Pozisyonlar buldu mu ? Evet. Burak klasındaki bir golcünün kaçırmaması gereken fırsatlar kaçtı. Boateng ve Burak’ın çok top kaybı yapmaları, N’Koudou’nun bir türlü oyununun içinde varlığını hissettirememesi ilk 45 dakikadaki olumsuzluklardı. Boyd hareketli ve etkiliydi.
AMAN ARSENAL GÖRMESİN
Atiba ve Elneny de görevlerini çok iyi yaptı. Mısırlı futbolcu mükemmele yakın bir futbolla hem pas bağlantılarını sağladı hem de Ankaragücü ataklarında yaptığı baskı ve pas aralarıyla rop rakipteyken de çok değerli katkı verdi. Elneny, Arsenal orta sahasında şu an oynayan Torreira, Xhaka ve Guendouzi’den daha iyi durumda! Sergen Yalçın’ın futbol yorumu açık. “Büyük takım 2 tane 6 numarayla oynamaz. Oynarsa zor pozisyona girer, hücumda çoğalamaz.” 4-1-2-3 zaman zaman da 4-1-4-1’e kırılan bu formasyon ile Beşiktaş çok daha ofansif bir takıma dönüştü. 2’nci devrede 1-0 yenik oynayan Ankaragücü planını hiç değiştirmeden aynı sadakatla sanki 0-0’mış gibi oynamaya devam etti. N’Koudou ve oyuna sonradan giren Diaby hemen her topu ezdiler. Caner çok top kaybı yaptı. Burak da istasyon olmayınca top duvara çarpmış gibi her Beşiktaş atağında geri döndü. Bu durum da Beşiktaş’ın oyunu olumsuz etkiledi ve fazlasıyla yordu. Sergen Yalçın kanımca Adem Ljajic’i geç oyuna aldı. Sırp futbolcu, klasını hatırlatan bir golle maçı kopartan golü attı.
Not: Sergen Yalçın, “Bu seviyedeki futbolculara futbol öğretemem” ifadesini sık sık kullanıyor. Fakat görünen o ki; N’Koudou ve Diaby’ye futbolu öğretebilirse işi çok kolaylaşacak.
Jailson, sonunda stoperlikten kendi orijinal pozisyonuna dönerken; Ozan Tufan da Bursaspor’da yıldızlaştığı bölgede oynadı ve son derece etkili bir futbol sergiledi.
İlk yarıda Vedat Muriç’e yaptığı asist birinci sınıftı. Ersun Yanal’ın Tolga Ciğerci’den vazgeçerek Mehmet Ekici’yi kullanması da Fenerbahçe’nin teknik kalitesini arttıran etkenlerden biriydi. Ancak Hasan Ali-Serdar-Falette ve Dirar’dan oluşan savunma hattı hiç de güven veren bir görüntü ortaya koymadı. Falette de Fenerbahçe’nin aradığı niteliklere sahip bir stoper değil. Ancak özellikle Dirar yaptığı kritik hatalar ile maça damgasını vurdu. Fenerbahçe’nin yediği ilk golde hem topu kaptıran hem de Podolski’den çalımı yiyen Faslı oyuncuydu.
ANTALYA İKİNCİ YARI FARKLIYDI
İkinci yarıya iyi başlayan Antalyaspor, Podolski’nin oyun aklı ve becerisiyle skoru lehine çevirdi. 2-1’den sonra ekim ayından beri oynamayan Miha Zajc’ın sahanın en kötü ismi Dirar’ın yerine girmesi de Fenerbahçe’yi yeterince ofansifleştirmedi. Mehmet Ekici ve Hasan Ali’nin de maç eksikleri dakikalar geçtikçe daha belirginleşti. Yenik oynamasına rağmen Antalyaspor karşısında nitelikli bir baskı kuramayan Fenerbahçe sadece maçın duraklama anlarında Antalyaspor’u bunalttı ve santrası olmayan golü Ferdi’nin ortasında Zajc ile bularak işine çok da yaramayacak 1 puanı alırken 2 genç yeteneğini de hatırlamış oldu.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Deplasmanda Alanyaspor gibi bir güçlü bir ekip karşısında oyunun 1 dakikasında dahi insiyatifi ve kontrolü vermeden son derece karakterli ve organize bir futbol oynadı siyah beyazlılar. Topun kontrolü Beşiktaş’taydı ve karşılaşmanın tamamı Alanyaspor yarı alanında oynandı. Yukarıdaki satırlar Beşiktaş 1-0 mağlup iken yazıldı ancak 3 puan alınamayan Trabzonspor ve Başakşehir maçlarındaki oyunla da sentezlendiğinin altını çizmek gerekiyor. Ligin 3 güçlü ve saygıdeğer rakibi karşısında kendi oyununu bu derece rakibe kabul ettirmek önemli bir hadise. Abdullah Avcı’nın oturtmak istediği ancak hayata geçiremediği anlayışı Sergen Yalçın küçük dokunuşlarla oturttu. Daha çok hücum yapan etkili pres yapan ve topu akılcı kullanan bir Beşiktaş..
SAHANIN HAKİMİYDİ
Sergen Yalçın, her şeyden önce takıma ihtiyacı olan özgüveni verdi. Dün Alanya’da elneny ve atiba ustalıklarıyla orta alanı ele geçirdi. Burak istekliydi, Ruiz ve Vida da arkadan oyunu iyi okudu. Boyd, performansı kadar kötü futbolcu değil ancak kendine güveni hiç yok ve kesinlikle yapabileceklerine inanması gerekiyor. Beşiktaş son 4 maçtır çok iyi futbol oynuyor ancak tek bir sorunu var, o da kaleye gelen 5 topun 4’ünün gol olması. Ancak sonuç ne olursa olsun büyük takım gibi oynayan bir Beşiktaş var. Bravo Sergen Yalçın...
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Ancak sezon başından bu yana devam eden bitiricilik krizi dün de ilk 45 dakikada devam etti. Futbolda ceza alanını kuşatıp sürekli orta yaparak çözüm arıyorsanız rakip ceza alanına sayısal olarak kalabalık gitmek zorundasınız. Ayrıca Beşiktaş’ta hava toplarında rakip stoperlere üstünlük kuracak bir oyuncu yok. Oyunu kanatlara taşımak doğru ancak yüksek toplarda ısrar etmek bir o kadar yanlış idi.
ATAMAYANA ATARLAR
Nitekim ikinci yarıda Beşiktaş’ın beraberlik golü Burak’ın çizgiye inip ‘yerden’ verdiği pasta Boateng ile geldi. Hem skor 0-1 iken hem de 1-1 iken siyah beyazlıların o kadar yoğun bir baskısı vardı ki maçı izleyen taraflı tarafsız herkes kuşkusuz “Bu sıcağa kar dayanmaz” demiştir. Boateng’in direkten dönen topunu tamamlayan Vida’nın golü ile öne geçmeyi fazlasıyla hak eden Beşiktaş, sıradışı bir gayret ve eforla oynamayı sürdürdü. Yüksek tempo, baskı ve arka araya girilen pozisyonlarda bir türlü gelmeyen 3’üncü gol bir yandan futbolun yazılı olmayan kuralını akla getiriyordu: “Atamayana atarlar.
ÜÇÜNCÜ GOL GELMEYİNCE
Bitiş düdüğü çalıp skor tabelasında 2-2 yazdığında, Özellikle N’Koudou ve Diaby’nin kaçırdığı çok net gol fırsatlarını fazlasıyla aradı Beşiktaş. Sergen Yalçın ‘3’üncü golü bulamadım bari skoru koruyayım’ düşüncesi ile N’Koudou’yu alıp oyuna sokup defansif özellikli Necip’i oyuna sokması siyah beyazlı ekibin golü yemesine engel olmadı. Necip, telaşlı, gereksiz fauller yapan ve kısa süre oynasa dahi kart görme potansiyeli yüksek bir oyuncu. Ancak kesinlikle maçın berabere bitmesinin nedeni bu değişiklik değil Beşiktaş’ın 3’üncü golü bulamamasıydı.
ŞANSSIZLIK DEĞİL BECERİKSİZLİK
Trabzonspor son derece kaliteli oyunculardan kurulu bir takım ancak dün Sörloth ve kaleci Uğurcan’ın sırtladığı bir ekip görüntüsündeydi. Futboldaki bir başka klişenin daha ortaya çıktı: “Atanla tutanın iyi olacak”. Sörloth ve Uğurcan sezonu taşıyor. Dün de bu iki oyuncu 1 puanı getirdi. Beşiktaş sezonun en iyi maçını oynadı ancak futbolda skoru küçük ayrıntılar belirliyor. Öne geçip, bu kadar efor, çaba, gayret baskı ve pozisyona rağmen maçı kazanamıyorsa bunun adı şanssızlık değil beceriksizliktir.
Keza Başakşehir de Beşiktaş’ı yenip puan olarak yarışta güçlü bir konuma ulaşacaktı. İşte böylesine önemli bir maça Beşiktaş daha fazla hücumu düşünen taraf olarak başladı. Özellikle sağ bekteki Lens tercihi riskli ancak ofansif oyunu hedefleyen bir teknik adamın radikal kararıydı.
FİNAL PASLARI BAŞARISIZDI
İlk yarıda oyunu kontrol eden ve daha fazla rakip yarı sahada oynayan Beşiktaş, final paslarında beceriden uzaktı. Başakşehir ise özellikle büyük takımlara karşı oynadığı maçlarda dengeli ve rakibe saygı duyan bir planla sahada yer alma anlayışını dün de uyguladı.
NEDEN HEP DIABY?
Sezon başındaki Beşiktaş’a benzer bir görüntü vardı dün. Son 20 metreye kadar oyunu ele alan, topa sahip olan ancak final işlerinde yetersiz. Çok ilginç, Beşiktaş’ta Diaby 2 Kasım tarihinden beri hiç gol ve asist yapmadığı halde sürekli ilk 11’de oynamaya devam ediyor. Abdullah Avcı vazgeçmedi, Sergen Yalçın da ısrarla Diaby’i oynatıyor. Diaby de, hakkını yemeyelim(! )istikrarlı bir şekilde katkı vermeme konusunda kararlı. Siyah beyazlı ekipte sadece Elneny iyi futbol oynadı. Atiba çalışkandı. Boateng ise verimsizdi. Dün oyunu ve topu alan Beşiktaş, Başakşehir’in tuzağına düştü, lig yarışında büyük yara aldı. Skor odaklı ancak göze hoş gelmeyen bir futbol oynayan Başakşehir ise zirveye dev bir adım attı.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
İlk 45 dakika topa sahip olup oyunu rakip ceza alanına yıkan ancak katı ve kalabalık Gaziantep savunmasını aşıp net pozisyon üretmekte zorlanan siyah beyazlılar, zaman zaman basit top kayıplarıyla da kalesinde tehlikeler yaşadı. İkinci yarıya Boateng-Ljajic değişikliği ve önde baskı-yüksek tempoyla başlayan Beşiktaş yaptığı nitelikli pres ile konuk takımı yarı sahasından çıkartmadı. Sergen Yalçın -net şekilde görülüyor ki- oyuncularından pres istiyor ve fiziksel dayanıklılık ile güce önem veriyor. Yapılan oyuncu değişiklikleri Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ın vizyonunu ve misyonunu ne kadar iyi bildiğinin göstergesi.
1-0, 2-0 İLE YETİNMİYOR
1-0 ve 2-0 ile asla yetinmeyen daha fazlasını isteyen, kazanan ve kazanırken de keyif veren bir Beşiktaş talep ediyor Sergen Yalçın... Dün ikinci yarıdaki futbol gerçekten de görkemliydi. Gaziantep gibi ligin en tehlikeli kontratak takımına hiç pozisyon vermeden, adeta tek kale oynayıp kazanmak Beşiktaş’ın gelecekteki iç saha maçlarında oynayacağı futbol konusunda da fikir verdi.
ANAHTAR PRESTE
İstek, arzu ve konsantrasyon üst seviyedeydi. Ancak başta Diaby olmak üzere bazı oyuncuların performansları halen yetersiz. Dün sonradan oyuna giren Lens ‘Bu forma benim’ mesajını verdi. Sergen Yalçın, Boateng-Burak-Ljajic’in birlikte sahada olduğu bir formül üretirse ofansif olarak daha da kolay sonuca giden bir takım ortaya çıkacaktır. Dün şunu gördük: Beşiktaş, taraftarının yarattığı sinerjiyle bambaşka bir havaya bürünüyor. Siyah beyazlılar Başakşehir deplasmanından 3 puanla ayrılırsa yarışta güçlü bir adaya dönüşebilir.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Bu sorunun cevabını dün Rizespor maçında net bir şekilde gördük. Futbolcular istekli ve yüksek bir odaklanma ile maça başladılar. Belli ki Sergen Yalçın, Beşiktaş’ın büyük takım misyonunu ve beklentilerini oyuncularına anlatmış. Kazanma kararlılığı özellikle ilk 45 dakika sahaya yansıdı.
Oyunun mutlak hakimi olan Beşiktaş, bir büyük takım nasıl oynaması gerekirse öyle oynadı. Deplasmanda formda ve disiplinli oynayan, savunma emniyetinden vazgeçmeyen Rizespor karşısında hazırlanış bakımından mükemmel bir gole de imza atan Beşiktaş’ta başta Adem Ljajic olmak üzere tüm oyuncuların daha fazla sorumluluk aldığını gördük. Sırp futbolcunun takımın saha içi lideri olduğunu Sergen Yalçın net bir şekilde hatırlatmış. Dün ikinci golün asistini yapan Adem, ilk golde de skora giden anahtar pası veren isim idi. Karius ve Diaby haricinde tüm futbolcuların performanslarını yukarı çıkarttığı Beşiktaş’ta Sergen Yalçın ve ekibine zaman vermek lazım ancak dün böylesine zor bir deplasmanda kazanarak başlamak her şeyden önemliydi.
RİZE DE KAZANABİLİRDİ
İlk 45 dakikadaki oyun Beşiktaşlıları gelecek açısından umutlandırmış olmalı. Topa sahip olan, oyunun insiyatifini rakibe hiç bırakmayan siyah beyazlılarda takımın deneyimli oyuncuları Burak, Gökhan, Atiba ve Caner’in yüksek bir karakter koydukları gözden kaçmadı. Maçın ikinci yarısında ofansif olarak daha etkili olan pozisyonlara giren Rizespor, öne geçme fırsatını Aminu Umar ile kullanmış olsa galibiyete de uzanabilirdi. Taraftarın büyük desteği ve sevgisiyle ilk maçına çıkan Sergen Yalçın, zamanla Boateng’in de katılmasıyla hücumda farklı alternatifler üretecektir.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!
Yine de iki takımın pozitif anlayışla futbol oynama arzusu, estetik ve son derece şık bir stadyumda bu güzel futbol gününe damgasını vurdu. Taraftarının coşkusuyla yoğun bir kazanma hırsıyla maça başlayan Göztepe, Halil’in golüyle 1-0’ı buldu ve zaman zaman Beşiktaş savunmasını dağınık yakalayıp pozisyonlar da üretti. Son haftaların formsuz ve eleştirilen ismi Karius, Serdar ve Jerome’un yakaladığı şanslarda yaptığı kritik kurtarışlar ile maçın 2-0’a gelmesini engelledi. Devrenin son 15 dakikalık bölümünde önce dengeyi bulan, ardından da baskı kuran Beşiktaş, Burak ile beraberlik sayısını yakaladı. Ancak ilk yarının son anlarında tartışılan bir pozisyon yaşandı...
HAKEMDEN BÜYÜK HATA
Yeni kural gereği hakem, sakatlanan futbolcu yüzünden oyunu durdurduğu maçta hakemin atışı yerine Beşiktaş kalecisinin oyuna başlaması gerekirken hakem topu Göztepe’ye verdi ve ardından gelen duran duran top sonrasında ev sahibi ekip ikinci golü buldu.
GENÇ RIDVAN IŞIK SAÇTI
Siyah beyazlı takım adına ilk 45 dakikanın en çok akılda kalanı: 18 yaşındaki sol bek Rıdvan’ın dikkat çeken performansıydı. Genç oyuncu ilk kez bir lig maçında oynamasına rağmen çabukluğu, topu iyi kullanması ve çalışkanlığıyla beğeni topladı. Beşiktaş ikinci yarıda özellikle Gökhan’ın oyuna girmesinin ardından oyunun kontrolünü tamamen ele geçirdi. Burak Yılmaz ile 2 de net fırsat yakalayan siyah beyazlılar Beto’yu geçemeyince sahadan puansız ayrıldı.
HAVAYI HİÇ YAKALAYAMADI
14’üncü haftayı Fenerbahçe, Trabzon ve Galatasaray’ın puan farkıyla önünde; lider Sivas’ın da 3 puan gerisinde ikinci sırada kapatan Beşiktaş’ın üst üste gelen yenilgilerle şu günleri yaşayıp hedefsiz kalmasının nedenlerinden biri de rakiplerinin sahip olduğu sinerjiyi bu sezon hiç yakalayamamış olması.
Kaybeden tüm iddaa kuponlarına %3'e varan iade sadece Misli.com'da, katılmak için buraya tıklayın!