Sevgili Güzin Abla, öyle zor durumdayım ki, o kadar bunaldım ki, son çare olarak sana yazıyorum. Ben 27 yaşında bir genç kızım.
Tam 1 hafta sonra düğünüm var ve ben hiç mutlu değilim, olamıyorum. Kafamda sürekli soru işareti ile dolaşmaktan yoruldum artık. Çok değer verdiğim ve sevdiğim bir eşim var "eşim" diyorum çünkü resmi nikáhımız oldu. Sadece düğünü bekliyoruz. Ama ben öyle huzursuzum ki bir türlü mutlu olamıyorum. Benimki ilk gece korkusu, ama bu başka türlü bir korku. Ben cinsel organımdan utanıyorum. Hatta kendim dahi bakamıyorum çok kötü bir görüntüsü var. Vajinamdan dil gibi uzun deriler sarkıyor, ne kadar kötü bir durum bilemezsin. Korkum eşimin beni ilk gece istememesi, beğenmemesi... Beni istemez terk ederse, beni dışlarsa ne yaparım... İntiharı bile düşünürüm. Sizce ben düğünden önce bunu söylemeli miyim? Sonradan bana kızmaması beni farklı algılamaması için ne yapmalıyım? Onu çok seviyorum, onun için canımı bile veririm. Ama sırf bu yüzden de beni terk etmesine dayanamam. Ölürüm kahrımdan. Şu an bile bu korku beni yaşayan ölü yaptı. Ruh gibi dolaşıyorum ortalarda. Ne olur bana bir yol gösterin. Bu nasıl bir zor durum bilemezsiniz. Yapabileceğim hiçbir şey yok. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Aklımı oynatacağım. Yardım edin. Yalvarıyorum...
RUMUZ: KAHRIMDAN ÖLÜYORUM
Sevgili kızım, kadınların cinsel organları, tıpkı elleri, ayakları, kulakları vs gibi, birbirine benzemez. Her kadının fizyolojisi farklıdır. Cinsel organından uzanan dış dudaklar denilen, vajinanın hemen dışındaki yan duvarlardır. Tüm organlarımızın görevleri vardır, koruyucu görevleri, hassasiyet görevleri, mikroplardan ve darbelerden muhafaza görevleri... İşte bunlar da böyle koruyucu parçalardır. Bunlar bazı kadınlarda daha kısa, kalın ve içe doğru kıvrık, bazılarında ise biraz daha büyük, sarkık olabilir. Bu yapısal bir şeydir. Anormallik değildir. Ama cinsel ilişki sırasında sana acı verirse, bir sorun yaratırsa, bir kadın doğum uzmanına gidip, durumu anlatır, yardım istersiniz. Belki küçük bir operasyona gerek duyulur ama belki de hiçbir şey olmayacak. Neden daha şimdiden, hele senin suçun olmayan organik durumundan eşinin seni istemeyeceğini düşünüyorsun. Asla bu konuda bir eziklik hissetmemelisin. Çünkü bu bir sorun değil, anormallik de değil.
Gereksiz bir gurura kapılıp sevdiğim kızı kaybettim
Sevgili Güzin Abla, insan olarak da hepimizin görevi önce şu dünyada yaşamayı becerebilmektir. Kimi zaman hüzünlü, kimi zaman mutlu, kimi zamanda sorunludur yaşam... İnsan kendi ruhunu kendi yönlendirebilmeli, kendi kararlarını ne olursa olsun kendi kendine verebilmeli ama öyle zamanlar oluyor ki, işte ne yapacağını bilemiyor, benim gibi sana başvuruyorlar...
Benim çok sevdiğim bir kız arkadaşım var. Ama saçma sapan düşünceler yüzünden onu aramamaya, onunla aynı mekana gitmemeye başladım. Onu görmekten kaçar oldum. O beni hiç düşünmüyordu, beni hiç aramıyordu, hep ben düşünüyor, ben arıyordum. Bu düşünceler beni ayrılığa itekledi. Bence bunlar çok saçmaydı. Ama bir kere oldu işte... Şimdi görüşmüyoruz. Zaten o kadar çok sorunum var ki. Gerek aile, gerek çevre, gerekse arkadaşımla ilgili sorunlarımın, kendi çabalarımla üstesinden gelmeye bakıyorum. Ama şimdi acı çekiyorum. Nerede yanlış yaptım bilmiyorum. Bu açıdan değerli düşüncelerini almak istedim.
RUMUZ: ACI ÇEKİYORUM
Sevgili genç okurum, talebe olduğunu söylüyorsun, ama yaşına göre hem olgun, hem de biraz karamsar bir insansın, satırlarından belli oluyor... Bu saydıkların hemen herkesin sorunu ve biz bunlarla mücadele ederek yaşamayı da öğreniyoruz. Ne mutlu sana ki, sen bu yaşta bunu öğrenebilmişsin. Bazıları koskoca olgun insanlar oldukları halde, küçücük bir dert karşısında yıkılıveriyorlar. Senin yaşında bu olgunluğa ulaşmış çok fazla genç olduğunu düşünmemelisin.
Kız arkadaşını dediğin gibi saçma bir düşünceye kapılıp, boş yere gurur meselesi yapıp, aramamaya başlamışsın. Senin yaşındakiler böyle davranabilirler sıklıkla. Eğer kız arkadaşın da senin yaşındaysa, bu dönemlerde kızlar, aranmak, ilgilenilmek isterler. Hatta biraz üzerlerine düşülmesini beklerler. Senin onu aramayışını, kaçışını yanlış yorumlamış olabilir. Neden bu kadar gurur meselesi yapıyorsun ki... Madem onu seviyorsun, neden biraz gönlünü almayı düşünmüyorsun? Sonuçta gencecik bir insanı mutlu etmenin neresi kötü? Biraz üstüne düşsen, sevgini belli etsen ne olur ki?
Evlenmeden önce bana gerçek yüzünü göstermedi
Güzin Abla, şu anda 23 yaşındayım ve boşanma aşamasındayım. İki yıl flört ettiğim eşim, evlenmeden önce son derece iyi, uyumlu, bana çok değer veren bir insandı. Ona inandım, güvendim ve evlendik. Ancak evlendikten sonra aksi, bencil, kavgacı biri olup çıktı. O zamanlarda ailesinden nefret ettiğini söylerken, annesinin kölesi, beni annesinin bir sözüyle döven bir insan oldu. Bu duruma ancak 5 ay katlanabildim ve baba evine dönüp, boşanma davası açtım. Ancak şimdi benim hakkımda türlü iftiralar atıyor, herkese benimle ilgili çirkin suçlamalarda bulunuyormuş. Bunlara kimse inanmadı tabii ama yine de çok üzülüyorum. Bunu hakketmediğimi düşünüyorum. Benimle ilgili bu çirkin iftiralarını nasıl durduracağım. Ailem de çok üzgün. Bu yüzden inanın depresyona girdim. Bu durumdan nasıl kurtulacağım?
RUMUZ: İFTİRA
Kızım, seni bu derecede üzen, bunalıma sokan iftira ya da dedikodu ne olabilir ki? Senin gibi gencecik bir kadın hakkında ne söyleyebilir ki bu adam? Bence artık bu sözlere ve dedikodulara kulaklarını tıkamalısın. Gençliğin ve saflığın yüzünden hatalı bir evlilik yapmışsın ama işte bitmek üzere... Olmasaydı çok daha iyiydi ama zararın neresinden dönülse kardır. Bazı erkekler böyledir işte, evleninceye kadar kandırıp, kendine bağlayıncaya kadar bambaşka bir yüz gösterirler, evlenince gerçek yüzleri açığa çıkar. Bu sana bir tecrübe olmuş, bundan sonra seçeceğin insanı daha iyi tanımaya çalışırsın. Daha çok gençsin. Gelecekten ve insanlardan umudunu kesmemelisin. Hálá çok iyi ve dürüst insanlar da var.