Hakan Ünsal

MUSLERA FİNALİ DE KURTARDI

5 Mayıs 2016
G.SARAY için ilk maçta final biletinin aldığı formaliteden bir karşılaşmaydı Rize rövanşı.

Fakat, kalan önemli maçlara ışık tutması açısından değerliydi. Baştan başlarsak. Muslera’da değişen birşey yok. Hâlâ tutmaya, yakalamaya ve kurtarmaya devam ediyor. Sadece pozisyonları değil, arkadaşlarını da kurtarıyor. Defansta bildiğiniz gibi. Rakibin yaptığı topsuz koşulara gözle eşlik eden; pozisyon vermekte zorlanmayan; rakibe karşı şeffaf bir yapıdan bahsediyoruz. Nasılsa Muslera var ya. Rahat olmakta haklılar....


Orta alanda işler biraz daha zor. Kaptan herşeyi yapmak zorunda. Çok koşmak, top çalmak, oyunu kurmak, öne hücum organize etmek; pozisyona girmek gibi basit(!) ve kolay(!) işleri yapmaya çalışıyor. Yanında da bu işleri yapmasına yardımcı olacak bir isim de olmayınca, Selçuk İnan için maçlar eziyete dönüyor.


KRİTİK MAÇLARDA SORU İŞARETİ


Yazının Devamını Oku

Rakibi kendi defansıydı

29 Nisan 2016
GEÇEN hafta kazanılan maçla nefes alan, ama işi daha bitmeyen Galatasaray’ın, sıralamadaki yerinde gözü olan Bursaspor karşısında işi zordu.

Bursa’nın iyi takım olması; müthiş taraftar desteğini arkasına alması veya yeni stadı değildi işi zorlaştıran. Kalesinde Avrupa’nın en iyi kalecilerinden birini bulundurmasına rağmen, daha şimdiden tersine tarih yazacak kadar kötü bir performans ortaya koyan Galatasaray defansıydı, maçı zorlaştıran!Nitekim, gol de dahil, verilen pozisyonlarda yapılan hatalar neden sıralamada burada olduğu gerçeğine ışık tutan anlardı. 3 kupa alan bir takımın daha 1 yılı dolmadan, tarihinin en kötü verilerine imza atması üzücü. Hoş, kupalar kazanılırken de defans ciddi alarm veriyordu, fakat Muslera gibi bir yıkılmaz bir kale vardı. Bu sene Muslera, biraz sallanınca takım da dağıldı.

YENİLENME İÇİN KONGRE


Bursa maçının başlangıcı ve devamı da çok değişik olmadı. Galatasaray, golü güzel bir duran top organizasyonuyla buldu. Batalla’nın oyun aklını, pozisyonları oluşturmasını ve kalitesini görünce sarı kırmızılı takımdaki eksikler daha net belli oluyor. Maçın son bölümü, ipini koparanın gittiği hale döndü. İki takım da net pozisyonlar buldu. Galatasaray, için bu kayıp sadece puan değil, aynı zamanda sıralamada da kayıp anlamına geliyor. Galatasaray’ın haftalar öncesinde belli olan durumu, aslında saha içini konuşmayı bitirdi. Konuşma sırası aslında delegelerde. Bir yenilenme ihtiyacı var ve bu durum artık kaçınılmaz bir son. Ertelemenin takıma, camiaya ve Galatasaray’ın prestijine ciddi zararı olduğu ortada. Takımın düştüğü durum ve kötü performansı, yenilenmeyi ya da yeniden başlmayı gerektiriyor. Kaldı ki, önümüzde alınan bir ceza var ve detaylı düşünülmüş bir plana her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Karar zamanı. Ya düştüğü yerden zıplar veya düşe kalka devam eder...

MAÇIN ADAMI


Kolay kaçırsa da özellikle ikinci yarıdaki etkinliği ile Yasin, Bursa takımını organize etmesi ve kalitesi ile Batalla maçta öne çıkan adamlardı.

MAÇA ZEVK VERDİ

Yazının Devamını Oku

Kaptan dümene dönünce...

24 Nisan 2016
G.SARAY için başka bir hedefin maçıydı Kasımpaşa karşılaşması...

3 kupa kazanmış takımın daha 1 yılı dolmamışken, UEFA’dan gelen cezayla suni olarak Avrupa’ya gidememesi zaten bir sorundu. Üstüne doğal yollardan da Avrupa’ya gidememe tehlikesi ortaya çıktı. Kasımpaşa maçı kolay geçse de, kalan maçlar G.Saray için sıkıntılı olacak. Zaten oyuncuların da konsantrasyonu, kupa finaline çıkmak ve orada kazanarak Avrupa vizesini almak üzerine yoğunlaştı. Ama şunu bilmeliler ki, bu normalden daha zor olacak.


FARKLI GÜNDEMLER


Futbolcuların gündemi kupa finali iken taraftarın, camianın ve yönetimin gündemi seçim. Takımın durumu ve alacağı sonuçlar, seçimi ve sonucunu direkt etkileyecek. Kasımpaşa maçında taraftarın neredeyse olmaması, bu mesajın iletilmiş haliydi. Bilal’in golüyle iyi de başladı G.Saray. Fakat DNA’ya işleyen defans hataları yine organizmayı bozdu ve net pozisyonlar verildi.

Yazının Devamını Oku

İstanbul'da formalite rövanşı olacak

20 Nisan 2016
Galatasaray, son zamanlarda öyle bir hale büründü ki, ne başlamayı ne de bitirmeyi biliyor.

Maça iyi başladığını sanıyorsunuz fakat bir bakıyorsunuz net pozisyonlarla karşı karşıya kalan Muslera oluyor. Maçın son bölümünde ağırlığını koyar diye bekliyorsunuz, ama fiziken düşmüş oluyor ve maç kazanamıyordu.Kupa, Galatasaray için son kale. Dolayısıyla bu maçlar, oyuncuların farklı oynadığı ve az hata yaptığı karşılaşmalar olmalı. Maçın ilk dakikasında yine net pozisyon verilmesine rağmen, pozisyon üreten ve öne geçen taraf G.Saray oldu. İlk çeyreğin tartışmasız adamı Carole’du. Girdiği iki kritik kademeyle takımın maçta kalmasını sağladı. Girdiği net pozisyonu yapabilse maçı çok daha iyi tamamlardı. 

DOĞRU TERCİH UMUT OLURDU


Emre’nin attığı gol başından sonuna kaliteydi. Gol olana kadar, defans arasına ve arkasına yapılan her koşunun ödülü, Itandje ile karşı karşıya kalma oldu. Sneijder çıkınca, takımın bütün organizasyon sorumluluğu golü atan Emre’nin üstüne bindi. Fakat, yardımcı oyunculuktan başrole terfi etmesi Emre’yi oyunun dışına itti. Bu sakatlıktan etkilenen sadece Emre olmadı. O ana kadar Sneijder’i istasyon gibi kullanıp, oyundaki varlığını hissettiren Podolski de kayboldu. Bozulan düzeni düzeltmek için yapılan Olcan hamlesi işe yaramadı. Zaten öne geçmişken, Poldi istekli ve etkiliyken, Emre gayretli ve moralliyken doğru tercih Umut olurdu. Umut’u öne atıp, Poldi’yi arkasında serbest oynatıp böylelikle Emre’nin de üzerindeki baskıyı azaltabilirdi Riekerink. İlk yarı, iki ayaklı bir maç için iyi geçti G.Saray adına. Sonuçta ilk maçı kazanmanın ötesinde turu geçmenin önemli olduğu ortada. Bu açıdan, ilk maçın deplasmanda olması için avantajdı.

ALMAN GÜCÜ...


Yazının Devamını Oku

Artık gelecek planına bakın

16 Nisan 2016
HAFTA içi oynadığı derbiden ağır hasar almadan çıkan Galatasaray, derbiye özel dönen oyuncularından yoksun gitti Antalya’ya.

Oynadığı oyun, derbide kazanmasına yetmeyecek kadar kötü olan Galatasaray’da ortamın sakin olması yenilmemesinden kaynaklanıyor.

 

Fakat, kendi sahasında oynadığı oyun mağlubiyete eşdeğerdi.

 

Antalya karşısındaki her anlamdaki eksik takımdan birşeyler beklemek de haksızlık.

 

Galatasaray bu haliyle sıradan bir görüntüden öteye geçemiyor.

 

Yazının Devamını Oku

Sezon şimdi bitti...

14 Nisan 2016
Daha maçın 5. dakikası dolmuş, net pozisyonlar bulunmuş, oyun her iki alana hızlı gidip geliyor ve derbi özlenen heyecanını vadediyordu.

Nani ve Van Persie’ye doğru zamanlama izni vermeyen Muslera ile Selçuk’un nefis vuruşunu güzel çıkaran Volkan, maçın gidişatına imza atacaklarını belli ettiler. G.Saray’ın verdiği ve Muslera’nın zamanlamasıyla önlenen olmayan pozisyonlardaki asıl sorun Denayer’dı. Aynı Denayer, Van Persie karşısında fazla hata yaptı.


G.Saray’ı maça çeken ve tempoyu yükselten, F.Bahçe’nin daha ilk dakikalarda pozisyona girmesi ve taraftarın desteğiydi. Fakat problem de burada başladı. Rakibi karşısında eldeki tek silahı Sneijder olan


G.Saray, F.Bahçe ceza alanı çevresinde üretkenlikten uzaktı. Bunun birinici sebebi Podolski ile önde başlamak oldu. Derbi en zor durumdaki adamı bile ayağa kaldırır.

Yazının Devamını Oku

Fuzuli maçlar

9 Nisan 2016
G.SARAY ve oyuncular için bu maçlar mecburiyetten oynanan, “Bir an önce bitsin” istenilen şekle döndü.

Herkesin ve her şeyin odağında önce F.Bahçe derbisi, sonra Türkiye Kupası var.

 

Özellikle derbi, sonucu itibarıyla ciddi etkisi olacak bir maça sahne olacak.

 

Hal böyle olunca oyuncuların konsantrasyonları da düşük oluyor.

 

Maçın ilk yarım saati, “Niye oynanıyor” diye sorduracak kadar zevksizdi.

 

Yazının Devamını Oku

Avrupa garanti galiba!

2 Nisan 2016
MİLLİ aradan sonra dönüş pek iyi olmadı Galatasaray için.

Takımın organizatörü Selçuk ve etkili silahı Sneijder’in milli takımdan sakat dönmesi, zaten sıkıntı yaşayan Galatasaray’da sorunu büyüttü.

 

Bu isimler varken pozisyon üretme, gol atma konusunda sıkıntının boyutu fazla önemli değilken bile, gol yeme konusunda ise ciddi problem vardı.

 

Kaldı ki Muslera gibi bir kaleci bile teslim olmuştu.

 

Önemli isimlerin yokluğunda nasıl gol olacağının cevabını ‘Balistik’ Bilal verdi.

 

Yazının Devamını Oku