yetenekli değil ama sorumluluk alıyor ve çok koşuyor. Galatasaray’ın bulduğu pozisyonların başlangıcında veya sonunda hep Culio var.
Galatasaray üzerindeki tedirginliği asıl iyi olması gereken ilk 15 dakikadan sonra attı ve önemli pozisyonlar buldu.

Kötü değiller ama...

Galatasaray taraftarının çalım atabilen, adam geçebilen kreatif oyuncu özlemi o kadar büyük ki, Yekta ve Culio çalım atınca stat ayağa kalkıyor.
Yeni transferler Yekta ve Stancu kötü oyuncu değiller. Ama Galatasaray’ı ayağa kaldıracak kadar iyi ve yeterli de değiller. Diğer taraftan Sivas ve Rıza Hoca için farklı şeyler söylemek lazım. Rada, Navratil ve özellikle Grosicki iyi oyuncular.

NEDEN ÖNEMLİ?
İkinci yarının ilk maçıydı ve başlangıç önemlidir.
Yeni stattaki ilk maçtı ve kazanarak başlamak uğurlu gelir.
İlk maçta kendi sahanda ilk golü atmak ve yememek moral verir.

NEDEN ZORLANIYOR?
Kazım, öndeki oyuncu ihtiyacını karşılayacak özelliklere sahip değil. Bu yüzden G.Saray önde top tutamıyor ve rakip alanda kalamıyor.
Rakip, orta sahada baskı yapınca Galatasaray takımında yan paslar, geri paslar başlıyor ve maç orta saha oyununa dönüyor.
Sivas karşısında yeterince pozisyon bulundu ama o pozisyonları yapacak, bitirecek ayaklar bulunamadığı için maç
zora sokuldu.

BEĞENDİM
Ufak tefek eksiklerine rağmen Yeni Ali Sami Yen’in ambiansını.

BEĞENMEDİM
Kazım’ın beklentilerin çok altında kalan oyununu.

DİKKAT
Galatasaray taraftarı yeni statta bile rahat maç izleyemeyecek.
Yazının Devamını Oku

Sabırsızlar

23 Ocak 2011
İLK yarının tartışmasız yıldızı Trabzonspor’un fiyakasını bozacak kadar etkileyici bir başlangıç yapan Beşiktaş’a bordo mavili ekibin cevabının ne olacağı, maçın sonucu kadar merak edilen ve test edilecek durumdu. Fakat karşısında ligin hiç abartısız en iyi kadrolarından birine sahip Ankaragücü’nün olması işi zorlaştıran bir etkendi.
Ankaragücü, maçın başlarında kaliteli ve artık birbirini iyi anlayan futbolcuları ile Trabzonspor’un baskısına baskı, pas alışverişine pas yaparak karşılık verdi. Fakat takımlarda her zaman rakibin hesabını bozan bir oyuncuçıkar. Yattara bildiğimiz; ama uzun süredir göremediğimiz özelliklerini sahaya yansıtınca Trabzonspor için maç daha kolay hale geldi. Ama bu kafalardaki eylem fiili eyleme dönüşünce Trabzonspor oyundan düştü ve kontrolü Ankaragücü aldı.
Benim anlamadığım ilk yarının en iyi oyuncularından Burak’a Trabzon seyircisini akıl almaz tepkisi. Daha ikinci yarının ilk maçı... Kötü de oynayabilir ama (ki kötü de değildi) Burak’ın bu kredisi olması gerekir. İşte Trabzonspor’un şampiyonluk önündeki en ciddi sıkıntısı yine kendini gösterdi. Karadeniz insanının sabırsız ve direkt yıkıma sebep olan tavrı.

Maçın iyileri

Her iki takımın ortaya koyduğu tempo ve kazanma isteği.
Sestak’ın, tekniği ve hızı ile Trabzon defansını çok zorlaması.
Yattara’nın bir devre de olsa futbol izleme sebebimizi anlatan oyunu.
Bora’nın Trabzonspor forvetlerinin saçlarına zarar veren kurtarışları.
Ümit Özat’ın herşeye rağmen takımına konsatresi ve oynattığı oyun.

Trabzonspor’u bekleyen tehlikeler

Zirvedeki puan farkının çok olması ve bunun rahatlığının oyuna yansıması.
Evinde oynayacağı maçlarda taraftarın baskısı ve sabırsız davranması.
Puan kaybıyla başlayan ikinci yarının rakiplerin motivasyonunu artırması.
Kayıplar bir başladıysa durdurmak için tecrübe gerekir. Trabzonspor bu konuda eksik.

BEĞENDİM
Trabzonspor’un bildiğimiz temposuna iyi cevap veren Ankaragücü’nün oyununu.

BEĞENMEDİM
Şampiyonluk için her pozisyonun bile önemli olduğu unutan Trabzon forvetlerini.

DİKKAT
Bu kayıpla beraber Trabzonspor’un gerçek testi başlamıştır.
Yazının Devamını Oku

Anadolu 3 büyüklerin kimyasını bozdu

21 Ocak 2011
Anadolu takımları artık sadece 3 büyüklerin değil taraftarlarının da kimyasını bozdu. Sansasyonel transferlere rağmen başarısız olunması büyük camiaları iyice gerdi. Sonuç olarak da taraftarlar önüne gelene haklı haksız tepki göstermeye başladı.

TÜRK Telekom Arena Stadı’nın açılışında sayın Başbakan’a yapılan protesto uzun süredir yaşananların bir patlaması gibiydi. Bu yeni ve muhteşem stadın yapımında herkesten daha çok ve nerdeyse tek başına emeği var denilebilecek bir insana yapılan protestonun kulüpçülükle pek alakası yok bence. Evet stada gelenler Galatasaray taraftarı ve ortaya nasıl muhteşem bir eser çıktığını gözleri ile görüyorlar. Buna rağmen bu tepkiyi göstermenin anlamı ne olabilir?
Protestonun 4 sebebi varSayın Başbakan’ın Fenerbahçeli olması gibi basit bir gerekçe, böyle bir statta büyük emeği olan bir insana tepkinin sebebi olamaz ve mazur gösteremez. Protestonun bence farklı sebepleri var:
- Siyasi görüş itibarı ile farklı düşünen insanların her şeye rağmen tepki gösterme düşüncesi.
- Galatasaray’ın 3 yıldır süregelen ve bu sene erken ligden kopma ile tavan yapan başarısızlığı.
- Galatasaray yönetiminin kötü gidişatı unutturmak adına açılış için yanlış zamanlama yapması.
- Anadolu kulüplerinin son birkaç yıldır ligde kurdukları üstünlükle 3 büyükler tabusunu yıkmaya başlaması.
Ben sayın Başbakan’a ve genel anlamda diğer takımlarda yapılan protestoları yukarıda yazdığım 4. sebebe bağlıyorum. Kaldı ki, diğer takım seyircilerinin protestolarının bilinç altındaki sebebi de bu bence. Sayın Başbakan ve kulüp başkanlarına tepkilerin kıvılcımı buradan başlıyor ve diğer sebepler sadece ateşi tutuşturuyor. Uzun yıllardır 3 büyük takımın ligimize ambargo koyduğu ve en çok taraftara sahip takımlar olduğu artık kabullenmenin ötesinde bir kanundu.

Yazının Devamını Oku