Herkesin hayatında bir dönüm noktası vardır

Pek çok insan gibi benim de acı bir hayat hikáyem var.

19 yaşında, çabuk olgunlaşan bedenim ve 25 yaşında, daha gülüp oynayacağı dönemde hızla ağırlaşan ruhum... Küçük yaşta yaşadığım sevginin zaman içinde bu kadar ağır gelebileceğini bilseydim, inanın onu bu kadar süre saklamazdım içimde... Belki hafif bir suçtu yüreğimin sunduğu sevgi, ama yıllardır küsüm ona... Uçmaya çalışırken kanadı, kırık kanayan bir kalp bıraktı avuçlarıma. Şimdi kendime kızgınım.

19 yaşındayken beyazlar içinde gelin gittim İngiltere’ye ama sıkıca sarıldığım o insan orada çok değişti. O benim geçmişimdi, iyi de olsa kötü de olsa hep o benim ilk masum yanımdı. Kısacası herkesin yaşam hikáyesine benziyor yaşadıklarım... İçki, ilgisizlik ve bir kadının asla haz etmeyeceği şeyler.

Ben yüreğimde diktiğim elbiseyi ondan başkasına giydirmeyi başaramadım. Nasıl bir değer yargısıdır ki başka biri ile nikah masasına oturdu; bunu sindirmek zor geldi bana. Ama biliyorum ki birinin mutsuzluğu üzerine kurulan mutluluk elbet biter.

Ablacığım sana sadece bir dosta sığınır gibi sığındım, sen biz kadınların eli, dili oldun. Beni anlayışla karşılayıp sadece bir not düşsen bile yeter. Ne olur anne-babalar; çocukken evlatlara yapılan hatalar ilerde bedenlerinizden doğan ufak cevherleri incitebiliyor. Çocuklarınıza sahip çıkın, onlara tabularla yaklaşmayın. Her insan hataya müsaittir. Biz kadınlar duygusal yaratıklar olduğumuz için bazı şeylere düşünmeden karar verebiliyoruz.

Kadınlar anlaşılmak ister ama bir kadın bir erkekten daha güçlü de olsa, sığınacak kol kanat arar. Yalnız kalmaktan korkar, en ürkek zamanlarda sarılacak bir beden arar. Yine de zor zamanlarımda benim en iyi arkadaşım annem oldu. Çünkü o beni hep anladı; benimle hatalarımın içine girip savaştı. Anneme, size ve bütün annelere teşekkür ederim; her sorunumuzda hep sığınacak liman olduğunuz için...

RUMUZ: YENİDEN DOĞAN AY

Sevgili kızım, yaşadığın hayal kırıklığı her neyse, belli ki seni olgunlaştırmış. Çok kötü olarak düşündüğümüz olaylar, bazen bizi olgunlaştıracak, ruhumuzun gelişimini tamamlaması için ders olabilecek şeylerdir. O anda insanı çok üzen, çok ters gelen ve acı veren bir sorunun, zaman içinde bizim için ne kadar yararlı olduğunu anlayabiliriz. İyi ki böyle olmuş diye düşünürüz sonra da... Duygularını çok güzel ifade etmişsin. Ben de tüm anneler adına güzel düşüncelerin için sana teşekkür ediyorum.

e-mail’lerini benim silmediğimi yazar mısınız

Merhaba Güzin Abla, ben 25 yaşında bir gencim. 3 ay öncesine kadar hiç sevgilim olmamıştı. 3 ay önce internette biriyle tanıştım. Yazışmalar ve telefonlaşmalar sonunda kendisine aşık oldum, sevdim. İlk kez böyle tarif edemeyeceğim bir duygu sardı bedenimi, gece gündüz hep onu düşünüyorum. Asıl sorun ise sevdiğim kızın önceden yaşadığı kısa süreli evlilik... Üstelik kendisi çok hırçın; ne söylersem inandıramıyorum veya inanmak istemiyor.

Ben işim dolayısıyla devamlı Avrupa’yı dolaşmak zorundayım. Bazen 1 hafta bazen de 6 ay ülke dışında kalıyorum. İşimde sorumlu tek kişi benim.

Sevdiğim kadın geçenlerde beni çok üzdü. Bana arada bir e-mail’lerine bakmam için şifresini vermişti. O dönemde bütün mail’leri silinmiş, bunu benim yaptığımı ileri sürdü. Bir başkası tarafından şifresinin kırılabileceğini hiç düşünmeden beni suçlaması, bir daha kendisini rahatsız etmememi yazması beni o kadar üzdü ki, burada yani Almanya’da duramayacak hale geldim.

İşyerime çıkışımı verdim, artık vatanıma döneceğim. Sizden ricam kendisine (Gizem) onun mail’lerini benim silmediğimi, kendisini gerçekten çok sevdiğimi yazar mısınız?

RUMUZ: SÖZLEM


Sevgili oğlum, ne yazık ki böyle bir aracılık yapamam, özel bir mektup yazıp gönderemem. Bu mümkün değil, buna benzer pek çok teklif geliyor okurlarımdan. Bunu sadece sana değil, benzer ricaları olan diğer okurlarıma da söylüyorum; benden özel yardımlar istemeyin lütfen. Sonuçta hangi birine yazabilirim ki? Ama bu mektubunu köşemde yayınlıyorum, umarım sevdiğin kız bunu okur ve kendisiyle ilgili olduğunu anlar. Yapabileceğim tek şey bu, beni bağışla.

Ancak sana açıkça düşüncelerimi söylememi istersen, 3 aylık bir ilişki için, henüz tam olarak tanımadığın bu genç hanımla yaşadığın bu olay yüzünden işini bırakmana anlam veremedim. Bence yanlış yapmışsın. Sanırım işin bunca yılın birikimi sonucu elde ettiğin bir işmiş. Umarım pişman olmazsın.

Türkiye’nin ilk lösemili çocuklar hastanesi kuruldu

LÖSEV (Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı) 3,5 yıllık bir vakıf olmasına rağmen Türkiye’nin ilk lösemili çocuklar hastanesi LÖ. Sante’yi Ankara’da kurdu. Burada, yemeğinden pijamasına, muayenesinden tahliline kadar her şey ücretsiz olarak hasta çocuklara sunuluyor. Ankara dışından gelen ailelere de apart oda hizmeti veriliyor. Vakıf, kullanmadığımız giysi, ev eşyası, oyuncak, bisiklet ve yiyecek yardımlarının yanı sıra YKB 477 Şube 1-002666 numaralı hesaba (tutar ne olursa olsun) bağış da kabul ediyor.

Tel: (0312) 447 06 60


LÖSEV’in yıllardır bu alanda başarılı hizmetlerini görüyor ve takdir ediyorum. Pek çoğunun ailesi bu hastalıkla mücadele edemeyecek durumda olan lösemili çocukların sağlık mücadelesi ve mutluluğu için çalışan bu vakfa, gücünüz ve imkanınız elverdiğince yardımcı olacağınıza inanıyorum. Unutmayalım ki herkes, her an böyle bir desteğe ihtiyaç duyabilir.
Yazarın Tüm Yazıları