Paylaş
Ben size yazanların çoğunun aksine, hayvansever biri değilim. Ancak her şeye rağmen sokağa terk edilen hayvanların da tıpkı sokağa bırakılan insanlar gibi toplumu olumsuz yönde etkileyen sorunlara yol açtığını düşünen biriyim.
İzmir’de oturduğum sitede terk edilmiş bir kedi var. Birkaç gün önce doğum yaptığını öğrendim. Şu anda yavruları ile baş başa, bizim sitenin bahçesindeler.
Aslında ben kedileri hiç sevmem. Köpekler daha sevimli gelir bana. Fakat bizim site sakinlerinin otoparkta kediyi beslemeye başlamaları beni etkiledi.
Kediye sokakta bakılamayacağını, eğer bakmak istiyorlarsa evlerine almaları gerektiğini söyledim. Ama onlar kediyi evlerinde istemiyorlar.
Sokakta ekmek, süt, su ve mama ile besleyip hayvanseverlik taraflarını tatmin etmeye çalışıyorlar. Bu kedi uzun süredir böyle yaşıyor.
Şimdi bu kedicik bizim otoparkta, bir karton kutunun içinde yavruları ile yaşamaya çalışıyor. Sahte hayvanseverler bu işi ekmek ve suyla halledebileceklerini sanıyorlar.
Sizden isteğim, bu kediyi ve yavrularını doğru düzgün bir yuva olabilecek bir yere, örneğin bir barınağa aldırmanız. Yavruların tir tir titremesi, kedileri çok sevmesem de yüreğimi parçaladı.
Sevgi ve selamlarımı sunuyor, ilginizi rica ediyorum.
◊ Rumuz: Hayvan sevmeyen biri
YANIT
Sevgili okurum, hayvan sevmediğinizi iddia ediyorsunuz ama gördüğüm kadarıyla merhamet ve acıma duygunuz size insanlığınızı hatırlatıyor. Bu bile bana yeter.
Gelelim site bahçesindeki anne kedi ve yavrularına... Bana kalırsa bırakın orada barınsınlar. Sitenizdeki hayvanseverler ona yeteri kadar bakamasalar da sokakta ölmelerini önleyecek kadar ilgi gösteriyor olmalılar. Belki zaman içinde yavrularını birileri sahiplenmek isteyebilir.
Size çok açık bir şey söyleyeyim mi? Hayvanlar için barınaklar birer ölüm kampıdır. Bu tüm hayvanlar için geçerlidir. Ama özellikle bağımsız ve özgür ruhlu kediler için bir cehennemden farksızdır. Ve asla oralarda yaşayamazlar. Bir yolunu bulup kaçarlar. Ya da orada ölüp giderler.
Bu nedenle size ve genellikle kendilerini rahatsız eden hayvanların barınağa alınması için harekete geçen merhametli ya da acımasız tüm insanlara bu gerçeği bir kez daha haykırıyorum. Barınaklar ölüm kamplarıdır. Ülkemizdeki en iyi barınaklar bile sevgiye ve şefkate muhtaç, bağımsız ruhlu kedi ve köpekler için eziyetten başka bir şey getirmez onlara.
Ömrünüzden bir günü ayırıp lütfen bir barınağa gidin ve oradaki hayvanları izleyin, yaşam koşullarını görün. Ondan sonra böyle bir karar alın.
Beni kandırıyor mu?
Sevgili Güzin Abla, ben 21 yaşında bir kızım. Sevgilimle yakınlaştık. Bir anda işi birlikte olma boyutuna getirdi. Sonra da bana bakire olmadığımı söyledi. Ben daha önce böyle bir şeyi kimseyle yaşamadım. Kendi de bunu bildiği halde böyle bir söz söyledi ve beni bu şekilde de kabul edeceğini ifade etti. Bu arada ilişki sırasında kan da gelmedi. Sizce beni kandırıyor mu?
◊ Rumuz: Yaralı çiçek
YANIT
Sevgili kızım, sen de sevgilin de cinsellikle ilgili pek fazla bilgi sahibi olmadığınız için, şaşırmış kalmışsınız. Ama merak etmeyin sizin gibi çok fazla genç var. Çünkü ülkemizde bu kadar büyük bir önemi olmasına rağmen cinsel eğitim verilmiyor. Ve gençler evlilik hayatına da böyle bilgisiz bir şekilde adım atıyor.
Kızlık zarı yapısal olarak çok çeşitlilik gösterebiliyor.
Bazen esnek bir yapıda oluyor ve cinsel ilişkiye rağmen yırtılmıyor.
Bazen sadece doğum sırasında tam olarak yırtılabiliyor. Bazen de yine yapısal olarak çok derinlerde, ilişki sırasında yırtılmayacak bir konumda olabiliyor.
Bu veya buna benzer nedenlerden ilişki sırasında kanama olmuyor.
İşte seninkinin bu tür bir zar olma ihtimali
çok yüksek.
Çünkü eğer çocukluğunda ya da daha sonra bir şey yaşamış olsaydın, asla unutamazdın. Eğer bir doktora gidebilirsen, bunları sana o da anlatacaktır. Sevgiline bu yazdıklarımı okut da içinde herhangi bir kuşku kalmasın.
Paylaş