Ben size yazanların çoğunun aksine, hayvansever biri değilim. Ancak her şeye rağmen sokağa terk edilen hayvanların da tıpkı sokağa bırakılan insanlar gibi toplumu olumsuz yönde etkileyen sorunlara yol açtığını düşünen biriyim.
İzmir’de oturduğum sitede terk edilmiş bir kedi var. Birkaç gün önce doğum yaptığını öğrendim. Şu anda yavruları ile baş başa, bizim sitenin bahçesindeler.
Aslında ben kedileri hiç sevmem. Köpekler daha sevimli gelir bana. Fakat bizim site sakinlerinin otoparkta kediyi beslemeye başlamaları beni etkiledi.
Kediye sokakta bakılamayacağını, eğer bakmak istiyorlarsa evlerine almaları gerektiğini söyledim. Ama onlar kediyi evlerinde istemiyorlar.
Sokakta ekmek, süt, su ve mama ile besleyip hayvanseverlik taraflarını tatmin etmeye çalışıyorlar. Bu kedi uzun süredir böyle yaşıyor.
Şimdi bu kedicik bizim otoparkta, bir karton kutunun içinde yavruları ile yaşamaya çalışıyor. Sahte hayvanseverler bu işi ekmek ve suyla halledebileceklerini sanıyorlar.
Sizden isteğim, bu kediyi ve yavrularını doğru düzgün bir yuva olabilecek bir yere, örneğin bir barınağa aldırmanız. Yavruların tir tir titremesi, kedileri çok sevmesem de yüreğimi parçaladı.
Merhaba Güzin Abla, eşimle yaklaşık sekiz yıl önce severek evlendik. 1 erkek 1 kız, 2 çocuğumuz var... Sorunsuz ve mutlu bir aileydik...
Ancak üç yıl önce benden sekiz yaş küçük genç bir hanımla tanıştım. Birbirimize aşık olduk. Benim evli olduğumu biliyor...
Eşimi seviyorum ama karşı koyamadığım hislerle de o hanıma aşığım. Ben onsuz, o bensiz yapamıyor...
Hâl böyleyken her ikisi ile de bir şeyler yaşamıyorum. İkisine de saygısızlık olmasın diye mesafeli davranıyorum ancak artık çok yoruldum.
Ne eşimden ayrılıp onu üzmeye ne de aşık olduğum kadına yanlış yapıp onu kırmaya kıyıyorum.
Ne yapacağımı, ne edeceğimi bilemiyorum. Birilerini üzmek, kırmak istemiyorum ancak ben de çok yoruldum.
Lütfen ama lütfen yardımcı olun, nasıl çıkabilirim bu karmaşık durumdan...
Güzin Abla; ben 22 yaşında genç bir kızım. Sorunumu sizinle paylaşmak istiyorum... Lisedeyken birine âşık olmuştum. Bir süre sonra konuşmaya başladık. O da benden hoşlandığını söyleyince sevgili olduk. Ama ilişkimiz süresince benimle hiç ilgilenmiyordu. 1.5 yıl boyunca ayrılıp barışarak devam etti ilişkimiz. Tabii bu dönemde çok yıprandım. İçine kapanık biri haline geldim. Daha sonra böyle devam edemeyeceğimi anlayıp bana değer veren biriyle olmaya karar verdim. Zaten bir süre sonra beni tanımak isteyen başka biri çıktı karşıma. Kısa sürede sevgili olduk. 4 yıl ilişki yaşadık. Bu dönem içinde eskiden âşık olduğum o kişi defalarca aradı, yeniden hayatıma girmeye çalıştı. Ama artık ona güvenmediğim için izin vermedim. 4 yıl ilişki yaşadığım sevgilimin bana karşı hiçbir yanlışı olmadı. Kimseye güvenmediğim kadar güveniyordum ona ve hiç hayal kırıklığına uğratmadı beni. Seviyordum onu. Ama âşık değildim... 4 yılın sonunda aramız birden kötüleşti ve ben ayrılmak istedim. “Ayrılmayalım” diye ne kadar ısrar etse de bitirdim. Ayrıldıktan birkaç ay sonra o ilk âşık olduğum kişi tekrar hayatıma girmek istedi. Değiştiğini, büyüdüğünü, artık daha mantıklı düşündüğünü söyledi. İnandım, onu yeniden hayatıma aldım. Şimdi çok güzel zaman geçiriyoruz. Ama eskiden bana karşı olan duygu ve düşüncelerini, yaptıklarını anlatınca kafam karıştı. Ben ona âşıkken, o başkasıyla tanışmış. Yani hayatında biri daha varmış ve ona karşı daha yoğun duygular besliyormuş. Benim sevgim hoşuna gittiği için beni de hayatında tutuyormuş. Düşünüyorum da o zamanlar bunları yapan yine aynı şeyi yapabilir, hayatında ben varken yine bir başkasıyla görüşebilir. 9 aydır beraberiz, bana karşı hiçbir yanlışını görmedim. Onunla bir gelecek kurmayı da istiyorum aslında. Ama ona hiç güvenim yok. Bu arada 4 yıl birlikte olduğum kişiyi de tamamen aklımdan çıkaramıyorum. Şu sıralar hep onu düşünüyorum ve özlüyorum. Kafam çok karışık. Ne yönde, nasıl hareket edeceğimi bilmiyorum... ◊ Rumuz: Çok kararsızım
Beraberliklerin hep uzun sürmüş güzel kızım, bayağı bir zaman geçirmişsin erkek arkadaşlarınla. Ama ikinci arkadaşından neden ayrıldığını açıklamamışsın.
Belki de ilk aşkını unutamadığın için ayrılmışsındır. Şimdi o eski sevgili dönmüş, sana yaptıklarını bir daha yapmayacağına söz vermiş.
Ama tabii hayatın ne getireceğini kimse bilemez. Yine de böyle bir tecrübe yaşadığı için artık o hatalarını yapmayacağını düşünüyorum ben.
Şimdi bu yeniden beraber olduğun genci sevdiğini söylüyorsun, güvenmediğin için tereddüt içindesin. Ama bir yandan da diğer sevgilini unutamadığını anlatıyorsun.
Karar ver kızım, bütün mesele senin kararsızlığın.
Güven meselesine gelince... Kimin ne zaman, ne yapacağını kim bilebilir? Sen bile bir gün biriyle karşılaşıp âşık olabilirsin. Bu nedenle şu anda birlikte olduğun genç adama ikinci bir şans vermende yarar var.
Merhaba Güzin Abla, ben 24 yaşında genç bir kadınım. Eşimle beş yıllık flörtün ardından birbirimizi severek evlendik. Ancak evliliğimizin ilk dönemlerinde vajinismus problemi yaşadım, bu nedenle dokuz ay ilişkiye giremedik.
Tam her şey rayına oturmuş, üç ay önce birbirimize kavuşmuşken fazla merakımın kurbanı oldum.
Eşim acaba yıldönümümüz için bir sürpriz yapıyor mu diye bilgisayarından Google’daki arama geçmişine baktım ve porno sitelerine denk geldim. Hem de daha birkaç gün önce porno izlediğini gördüm.
Kendimi aldatılmış gibi hissettim. Tensel olarak bir şey yaşamasa bile başka kadına/kadınlara bakarak tahrik olması sizce de bir nevi aldatma değil mi?
Bir süre düşündükten sonra dün gece konuyu açtım, izlemedim dese inanacaktım ama inkar etmedi. “Bunun aldatmakla hiçbir ilgisi yok, her erkek yapar” dedi. Adet dönemlerimde orgazm olmak istediğini, biz cinselliği yaşayamadığımız için yaptığını, ayda yılda bir olduğunu söyledi.
Birbirimize ağır laflar söyledik, hatta boşanmaktan bile söz ettik. Çok büyük bir kavgaydı. Ve ilk defa ayrı uyuduk...
O kadar mutsuzum ki sürekli gözüm yaşlı. Ayrılmak şöyle dursun, beni artık sevmediğini düşünmek bile kalbimi acıtıyor.
Merhaba, ben 24 yaşında bir genç kızım. İki yıla yakın zamandır süren bir ilişkim var. En başından beri annem ve kardeşim bundan haberdardı. Bir sene önce konuyu babama da açtım ama o kabul etmedi. Babamın tepkisi üzerine annem ve kardeşim de istememeye başladı.
Babamın istememesinin nedeni, sevdiğim gencin ailesi...
Erkek arkadaşımın ailesiyle biz aynı memleketteniz. Benim ailem onun ailesini tanıyor ve sevmiyor. Ailem onların iyi insanlar olmadığını söylüyor. Araya bir de başka ortak tanıdıklarımız girdi, arayı iyice bozdular. Anneme veya akrabalarıma devamlı onlarla alakalı kötü şeyler söylüyorlar. Evlenmemizi kimse istemiyor.
Erkek arkadaşım birkaç ay önce annemi aradı, konuştular ama yine ikna edemedi.
Erkek arkadaşımla alakalı hiçbir sorun yok ortada... Sorun sadece ailesi. Onun anne ve babası ise aksine bana karşı çok sevecen. Devamlı arayıp halimi hatırımı soruyorlar. Kendi içlerinde nasıllar ben bilemem tabii. Sonuçta hiçbir aile dört dörtlük değildir.
Ben bunları etrafımdaki kimseye anlatamıyorum. Tek başımayım, kimse bana destek olmuyor. Annem en son “Kesinlikle biz böyle bir şeyi kabul etmeyiz, kaçar gidersin o zaman” dedi. Ama ailemi de arkama alamam ki...
Erkek arkadaşımı aynı gece aradım, annemin söylediklerini anlattım, ayrılmamız gerektiğini ve benim onları ikna edemediğimi söyledim. O bunu kabul etmedi. “Benim yolum belli, senin yanındayım her zaman, yolumdan vazgeçmeyeceğim” dedi.
Eşimle sorunlarımız kızım doğduktan sonra başladı. Aslında en baştan beri ailesi sebebi ile bazı sorunlar yaşıyorduk. Tipik kayınvalide-gelin olayları...
Sorunların üzerini çoğu kez kapadık ama kayınvalidem her fırsatta yaşanan olayları gündeme getirdi. Kızım doğduktan sonra onlara gidip gelmek istemedim. Onlar da gelsin istemedim. Yanlış tabii bu düşüncelerim...
Doğumdan sonra eşimden soğudum, ona çok ters davrandım. Haliyle zamanla araya soğukluk girdi. Eşim artık ne eve gelmek, ne de beni görmek istiyor. Aramıyor bile, kızını da sormuyor.
Yaklaşık 2 ay olacak evden gideli. Ailesinin yanında yaşıyor. Bir ara eve geldi ve bir hafta kaldı. O haftanın sonunda psikoloğa gitti, doktor depresyon ilacı vermiş. İki haftadır ise sesi çıkmıyor.
Normalde hafta sonları kızını görmeye geliyor. Ama bana buz gibi davranıyor. Yüzüme bakarken beni seven adamı göremiyorum.
Sevgili Güzin Abla, size yazma nedenim geçen gün köşenizde okuduğum yazı... Bir okurunuzun
erkekler ve kızlar hakkındaki ilginç düşünceleri
dikkatimi çekti.
Ben de bu konuda fikrimi yazmak istedim.
“Her şey gönül rızası ile oluyor” söylemi, erkeklerin kötü zihniyetlerini masum göstermeye çalışan çok çirkin bir bahane...
28 yaşında, uzun boylu, oldukça güzel bir genç kızım.
Benim de bir sevdiğim var.
Merhaba Güzin Abla, ben 19 yaşında bir genç kızım.
Yaşımdan dolayı mı yoksa bende mi sorun var bilmiyorum, sürekli hatalar yapıyorum.
Önce erkek arkadaşıma güvenip bedenimden vazgeçtim, sonra ilişkimi yalanlarla yürütmeye çalıştım.
Ama başarılı olamadım...
Şimdi de benden 12 yaş büyük birine âşığım.
Duygularımın karşılıklı olduğundan emin değilim.
Beni sevdiğini söylüyor ama insan güvenemiyor ki...