Paylaş
Kan kaybederek kendi kabuğuna çekilmiş Bursaspor için bu ihtiyaç zorunluğu hale gelirken, aylarca bekleyişin ardından nihayet engel kaldırıldı, bayram havası yaşandı.
Yeni bir oyuncunun imzasını, üçlü çektirmesini dahi özledi taraftar...
Şu an oldukça sevindirici olarak görünen bu durumun ne denli etkileri olacağını ise zaman içerisinde göreceğiz.
Ancak ondan önce transferin dışında dikkat çekilmesi gereken ve şu ana dek pek de dillendirilmeyen bir durum var; oyuncularla anlaşmalar ve borç meselesi.
Bakıldığında Bursaspor transfer yasağını kaldırırken, tüm sevinçler takıma yapılacak takviyelere yönelik oldu doğal olarak, bir de işin borcu temizleme yönü var.
Önce FIFA, ardından TFF’nin koyduğu yasaklar neticesinde Bursaspor zorunluluktan ekonomik çözüm arayışına girdi.
‘Oyuncu transfer edebilmek’ için geçmişte alacakları ile sorun yaşanan oyuncularla pürüzler giderildi, ödemeler yapıldı, hatta vergi borcu yapılandırıldı.
Peki bunun için transfer yasağı koymak mı gerekiyordu?
*
Önceki yönetimi ve geçtiğimiz sezonun devresini hatırlayalım.
Dönemin Başkanı Ali Ay, kadronun yeterli olduğunu ve kendi oyuncularını da daha fazla kullanma adına transfer yasağını kaldırmanın gereksizliğine işaret etmişti.
Bir nebze haklıydı, nitekim bunu takımın düşmesine rağmen birçok oyuncunun yine önemli takımlar tarafından tercih edilmesinde gördük.
Ama o günkü sorunların, oyuncu transfer etme imkanı için değil de kulübün üzerindeki bir kambur olarak görülerek çözüme kavuşturulması gerekirdi.
FIFA’nın, TFF’nin, Financial Fair-Play’in kuralları ve yasakların da ana hedefini bu oluşturuyor; sırf yasakları kaldırma, ceza almamaya yönelik değil, doğru ve uzun vadeli bir plan ile söz konusu cezalara dahi ortam hazırlamama, önlem alma.
Bunu kulüplerimiz ne yazık ki anlamakta zorlanıyor.
Dolayısıyla yasağın kaldırılması oyuncu takviyesi kadar, kulübün üzerindeki kamburdan kurtulması adına da oldukça sevindirici.
*
Bir tehlikesi ise oyuncu bolluğu...
Bakınız yasağın kalkmasının ardından daha ilk günden 7 oyuncu ile anlaşıldı, sonra 8 oldu. Durum gösteriyor ki bu rakam daha da yükselecek.
Bu noktada plan ne olacak?
Amaç Bursaspor’un Süper Lig’e çıkması adına kadroyu tecrübeli oyuncularla doldurup başarı için altyapıdan uzaklaş mı, yoksa uğruna bu yılı dahi riske ederek planlı ve doğru bir yapı ile geleceği inşa etmek mi?
Bunu sormak lazım çünkü gençler, ortaya koydukları azim ve dinamizmle formayı ne kadar istediğini gösterdiler; yetenekleri, deneyimleri kısıtlı olsa da bir umut verdiler.
Mühim olan şimdi bu gençlere, nokta atışlar ile daha tecrübeli, daha kapasitelerini ortaya koyabilecekleri bir alan sunmak.
Bu yüzden alınacak oyuncular önemli; sırf isminden ötürü oyuncu almak, hem yasağın kalkışını olumluya değil, olumsuza yönlendirecek hem de gençlerin potansiyel ve motivasyonlarını baştan düşürecek.
O sebeple Bursaspor, genç yeteneklerini, tecrübeli –ancak takıma önemli katkılar verecek- oyuncularla harmanlayarak geleceğini inşa etmesi şart.
Aksi halde asansör takımlarda olduğu gibi 15 gidecek, 15 gelecek, bireysel performansa bağlı oyunlar da size sezonda 4 maçtan ötesini kazandırmaya yetmeyecek.
Paylaş