Böyle güçlü bir ekibe karşı bu presi yapmak kolay değil. Fenerbahçe rakip kale önü etkinliği hariç hemen hemen herşeyi dört dörtlük yaptı.
Eksik olan tek şey goldü. Özellikle Isla ve Kruse’nin çok çalıştığı bir 45 dakika izledik. Beşiktaş ve Galatasaray deplasmanlarında da rakiplerine saygı duyarak oynayan Okan Buruk, dün de Fenerbahçe’ye “sen benden güçlüsün” diyerek kendi yarı sahasında bekleyen savunma öncelikli bir stratejiyle oynadı. Başakşehir stoperleri ve önlerindeki Mehmet Topal defansif olarak hemen hemen kusursuza yakın oynayınca da Okan Buruk’un istediği şekilde maç 0-0 devam etti. İkinci yarıda Fenerbahçe’nin temposunun doğal olarak düşmesiyle Başakşehir kabuğundan çıkmaya başlasa da özellikle Visca’nın kötü futboluyla etkili hücumlar yapamadı.
OLAĞANÜSTÜ TEMPO
Tolga-Ferdi değişikliğinin ardından tekrar vites yükselten Fenerbahçe dün özellikle top rakibin ayağındayken son derece agresif ve yüksek konsantrasyon ile oynadı. Her ikili mücadeleye değer verdi, kararlı ve güçlüydü. Dünkü tempo ve istek sezonun en yüksek seviyesiydi. Fenerbahçe’de dün herkes çok çalıştı ancak Kruse, Isla, gustavo ve Jailson’u ayrı bir yere koymak lazım. Ersun Yanal’ı yerden yere vuranlar dünkü tempo ve fizik kaliteyi umarım görmüşlerdir. Fenerbahçe, çok istediği bir maçı büyük efor koyarak haklı bir şekilde kazandı. Başakşehir ise karakter olarak hedeflerinin çok uzağında bir oyun ortaya koydu.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Erzurumspor'dan 2 maçta 6 gol yiyerek elenmenin izahı olamaz. Beşiktaş’ın saha içi-dışı her yeri sorunlu. Ekonomik, psikolojik çöküş sonunda sahaya da yansıdı, kötü sonuçlar üst üste gelirken, kimse bu gidişata ‘Dur’ demedi.
BEDEL ÖDENMELİ
Büyük takım refleksinin tamamen yitirilmiş olması en acısı. Beşiktaş gibi büyük camialarda bu tip gidişatlarda sorumlu olanlar bir şekilde bedel ödemelidir. Bu oyuncu, teknik adam, yönetici hatta Başkan bile olabilir. Futbol adına aylardır hiçbir varlık gösteremediği halde Diaby hala sahadaysa, her maç hatalı goller yediği halde Karius oynuyorsa, 2.5 yıldır topa ayağını sürmeyen Oğuzhan sahaya çıkıyorsa, yenilgiler sonrası hiçbir şey olmamış gibi tepkisizlik ve duyarsızlık haftalar geçtikçe devam ediyorsa, bu yaşanan tablo kaçınılmazdır. Beşiktaş ve muadili kulüplerde forma bu kadar ucuz değil, olmamalı. Sayın Ahmet Nur Çebi fokurdayan kazanın kaynamasına izleyici kaldı. Şimdi bu yangını bakalım nasıl söndürecek? Takımın tecrübeli 4-5 oyuncusu ile acilen görüşülüp bir çıkış yolu aranmalı.
ORTADA SORUN BÜYÜK
Oyuna gelince, ilk saniyelerde yenen gol telaş getirse de Beşiktaş’ın baskısı Burak’ın da oyuna girmesiyle 2-1’i getirmeye yetti fakat 2-2’den sonra ki telaş Beşiktaş’a yakışmadı. Dün orta alanda sorun büyüktü. Alanları parselleyemediler, Erzurum’a nitelikli baskı yapmayıp çok fazla topla oynama imkanı verdiler. Hep yazıyorum söylüyorum, Bazı isimler bırakın Beşiktaş seviyesini, süper lig düzeyinde bile değil. Beşiktaş bu girdaptan çıkmak için radikal hamleler yapmalı. Erzurumspor 2 maçı da hak etti. Kocaman bir alkış Dadaşlara...
İlk yarının son maçındaki Gençlerbirliği maçında olduğu gibi Karius’un hatası ile de yenik duruma düşen Beşiktaş, gereken reaksiyonu güçlü şekilde veremese de Ljajic’in golüyle beraberliği buldu. Net bir şekilde görünen bir şey var ki: Caner de N’Koudou da sağ kanatta oynayamıyor. Takım halinde, organize hücum yapmakta zorlanan Beşiktaş, sadece bireysel çabalar ile hücum yapmaya çalıştı. Sivasspor ise çok koştu, yakın ve temaslı oynayarak Beşiktaş’ı fazla zorlanmadan bozmayı başardı.
SADECE GÖKHAN BAŞKALDIRDI
Gökhan haricinde iyi oynayan, sorumluluk alan futbolcusu olmayan Beşiktaş, devreyi 2-1 geride kapatırken kötü oyunun ötesinde daha düşündürücü olan siyah beyazlıların dağınık görüntüsüydü. Bireysel olarak başta Caner ve Burak olmak üzere Atiba dahil tüm oyuncuların güçsüz görüntüsü de gözlerden kaçmadı. Sezon başından bu yana akan oyunda pozisyon üretmekte zorlanan siyah beyazlılar dün de duran toplar ve Caner’in ortalarıyla gol aradı. Burak’ın statik görüntüsü, N’Koudou’nun sadece rakibin soluna doğru dripling yapan gole uzak bir oyuncu olması ve Ljajic’in top alabilmek için kaleden uzaklaşmak zorunda kalması Beşiktaş’ın hücum etkinliğini azalttı.
KARIUS HİÇ BEDEL ÖDEMİYOR
İkinci yarıda özellikle de Sivas’ın 10 kişi kalmasının ardından baskı yoğunlaşsa da gole yönelik aksiyonlar sadece duran toplarla geldi. Beşiktaş’ta performansı ve kalitesi yetersiz olsa da forma giymeye devam eden oyuncuların olması düşündürücü. Karius sürekli hata yaptığı halde hiçbir şekilde bedel ödemiyor. Diaby, bırakın Beşiktaş seviyesini Süper Lig’de oynayacak düzeyde değil. Roco, çok ağır ve büyük takım stoperi değil. Taraftar Ljajic’e takık ancak N’Koudou ve Diaby gibi oyuncular ile pas alışverişi yapmak kolay değil.
BRAVO RIZA HOCA
Sivasspor'un dünkü orta sahası Fatih-Ziya ve hakan. Stoperlerin biri Ümraniyespor’dan, diğeri Akhisar’dan.. Santrforu, Konyaspor’un beğenmediği Yatabare... Bu kadroyla liderlik koltuğunda oturan Rıza Çalımbay olağanüstü bir işe imza atıyor. Dünkü skorun ardından Beşiktaş ikinci yarıda güçlü bir şekilde yarışa girme şansını teperken, Sivasspor zirve yarışında “En iddialı benim” mesajını rakiplerine verdi.
Kanatsız, merkeze sıkışan oyunda Gaziantep savunmasının da 5’li bir hat halinde öne çıkarak alan daraltması sarı lacivertlilerin işini zorlaştırdı. Ev sahibi ekibin gol İçin tek planı ise Kayode’nin savunma arkasına yaptığı koşular ve duran toptan oluşacak karamboller idi. Devre sona erdiğinde Ersun Yanal, baktı ki bu oyun ve formasyon ile golü bulması mümkün değil. Tolga-Rodrigues değişikliğine gitti. Topun hızını artıran ve Rodrigues’in koşularıyla rakip savunmayı hırpalamaya başlayan Fenerbahçe, akıllara durgunluk verecek bir pozisyondan faydalanamadı. Birkaç dakika sonrasında da Gaziantep savunmasında Djilobodji’nin adeta uyuduğu pozisyonda Kruse’nin şık kafa golüyle üstünlük sayısına ulaştı.
YANAL GEÇ KALDI
Golden sonra yarı sahasından çıkan Gaziantep ekibi karşısında bulduğu alanlar ile direkt oyun ile ikinci golü hedefleyen Fenerbahçe, oyunun kontrolünü tamamen kaptırdı. Ev sahibi ekip Twumasi ve Diarra ile girdiği gol pozisyonlarını değerlendiremezken Ersun Yanal’ın son bölümde mahkum oynayan takımına müdahale etmekte gecikti ve 84’de yorulan Kruse yerine Deniz’i; 90’da da Emre’nin yerine Tolgay’ı sahaya sürdü. Şayet Gaziantep takımı beraberlik golünü bulamadıysa bu kırmızı siyahlı oyuncuların beceriksizliğinden kaynaklandı.
SON BÖLÜMDE MAHKUMDU
Fenerbahçe dün aynı Rize’de olduğu gibi oynadığı futbolun karşılığından çok daha fazlasını aldı. Kötü oynayarak da bu deplasmanları 3 puanla geçmek şampiyonluk yarışında son derece değerli. Maçın adamı ise sağ ayağıyla 1 gol,1 de asist yapan Vedat Muriç oldu. 34 faulün olduğu, 10 kartın çıktığı, 2 takım futbolcularının da sürekli yerde vakit geçirdiği, Fenerbahçe’nin toplam 10 kez ofsayta düşüp bu alanda rekor kırdığı, futbol açısından tatmin edicilikten uzak bir maç izledik. Sarı kart görüp Başakşehir maçında cezalı duruma düşen Vedat’ın ikinci sarıyı görüp oyundan atılması ve cezasını kupa maçında çekip hafta sonu sahaya çıkacak olması hem kurallara aykırı hem de kesinlikle etik değil.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Abdullah Avcı’nın maç öncesinde sporcu sağlığına yönelik yaptığı açıklamalara katılmamak mümkün değil. Bu maç öğle saatlerinde oynanabilirdi.
‘AKAN OYUN’DA SORUN VAR
MAÇA gelince... İlk yarıda Beşiktaş topa daha fazla sahip olsa da Erzurumspor’a net bir üstünlük kurduğunu söyleyemeyiz. Sezon başından bu yana siyah beyazlı ekibin ‘akan oyunda’ son 25 metredeki yaratıcılık sorunları dün de sahaya yansıdı. Nkoudou-Umut-Diaby’den oluşan 3’lü forvet hattı hem pas hem de dar alan becerisinden yoksunlar. Zira Beşiktaş’ın penaltıdan bulduğu beraberlik golü de hızlı hücumla geldi. İkinci gol de Caner’in duran top becerisiyle. Akan oyunda hücumda sorun yaşayan Beşiktaş, savunmada da paylaşım ve pozisyon hataları yaptı. 3 gol yedi, pozisyonlar verdi.
KALİTELERİ TARTIŞILIR
Açık konuşalım, Beşiktaş’ın dünkü kadrosunda kalitesi bırakın Beşiktaş seviyesini, Süper Lig’de oynayıp oynamayacağı tartışılacak bazı isimler var. Yıllardır hiçbir pozitif katkı yapmadan hâlâ forma şansı bulanları artık vurgulamaya gerek yok. Dün Nkoudou etkili bir futbol oynadı. Caner isyan etti. Zaten Nkoudou ve Caner olmasa siyah beyazlılar, Erzurumspor karşısında rakip ceza alanına zor giderdi. Tamam koşullar kötüydü ama gerçek şu ki: Erzurumsporlu Oltan ve Hasan’ın kaliteleri dahi Beşiktaş’ın dünkü orta sahasında yoktu.
TEK ÇIKAR YOL VAR...
İKİNCİ yarı Beşiktaş’ın tek çıkar yolu var: Transfer yapamadığına göre Burak Yılmaz ve Adem Ljajic’in geçen sezon ikinci yarıdaki müthiş formlarını tekrar yakalaması. Şayet bu iki oyuncu ligin ilk yarısındaki gibi devam ederlerse Beşiktaş’ın yaşadığı derin gol krizi artarak devam eder ve erkenden ligden kopar.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Derbiyi kazanan Fenerbahçe, coşku, tempo, baskı, mücadele ve agresiflik ile galip gelmişti. O bir iç saha oyunuydu. Kalabalık savunma ile oynayan Rizespor karşında kalite, teknik ve yaratıcılık gerekliydi. Fenerbahçe ilk 45 dakikayı rakip yarı alanda oynadı ancak pozisyon üretemedi. Diomonde’nin sakarlığı ile oluşan frikikte üzerine kaleci Gökhan’ın da hatasından faydalanan Deniz, usta bir vuruşla golü buldu. Çok adamla hücum yapamayan, adeta santrforsuz oynayan ev sahibi, kornerden Ozan ve Zanka’nın hamle hatası ile 1-1’i buldu.
YAVAN FUTBOL
İkİncİ devrede de hiç pozisyon üretemeyen Fenerbahçe’de Ersun Yanal ısrarla Tolga ciğerci’yi oyunda tutmaya devam etti. İsmail kartal da maç 1-1 giderken Samudio’yu oyuna sokmayıp, “Benim hücuma çıkmaya niyetim yok. Üzerime gelmeye devam edebilirsiniz” mesajını verdi. Pozisyonsuz ve yavan maç devam ederken Ersun Yanal’ın imdadına Jailson yetişti. Brezilyalı, 30 metreden attığı şut ile adeta şapkadan tavşan çıkarttı.
RİZESPOR PASİF OYNADI
Son 4 deplasman maçını kazanamayan, sezon başından beri dış saha maçlarında oyun olarak rakiplerine üstünlük kuramayan Fenerbahçe, dün topa sahip olup oyunu büyük ölçüde kontrol etse de kendisine 2 gol getirecek kadar pozisyon ürettiğini söylemek mümkün değil. Rizespor’un ısrarla pasif bir oyunu tercih etmesi de bu skorun ortaya çıkmasında etkendi. Yaratıcılıktan ve hızdan uzak bir kadroyla rakiplerinin kazandığı haftada 3 puana deplasmanda ulaşmak dün Fenerbahçe için her şeyden önemliydi ancak oynanan futbol sınıfı geçti mi? Hayır.
Canlı Bahis kaybına %10'a varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
10 kişiyle de olsa Başkent ekibi Karius’un hediyesi ile 1-0 öne geçti. Beşiktaş 10 kişilik rakibi karşısında da herhangi bir pırıltı ortaya koyamazken, siyah beyazlılar Gençlerbirliği 9 kişi kalınca dahi etkinliğini artırmadı.
Peki neden? Diaby kalitesi sınırlı bir oyuncu ayrıca o kadar güçsüz ki her ikili mücadelede yerlerde. Ayrıca oyun zekası ve pas kalitesi de son derece düşük. Dün de tek olumlu hareket yapamadan oyundan alındı. Adem Ljajiç de hem fizik hem de mental olarak çöküşte. O teknik kaliteye sahip bir oyuncu, 9 kişi kalan bir rakibi gerekirse tek başına yenmeli. Tüm bunların üzerine Umut Nayir de stoperlerin arasında statik kalınca, Beşiktaş üretemedi.
ATIBA 10 ÜZERİNDEN 11
Dünkü umursamaz ve profesyonellikten uzak tabloya tüm olumsuzluklara, ‘yaşlı’ denilen Atiba, Gökhan ve Caner karşı koydu. Bu üç futbolcuyla birlikte sonradan oyuna giren Oğuzhan aidiyet ile oynadı. 37 yaşındaki Atiba 3 asist yaptı. Yetmedi 1 tane de gol attı. İsyanın, profesyonelliğin, iş ahlakının, sporculuğun, çalışkanlığın, dayanıklılığın sembolü Atiba... Böylesi bir daha ne bulunur ne de gelir. 87. dakikada maç 3-1 iken bir geri koşması var. Kesinlikle Altyapı oyuncularına izlettirilmeli. Dün Gençlerbirliği 11 kişi oynasa sonuç ne olurdu tabii ki kestirmek imkansız ama şu bir gerçek ki: Beşiktaş son 2 maçtır çok kötü bir futbol oynuyor. Tamam, hücum hattı kalite olarak yetersiz ancak tempo ve coşku da yerlerde. Bakalım devre arasında doğru hamleler ile tedavi gelecek mi?
Canlı Bahis kaybına %10'a varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Beşiktaş ise Abdullah Avcı’nın başlangıç planı hiçbir şekilde tutmadı. Forvet arkasında Caner-Diaby-Lens 3’lüsü ile topun rakip yarı sahada kalması imkansızdı.
Özellikle Diaby, her hafta yazıyorum kesinlikle Beşiktaş seviyesinde bir oyuncu değil. Ljajic’e tercih edilecek bir oyuncu hiç değil. İkisi çok farklı oyuncular. Diaby’nin pas becerisi sıfır, oyun aklı son derece düşük, sadece çabukluk silahı olan bir futbolcu. Kabul edelim ki Ljajic formsuz.
Ancak Diaby mi formda? Diaby’nin buluştuğu 14 topun 8’ini kaybetmesi de kesinlikle sürpriz değil. İlk yarıda dünkü kadroyla üretmesi çok zor görünen F.Bahçe 2-0’ı bulurken pas yapamayan, ilerde top tutamayan Beşiktaş’ın bu gole devrenin sonunda cevap vermesi siyah beyazlıları maça ortak etti.
AVCI'NIN İLGİNÇ TERCİHİ
Fenerbahçe'nin hücum hattında 1 tane hızlı oyuncusu dahi olmamasına rağmen Abdullah Avcı’nın kontratak takımıyla sahaya çıkmış olması ilginç bir tercihti. Sivasspor’un Fenerbahçe’ye karşı başarılı olduğu taktiği uygulamaya çalışmak ciddi bir yanılgı. O oyun Sivasspor’un oyunu, sen ise Beşiktaş’sın.
Stoper ikilisi zafiyetli, hücumda hızlı oyuncusu olmayan bir Fenerbahçe karşısında sadece duran toplarla gol arayan bir Beşiktaş izledik. Siyah beyazlılar maç 2-1 iken Serdar Aziz’in Vida’ya yaptığı harekete penaltı çalınsa maça ortak olabilirdi. Fenerbahçe kalitesiyle değil iç saha avantajı ve isteği ile kazandı.
ÇAKIR'I BEĞENMEDİM
Avcı, hücumda yaratıcı ve hızlı oyuncusu olmayan Fenerbahçe’ye çok fazla saygı duydu ve rakibine cevap veremedi. Daha fazla istemek, karakter koymak