İstanbullu gençler aşkı önemsemiyor

İstanbul’un ve buradaki arkadaş ortamımın, doğup büyüdüğüm Anadolu kentinden çok farklı olduğunu düşünüyorum. O yüzden kendimi yabancı hissediyorum.
Bir Anadolu gencinin İstanbul’daki yaşıtlarından farkı, gerçekten sevebiliyor, tüm içtenliğiyle bağlanabiliyor olması.
İstanbul’da ise maalesef gençler genellikle laf olsun diye, cinsel dürtüleri yüzünden kızlarla takılıyor. Ben bunu hissettiğim için, gururum kırılmasın diye şimdiye kadar kimseyle çıkmadım.
Ama bir yandan da sevmek, sevilmek istiyorum. Yine de korkuyorum.
Şu anda okuldan hoşlandığım biri var; o da benden hoşlanıyor, biliyorum. Ama sonuçta o da buradaki pek çok genç arkadaş gibi, birçok ilişki yaşamış ve aşkı önemsemeyen biri.
Arkadaşlarımla konuşsam belki beni anlamayacaklar, çünkü herkesin sevgi anlayışı farklı. Benim için sevgi pek çok şeyden daha önemli.
Sizin sevgiye ve aşka değer verdiğinizi bildiğim için duygularımı sizinle paylaşmak istedim.
Rumuz: Korkularım

Sevgili kızım, İstanbul’un insanı değiştirdiği bir gerçek.
Burada senin gibi birçok saf ve temiz ruhlu genç, bir süre sonra değişim geçiriyor.
Belki çevresindeki erkek arkadaşları yüzünden, belki beraber olmaya çalıştığı kızlar yüzünden; aşk ve sevgi anlayışı yerle bir oluyor.
Artık o eski el ele tutuşan, birbirine şiirler yazan, sevdiği kızın kapısına çiçeklerle giden bir akşam birlikte çıkma fırsatı yakalama telaşı içindeki genç kuşağa pek rastlanmıyor.
Sabahlara kadar telefonda aşk sözcükleri fısıldamak yerine mesajlaşılıyor artık... Aşkı gırgıra almak, çok yüzeysel yaklaşmak sanırım gençlerin biraz da işine geliyor.
Belki onlara da hak vermeliyiz. Bir süre sonra reddedileceğini düşünerek hayal kırıklığına uğramamak için böyle davranıyor olabilirler. Eğer ona güven verebilir, biraz deşebilirsen, yine altından o saf ve temiz ruhu çıkarabilirsin...

Hiç suçu yokken onu terk ettim

Sevgili Güzin Abla, ben 23 yaşında bir genç kızım. Aradığım aşkı sonunda bulduğumu düşünüyordum ama ne yazık ki arkadaşlarımın sözlerinin etkisinde kalıp ondan koptum.
Bu genç adam benden birkaç yaş büyüktü. Arkadaşlarım onun benden bazı beklentileri olacağını söyleyip durdular. Sonunda ben de endişeye kapıldım ve hiçbir suçu olmadığı halde onu terk ettim.
Oysa gayet olgun ve aklı başında bir gençti. Çok da iyi anlaşıyorduk. Şimdi onu unutamıyorum. Kendisini aradım ama beni tersledi. Hiç olgun olmadığımı, benimle uğraşamayacağını söyledi.
Rumuz: Terk etmeseydim

Sevgili kızım; o genç haklı. Sen ne istediğini bilememişsin. Demek ki 23 yaşında olmana rağmen hâlâ başkalarının etkisinde çok fazla kalıyorsun.
Sadece seni ilgilendiren bir konuda arkadaşlarının sözüne takılmışsın. Unutma; bazen arkadaşlar birbirlerinin mutluluğunu çekemezler.
Hiçbir yanlışını görmediğin ve çok iyi anlaştığın halde, önyargıya kapılıp onu terk etmişsin. Şimdi de ağlayıp sızlanıyorsun.
Bu genç adam da hiçbir suçu olmadığı halde terk edilmeyi bir türlü hazmedememiş. Çok da haklı...
Seninle uğraşamayacağını söylerken, senin olgun bir genç hanım gibi, düzgün bir ilişkiyi yürütemeyeceğini söylemek istemiş. Kendi kendine karar vermeyi, başkalarının etkisinde kalmamayı öğrenmek zorundasın.