Paylaş
Ben bir şirkette yöneticilik yapıyorum. İlk eşimden olan 12 yaşında bir kızım var, ben 4 yıldır bir başkasıyla evliyim.
Kızım da bizimle yaşıyor. Ama şimdiki eşimle kızım arasında ciddi sorunlar var. Eşim kızımı kaldıramıyor, ona katlanamıyor, yemesine, içmesine, gezmesine, ona alınan kişisel eşyalarına kadar her şeye karışıyor, kızıyor.
Kızım, sebze yemeklerini sevmiyor, onun için aperatif şeyler hazırlıyorum, makarna, patates kızartması gibi...
Onların bile lafını yapıyor. Kızımın rahat ve ne olursa olsun mutlu görünmesi, eşimi çok rahatsız ediyor. Bunu hiçbir şekilde aşamıyoruz...
Kızıma aldıklarım, yedirdiklerim bile problem haline gelmeye başladı.
Kızım da onun bu sevgisizliğinin farkında ve bu yüzden nefret ediyor eşimden. Bir yandan da onu hiç umursamıyor. Kendi odasına kapanıyor.
Ne yapacağımı bilemiyorum... Önerilerinize ihtiyacım var. Aslında boşanmayı düşünüyorum.
Ama çözülebilir bir durum var ise en azından sizden aldığım yardımla belki farklı bir adım atabilirim...
◊ Rumuz: Çocuklu kadın
YANIT
Sevgili kızım, boşanmalarda en ağır yük her zaman çocukların omuzlarına çöküyor.
Her zaman çocuk arada kalıyor ya da istenmeyen olarak dışlanıyor...
Baba evlendiğinde, bu çocuk yeni hanımıyla uyum sağlayamıyor.
Anne evlendiğinde yine aynı şekilde, annesinin bu yeni eşi onu istemiyor, varlığına katlanamıyor.
Hatta daha kötüsü eğer bu adam vicdansız ve ahlak yoksunu biriyse, bu çocuğa tacizde bile bulunabiliyor. Bana gelen mektuplarda bunun pek çok örneğini gördüm. Çünkü bana 13 yaşındaki küçük çocuklar da dertlerini yazıyorlar artık.
Bunları seni üzmek için yazmıyorum sevgili okurum ama bazı gerçekleri anlatmaya çalışıyorum. Ayrıca ben de annesi ve babası ayrılmış bir çocuktum ve annem de bir başkasıyla evlendi.
Ama benim üvey babam süper bir insandı ve ben onu çok sevmiştim. Benim okul ödevlerimi yapardı, kitaplar alır, kitap okumanın ne müthiş bir şey olduğunu anlatırdı.
Bu dünyada lisan bilmenin de insana çok şey kazandıracağını, ufkunu açacağını söylerdi.
Benim Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’ne gitmemi o sağlamıştı. Tek sorun yatılı okumak zorunda olmamdı.
Ama tabii ki okulum bana çok şey kazandırdı.
Ne yazık ki 5 yılın sonunda ayrıldılar. Bu benim için de çok acı olmuştu. Çünkü üvey babam 18 yaşıma geldiğimde beni nüfusuna almayı düşünüyordu.
Ona çok şey borçluyum...
Ama ne yazık ki gördüğüm kadarıyla herkes böyle olmuyor, evdeki küçük çocuğu fazla bir boğaz olarak görüyor, onun her davranışından rahatsızlık duyabiliyor. Kısacası bu çocuk onun gözüne batıyor.
Senin eşinin durumu da bu sanırım. Küçük kızına katlanamıyor, onu sevemediği gibi ona hayatı zehretmekten de kaçınmıyor.
Bu gerçekten çok üzücü bir durum. Ama çaresiz, onun yüreğinde kızına karşı zorla sevgi tohumları yeşertemezsin.
O bu şekilde davrandıkça da kızın da haklı olarak onu sevemeyecektir.
Hatta nefret edecektir.
Oysa ben kendimden biliyorum, bu yaşlarda küçük bir kız çocuğu ona iyi davranan, ilgi ve şefkatle yaklaşan bir büyük ağabeye sevgi duymaya hazırdır.
Sana “boşan” diyemiyorum kızım, çünkü buna sen karar vermelisin.
Ama şunu bilmelisin, bu ortamda ne kızın ne sen mutlu olabilirsiniz.
Eşin değişmeyecektir.
Kızının ise bu durum devam ettikçe, bir ömür boyu psikolojisini etkileyecek bir sorun yaşayabileceğini unutmamalısın.
Paylaş