Paylaş
25 yaşında genç bir kadınım... Annemle babam sürekli kavga eden bir çiftti. Biz 7-8 yıl önce başka bir semte taşındık. Orada annemle babamın arası iyice bozuldu.
Zaten beraber de yatmıyorlardı. Bu arada annemin hayatına biri girdi ve akşamları eve geç gelmeye başladı. Sonra tamamen evden gitti ve boşandılar.
Boşanma davasında annemin eve geç geldiğine şahit olarak beni gösterdiler.
Annem gittiğinde de 18 yaşındaydım. Sürekli “Annem gibi olmayacağım, annemin hayatını yaşamayacağım” diye kendi kendime söz veriyordum. Ama buna rağmen ben de 7.5 yıldır evli biriyle görüşüyorum. Bizimle aynı semtte oturuyor.
Evliliğinde bir sorunu yok. Bana “boşanacağım” gibi vaatler de vermiyor. Bana yol gösterir, beni sever, kısacası birlikte çok iyi vakit geçiriyoruz. Müthiş bir ten uyumumuz var.
Aslında bunun tamamen yanlış olduğunu biliyorum ama kendimi durduramıyorum.
Onu çok seviyorum. Bir sorun daha var ki bunun yanlış olduğunu bildiğim için 3.5 sene önce ilişkimi bitirmiştim.
Bekar, aklı başında, mantıklı biriyle 3 senedir ilişkim vardı ve nişanlanmıştık... Maalesef şu an onunla evlenmek istemiyorum.
Nişanlıma dokunamıyorum bile. Onunla ten uyumumuz yoktu. Her şey çok güzel gittiği için de ilişkimi bitirmemiştim.
Evlenip sorumluluk alıp birine bağlı kalmak, bu semtten ayrılmak ve sevdiğim adamı da bir daha görememek beni çok korkutuyor. Evli birini sevmek sevdaya dahil midir?
Biliyorum bu yazımı okuyanlar ve siz, bana kızacaksınız ama onu çok seviyorum. Herkes, “Eskiden nişanlımı da çok severdim ama evlilikte ten uyumu temel taştır” diyor. İnsan olarak nişanlımı hâlâ çok seviyorum ama karakterlerimiz zıt.
Biliyorum, beni kınayacaksınız ama yine de ne yapmam gerektiğini söyler misiniz? ◊ Rumuz: Ten uyumu
YANIT
Sevgili kızım, hangi yanlışından başlayayım... Sana nasıl bir öneride bulunayım, bilemedim doğrusu. Annenin yaptığı hatayı görmüşsün, “asla ben de aynı şeyi yapmayacağım” diye kendi kendine söz vermişsin. Ama sözünü tutamamış, üstelik evli barklı ve sizinle aynı semtte oturan biriyle ilişkiye girmişsin.
Annen gittiğinde 18 yaşındaymışsın, hayatının baharındaymışsın. Annen sizi terk ederek size çok büyük kötülük yaptığının acaba farkına varabildi mi? Hiç sanmıyorum. Ama senin bu yaptığını annene bağlamak da çok yanlış.
Bir de nişanlı olduğun bir genç varmış, ona da 3 sene ümit vermişsin. Evlenecekmişsiniz. Ama hayatında bu evli adam varmış. Sanırım “7.5 yıldır evli bir adamla beraberim” dediğine göre başkasıyla nişanlandığında zaten onunla görüşüyormuşsun. Buna rağmen o adamdan da ayrılmamışsın, nişanlınla da beraberliğini sürdürmüşsün.
“Ten uyumu” diyorsun... Evlilikte ten uyumunun çok önemli olduğunu söylüyorsun. Evet, önemlidir ama her şey demek değildir. İki insan birbirini sever, sayarsa, ruhsal uyum sağlayabilirse, ten uyumu da beraberinde gelecektir.
Ama dürüst bir birliktelik yerine, başkasına ait bir erkeği yuvasından koparmaya çalışmak hiç kimseye yakışmaz. Sana da yakışmamış kızım. Üstelik bu ilişkinin geleceği olmadığını da çok iyi biliyorsun. Adam sana hiçbir vaatte bulunmamış.
Bir yandan da yanlışının farkındasın ve gerek okurların gerekse benim seni kınayacağımızı tahmin edebiliyorsun.
Ancak bunu bildiğin halde yanlıştan dönmeye, bir an evvel bu çarpık ilişkiden vazgeçmeyi, doğruya yönelmeyi düşünmüyorsun.
Bir de bana “Ne yapmam gerektiğini söyler misiniz” demişsin. Ben senin zaten bildiğin bir şeyi söylesem sana, ne değişecek ki? Beni dinleyecek misin?
Paylaş