Aşkın gözü kördür, derler ama siz gözünüzü açık tutun
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
"Biz kadınlar iki tatlı söze kanıveriyor, yelkenleri indiriveriyoruz" diyor okurum...
Evet tazecik, tecrübesiz, hayatının baharında bir genç kız da olsanız, buradaki hanım gibi olgun yaşta, tecrübeli, eğitimli ve kültürlü, maddi güce sahip bir hanım da olsanız pek bir şey değişmiyor aslında.
Tüm mektuplar, kandırılan hanımların öyküleriyle dolu şu veya bu şekilde... İki tatlı sözle, iki güzel vaatle, iltifatla kandırılıvermiş kadınlar bunlar.
Sanırım biz kadınların en büyük zaafı bu işte... Ne kadar akıllı olursak olalım, ne kadar başarılı ve eğitimli olursak olalım... Yine de bir iki tatlı söz başımızı döndürüveriyor bizim ve bir şekilde kandırılıyoruz, bir şekilde bizim imkanlarımızdan yararlanmayı başarıyor bu tür erkekler.
Onlar aslında hayatlarını bu kolay yolla idare etmeye alışmış hazır yiyiciler, servet avcıları...
Ya da bir başka türü de var: Değişiklik meraklıları. Genç kızları, genç hanımları kandırıp, bir süre beraber olup, sonra da çekip gitmeye alışmış, listesine bir isim daha eklemeyi marifet sayanlar... Evet, bu okurum uyarıyor, ben uyarıyorum sürekli. Ama yine de sürekli aynı hataya düşüyorsunuz... Ne olur artık biraz daha uyanık olun.
Öncelikle herkesin sorunlarına değindiğiniz, topluma faydalı bir birey olmaya ve bizlere ışık tutmaya çalıştığınız için çok teşekkür ederim.
Ben de sizlerle yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum, hepimizin kulağına küpe olsun diye.
Geçtiğimiz günlerde "Son Karar" rumuzlu okurunuzun yazısını okurken acaba birisi beni mi tarif ediyor, yoksa bu benim öyküm mü, diye şaşkınlığa ve hatta acaba aynı adam mıydı diye şüpheye bile düştüm. Hálá da şüphedeyim, yoksa benim gibi kandırdığı kadınlardan biri miydi bu okurunuz da?
43 yaşındayım, kültürlü, yabancı dil bilen, iyi bir yerde çalışan, maddi durumu iyi, bakımlı, güzel, neşeli, hoş bir bayanım.
2 sene evvel biriyle tanıştım, ekonomik durumunun iyi olduğunu, evinin arabasının olduğunu, kendine ait işyerinin olduğunu, eşinden ayrıldığını, iki çocuğunun olduğunu vs vs... Tabii tahmin edeceğiniz gibi hepsi yalandı. Sonraki bahanesi de, aynı arkadaşımınki gibi, "Beni kaybetmemek için yalan söylemiş" ti. Bu arada da beni kendisine aşık etmeyi başardı, esprili, sakin, ağırbaşlı, yani "efendi" görünümlü bu beyefendi.
Daha sonra öğrendiklerime göre meğer ben 4. eşiymişim. (Tahmin edeceğiniz gibi bu arada onunla evlendim, bir yıl geçmeden de boşandım). 3 çocuğu varmış, en önemlisi de adam sıfırda... Tefecilere borçlar, bankalardan mimli, ev - araba hepsi yalan... Diyeceksiniz, hiç araştırmadın mı?.. Arkadaşlar aracıydı, güvendim, kötülüğümü istemezler dedim ama sanırım onlara da kendini o şekilde tanıtmış. Neyse, benim için farklı, ama acı bir tecrübe oldu.
Her şeye rağmen insan olsun dedim, benim olan bana yeter, ben mutlu olmak için, düzgün bir hayat arkadaşım olsun diye evlenmek istemiştim, şansı yaver gitmemiştir, iyi insanlarla karşılaşmamıştır diye hep iyi niyetle yaklaştım, dolayısıyla da ayrılmak istemedim, imkanlarımı paylaşmaya hazırdım.
Size yazan diğer arkadaşım gibi ben de birçok harcama yaptım. Tatile gittik ben karşıladım, çocuklarına, taksitlerini ödeyeceğim diye telefonlar bile aldırdı. Tabii bir daha ödeme günlerini soran kim? Borçları için geri ödemek üzere para istedi, verdim, geri ödemenin adını bile anmadı, ayrılırken de "Zorla mı verdin, vermeseydin, bıçak zoruyla mı aldım?" diyebilecek kadar çirkinleşebildi.
Maddi manevi yıkıldım
Gerçek yüzünü çok sonra gördüm, maddi ve manevi yıkıntı ve çöküntüden sonra... Ama zararın neresinden dönsen kar deyip arkama bile bakmadım. Ayrıldım.
Arabamı bile "Bunu satalım, şunu alalım" bahanesiyle sattırmak istedi, neyse o hatalara düşmedim hiç değilse.
Bana şöyle diyordu: "Şu anda boynum bükük, ama bunları telafi edeceğim".
Şimdi düşünüyorum da gururlu, onurlu bir adam, eğer kendi imkanı yoksa kadının imkanıyla yemeğe, tatile gider mi? "Şu anda imkanım yok ama başkasının hele de bir kadının imkanıyla ezilmem, bana yakışmaz, sunduğum şartları kabul ediyorsan buradayım" demesi gerekmez miydi?
"Aşkın gözü kördür" diye boşuna söylememişler, benim de aynen öyle oldu.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi adam bir de üstüne üstlük bir numaralı zamparanın tekiymiş.
Hayatı allak bullak bir sürü kadın çevresinde; şüphelendim, telefon dökümlerine el attım ve şüphelendiğim numaraları aradım, tahmin ettiğim gibi farklı farklı kadınlar çıktı karşıma. Tabii onlar da şokta, ben de.
Onlara da bir sürü yalan söylüyormuş, 39 yaşında olduğunu (gerçekte 46), eşinden ayrılmış, bir çocuğu olduğunu... Aynı yalanlar, evi, arabası, işyeri vs vs... Evlenmek istediğini, aşık olduğunu, "Geleceğimizi konuşalım" türü sözler, vaatler... Bu arada eski eşi de hálá hayatında, ilişkisi devam ediyor, bir pislik deryası yani.
Kısacası biz kadınlar iki tatlı söze kanıveriyor, gülüm, bebeğime yelkenleri indiriveriyoruz, aman ne olur, dikkatli olalım.
Amaçları sadece sömürmek
Allah’a şükürler olsun daha da fazla yıpranmadan, tümüyle aklımı kaçırmadan kurtarabildim kendimi. Ben de bir psikologa gittim, ailemin, arkadaşlarım, sevdiklerimin desteğiyle zor günlerimi atlattım çok şükür.
Aman sakın, gözünüz açık olsun, aldanmayın kimseye. Olan biz kadınlara oluyor, onların da yanına kar kalıyor yaptıkları. Düşünceleri aynen şu şekilde: "Gittiği yere kadar, ne koparırsam kar, sıradaki gelsin". Senin duyguların, hislerin, umutların, hayal kırıklıkların kimin umurunda?
Aman dikkat, kullandırtmayın kendinizi, bir adam, bir erkek, adam gibi adam olmalı, yavşak, kaypak olmamalı, bu arada tabii ki iyi niyetli olanlar da vardır ama böyleleri yüzünden insan kimseye güvenemez oldu artık.
Ayrıca bir insanda yalan varsa eğer, ondan korkmalısın, sebebi bahanesi ne olursa olsun."Seni kaybetmemek için" vs, bunlar bahane, ufak tefek yalanlar göz ardı edilebilir belki ama öne sürülenler çok ciddi konular, bunların hiçbir şekilde yalan olmaması gerekir. Onların hedefi belli olduğu için, karakteri müsaitse tabii, "yalan" "dürüstlük" önemli değil böyleleri için.
Düzgün bir beraberlikte, her iki taraf da kesinlikle dürüst ve güvenilir olmalı, yoksa bu tip insanlar diğerini daha çok yıpratır. Bu yaşımızdan sonra ancak huzurlu ve düzgün bir beraberliği düşünebiliriz, ayrıca yalancı ve onursuz bir adama saygı duyulabilir mi? Aman arkadaşlarım, bu tür erkeklere karşı kalkanınızı elden bırakmayın, tedbirli ve dikkatli davranın yoksa insanı bal gibi kullanıyorlar.