Paylaş
“Linç edelim, bu evi yakalım, çıksın dövelim” diye saatlerce siyasetçilerin olduğu evlerin etrafında bağırıp çağıranlar, sopa, inşaat demiri sallayanlar cezasız kalırsa... (Muhtelif defalar)
Gazetecileri dövenler, gazete binalarına taşla sopayla saldıranlar hoş görülürse... (Muhtelif defalar)
Saldırganlık, şiddet, “Yakarız, yıkarız, kan dökeriz” tavrının önü alınmazsa...
Bir de üstelik futboldan ticarete, sanatçılardan tatil yapılacak şehre her ama her konunun siyasileştirildiği, tarafların sivrildiği veya sivrileştirildiği şu iklime bakınca...
Gelecek için hayaller kuran, bu memleket için şahane yarınlar düşleyen, Türkiye konusunda hırslı, hevesli, inançlı, milletini seven ve her vatandaşın güzel yaşamasını isteyen biri olarak içim kararıyor!
Şunlara ceza versenize kardeşim! Caydırıcı olsanıza! Sokağa çıkan herkes, sinirlenip yanındakine tekme bile atsa bedelini ödeyeceğini bilerek çıksa da 85 milyon rahat rahat sokaklarda dolaşsak?
Şiddetin büyük bir bedeli olsa da hayat hepimize bayram olsa?
Niye olmuyor? Bazı konular bu kadar ‘hötzöt’ken “şiddeti görülmemiş şekilde alttan almak” neye, kime yarıyor?
Hoş görülen hayal gücü fikirleri, sanatı, bilimi, icatları yaygınlaştırır.
Hoş görülen şiddet sadece suçu yaygınlaştırır!
Gelecek için bu ülkede hangisini istiyoruz, bir netleşelim mi?
KIBRIS’TAN NOTLAR
BİR üniversite söyleşisi için Kıbrıs’taydık. Adanın insanları, güneşi, rahatlığı hep şahane. Son yıllarda yeni, lüks, konforlu oteller de açılıyor, ne güzel.
Çocukluğumdan beri en az iki yılda bir giderim. Ama bu defa Girne liman bölgesi özellikle dikkatimi çekti ve maalesef iyi anlamda değil. 80’lerde, 90’larda hatta daha sonra bile popülerliğini koruyan, iyi restoranları, şık işletmeleri bulunan bölge gittikçe eskimiş, köhnemiş. Bana sorarsanız adanın en önemli turistik noktalarından biri ve büyük potansiyel. Ama şu an sanki 80’li yıllarda bırakıp çürümeye terk etmişsin gibi. Şahane tarihi binaların bir kısmı yıkık dökük. Bir kısmı yine bakımsız halde restoran-kafe olarak hizmet veriyor ama maalesef adanın başka bölgelerindeki otel ve restoranlarla kıyas edilemeyecek kalitede. En heyecan verici turist çekim merkezi olabilecekken ve eskiden öyleyken, şu an büyük hayal kırıklığı.
Bu arada deniz, güneş, lüks otel, oradaki eğlence ve konserlere hatta kumara meraklılar Kıbrıs’a geliyor. Ama Salamis antik şehrini, Barnabas Manastırı’nı görmek, yıllar önce terk edilmiş Maraş bölgesini gezmek, gitmeseniz de Erenköy bölgesinin tarihini öğrenmek de çok heyecan verici seyahat sebepleri olabilir.
Paylaş