Ben gerçekten sevdim, o ise beni bir beden olarak gördü

Ben 25 yaşında özel bir şirkette asistanlık yapıyorum. İçine düştüğüm problemi kendi irademle, kendi düşüncelerimle, kendi gücümle çözümlemeyi başaramadım.

Aynı şirkette çalıştığım bir iş arkadaşımla yaklaşık 9 ay bir birliktelik yaşadım. Her şey yolunda mıydı diye düşünürsek pek de değildi aslında. Benim için yaşadıklarımız onu sevdiğim, değer verdiğim, sahiplendiğim içindi. Onun da benim gibi olduğunu düşünerek hata yaptım. Gerçekten benden hoşlanmadığını, gerçekten ilgilenmediğini anladığımda, aslında hem kendim için hem de duygularım için çok geç kalmıştım. Ben sevgime ve ona bağlılığıma hata demedim. Öyle ya da böyle onu sevdim sahiplendim, kendimce bir aşk yarattım ve yaşadım. Hep bu şekilde hareket ederek kendimi kandırdım aslında. İlişkide hakim olan hep o oldu. Haklı olan o oldu. Bunların aslında pek önemi yok artık... Sadece onun beni bir beden olarak gördüğü gerçeği bende birçok şeyi bitirdi. Bitirdi bitirmesine ama onun tavırları, tepkilerime karşın hiç değişmedi. Her bulduğu fırsatı değerlendirmeye çalıştı. Sevgime, duygularıma yenildiğim zamanlar oldu. Aptallıklar yaptım, ama seviyordum. Anladım ki bundan istifade ediyor. Artık kendimi de duygularımı da dizginlemek zamanı gelmişti. Ben soğuk durdum ona karşı. Artık geçmişi kapatıp yeni bir yaşam kurmaya çalıştım. Tabii aynı mekanı paylaştığımız için böyle davranmam tartışmalara yol açtı. Bir süre dargın kaldık. Ama iş arkadaşlarımızın dikkatini çeken bu durum hoş olmuyordu. İşlerimiz aksamaya başlamıştı. Neyse ki barıştık. Ama o yine aynı tavırlarına başladı. Beni sadece bir beden gibi görüyordu. Amacı sadece cinsellikti. Kabullenemiyordum artık bunu... Kendi kendime bir yol buldum. Kullanıldığımı hissediyor olmak beni çaresiz bırakıyordu ama sevgimi bastırdım. Bastırmak zorundaydım. Artık onun da diğer iş arkadaşlarımdan bir farkı kalmamıştı. Acı da olsa, zor da olsa bunu başardım. O da diğerleri gibiydi. Bende bir ayrıcalığı kalmadı. Ama nedense şimdi de çok kırıcı oluyor. Diğer iş arkadaşlarının yanında alaycı, ters konuşmalar yapıyor. Kırılıyorum, üzülüyorum, sinirleniyorum. Mutlu olsam gülsem bile suç oluyor. Canım sıkkın ya da suratım asık olsa poz yapıyor, oluyorum. Yardım edin, ne yapmalıyım?

RUMUZ: GÜLER YÜZ


Sevdiğim genç kekeliyor diye ailem onu istemiyor

Güzin Abla; ben 27 yaşında, üniversite mezunu, çalışan, çevresinde sevilen, iyi bir ailenin kızıyım. Arada bir yazılarınızı okur, bu insanların ne de garip sorunları var derdim. Şimdi ise, size mektup yazma sırası bana gelmiş. Ben bir genci seviyorum, 1,5 yıldır birlikteyiz ve hayatımda tanıdığım en güzel kalpli insan desem yeridir. İnanılmaz derece dürüst biri. Kısaca ona sırılsıklam aşığım. O da beni çok seviyor; birlikteyken çok mutlu oluyoruz ve çok iyi anlaşıyoruz, evlenmek istiyoruz. Buraya kadar her şey güzel, güllük gülistanlık ama ailem sevdiğim gence inanılmaz derecede karşı. Nedenine gelince, sevdiğim insan konuşurken tutuluyor kısacası kekeliyor. Tedavi

için birçok yere gitmiş, sonuç alamamış. Ama ben onu her haliyle seviyorum. İsterse hiç konuşamasın benim için sorun değil ama beni büyütüp yetiştiren aileme de karşı gelmek istemiyorum. Oysa sevdiğim genç o kadar iyi bir insan ki sadece konuşma bozukluğu var diye ondan vazgeçmek istemiyorum. Bir yandan da sevdiğim gençle birkaç gün önce korunmasız beraber olduk. Şimdi regl dönemim gecikti, hamile olabilirim diye korkuyorum bir yandan da onun çocuğunu doğurmayı gerçekten çok isterdim. Tavsiyelerinizi bekliyorum.

RUMUZ: AY PARÇASI

Sevgili kızım, önce ailelere yine iki çift sözüm var. Çocuklarınızın sevdiği, istediği kim olursa olsun, onlara karşı çıkmakla sanki kendinizi ispat mı ediyorsunuz, böylece çocuklarınızı ne kadar mutsuz ettiğinizin farkına varamıyor musunuz? Her zaman bir bahane hazır değil mi, ya eğitim düzeyi, ya aile düzeyi, ya mezhebi, ya evlenip ayrılmış olması, ya boyu, ya kilosu, ya da işte böyle bir fiziksel sorunu, sizi hemen tetikliyor... Mutlaka bir neden buluyorsunuz. Kızım, konuşma bozukluğu tedavi edilebilir. Tedavi edilmese de bak ne güzel söylemişsin, "Ben onu hiç konuşamasa da istiyorum" diyorsun. O halde hiç düşünme, bu kadar çok sevdiğin ve anlaştığın bir insanı kaybetme. Ailen zaman içinde elbette kabullenecektir. Ankara’da, her zaman çok güvendiğim konuşma bozukluğu uzmanı, Dr. Temel Pamir’e (telefonuna 11811’den ulaşabilirsin) başvur. Eminim sevgilin için çok yararlı olacaktır.

Kadınlar sekse sıcak bakmıyor

Abla, ben Almanya’da işçiyim, 58 yaşındayım; köşenizi genç yaşlardan beri okurum. Önceleri pek anlamadık doğrusu ama yaşlandıkça daha iyi anlamaya başladık; ülkemizde seks konusunda hálá insanlar çok aç. Cinsellikte doyum çok önemlidir; oysa bizler sevgiye aşka çok uzağız. Bu yüzden de ayrılıklar, aldatmalar oluyor. Erkek sevişmek ister, oysa kadınlarımız arasında son zamanlarda moda oldu; "Hayır ben istemiyorum" diyerek karşı koyuyorlar. Peki erkek nasıl rahatlayacak? Hanımlar bunu hiç düşünmüyorlar. Oysa seks insanı mutlu eder. Bu konuda, özellikle hanımlara yönelik bir şeyler yazar mısınız?

RUMUZ: OLAYLAR

Benim gözlemlediğim ise tam tersi, erkeklerin bir kısmı, iş-güç, televizyon, maç, internet derken, eşlerini ihmal ediyorlar. Cinselliğe eskisi kadar önem vermediklerini görüyor, garipsiyorum. Oysa ben de senin gibi düşünüyorum, evlilikte cinsel yaşam hem çiftlerin birbirine sevgisini güçlendirir hem de mutluluk yaratır. Hoşgörüyü artırır. İşte bu uzaklık yüzünden evlilikler kolaylıkla noktalanıveriyor. Bu açıdan ben sadece kadınları değil erkekleri de suçluyorum.
Yazarın Tüm Yazıları