Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 33 yaşındayım ve 1 yaşında kızım var.
Hayatım hep şikayet ederek ve hiçbir şeyden memnun olmayarak geçti. Mutsuzluğum ailemde başladı. Annem ve babam birbirini sevmeyen bir çiftti. Kendilerince bizim için çok şey yaptılar ama bize çok zarar verdiler.
Şimdi 4 kardeş ayrı ayrı sorunlarla boğuşuyoruz.
Ailem, görgü kurallarını bilmeyen, sosyal olmayan ve elinde imkan varken temizlik ve konfordan uzak yaşamayı tercih eden insanlardı. Özellikle de babam... Annem de 60 yaşında ve sürekli sigara içiyor, depresyon ilaçları kullanıyor. Hayatımız düzensiz, plansız devam ediyor.
Çevremdeki arkadaşlarımın aileleriyle olan ilişkilerine hep imrendim. Bana gelince...
Ani bir kararla evlendim, plansız bir şekilde hamile kaldım. Şimdi annem gibi olmaktan korkuyorum.
İsteksiz, mutsuz, hayata karşı negatif biriyim. Kendimle büyük bir savaş veriyorum.
Düzgün bir ailem olsaydı hayatım çok daha farklı olabilirdi.
Eşim belki iyi biri ama evdeki olumsuzluktan kaçmak için, sırf bana güven verdiği için onunla evlendim. 3 yıl bitti ve şu an zorla devam ediyorum.
Başta onun sevgisi ikimize yeter, ben zaten kimseyi sevemiyorum diye düşünüyordum. Ama çok yanlış yapmışım. Bazen çıkmaza düşüyorum. Hatta ölmek istediğim de oldu ama bu çözüm değil, biliyorum.
Bir karar veremiyorum. Boşanmak istiyorum ama bir yandan korkularımı aşamıyorum. Danıştığım herkes “kızını düşün, eşin iyi biri, boşanmak kolay ama aile kurmak zor” diyor. Ama bilmiyorlar ki sevmediğin biriyle devam etmek de hayatı zindana çeviriyor. Lütfen bana bir fikir verin... ◊ Rumuz: Mutsuzluğa hapsolmak
YANIT
Sevgili kızım, ben çevrendekiler gibi düşünmüyorum.
Mutsuz bir evliliği sırf çocuğun için yürütmeye çalışmanın kimseye bir yararı olmaz. Özellikle de bu mutsuz aile içinde yaşayan çocuğuna fayda sağlayacağını sanmıyorum.
Çünkü çocuklar ailelerinin mutsuzluğunu hissediyor ve bunu derinden yaşıyorlar.
Ve tabii bu onların gelişiminde hiç de olumlu sonuçlar vermiyor.
Elbette benim evlilik konusunda boşanmayı, özellikle de çocuklar olduğu zaman boşanmayı asla desteklemediğimi tüm okurlarım bilir.
Ben daha çok, eşlerin saçma sapan kıskançlıkları ya da maddi beklentilerin karşılanmaması yüzünden ortaya çıkan boşanmalara karşı çıkıyorum.
Ancak eşlerin burada senin de söylediğin gibi kendini evliliğe hapsolmuş gibi hissetmesi, ölümü düşünecek kadar mutsuz, yalnız ve çaresiz hissetmesi bu evliliğin artık yürümesinin mümkün olmadığını gösterir.
Özellikle de senin gözünün önündeki anne örneği, bu konudaki korkularını destekliyor.
Annen gibi mutsuz ve baskı altında yaşamak istemiyorsun.
Onun gibi depresyon içinde bir yaşlılık sürdürmek istemiyorsun. Ve çok haklısın.
Özgüven eksikliğini bir kenara bırakıp, her şeye yeniden başlayabileceğini öğrenmelisin.
Bunu başaracağına inanıyorum.
Paylaş