Gülçin yazıyor

Gülçin TELCİ

Eski Başbakan ortağına ek iş arıyor

Eski Başbakanlardan Yıldırım Akbulut, ANASOL-D Hükümeti kurulduğundan buyana, harıl harıl, ortağı Kemal Akkaya'ya ‘‘ek iş’’ arıyor. Akbulut'un Hükümet kurulduktan sonra hemen atağa geçtiği ve Akkaya'yı, politikaya girmeden önce uzun süre Genel Müdürlüğü'nü yaptığı Ziraat Bankası'nın Yönetim Kuruluna sokmaya çalıştığını öğreniyoruz.

Akkaya için önce Banka'nın Yönetim Kurulu Başkanlığı istenmiş. Ancak Genel Müdür Yener Dinçmen aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanlığını aldığı için, bu kez bankanın Yönetim Kurulu Üyeliğine razı olmuşlar.

SUYA DÜŞTÜ

Başta bankadan sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner olmak üzere, birçok kişi bu işe karşı çıkmış ve Akkaya'nın Ziraat Bankası işi suya düşmüş.

Ziraat Bankası olmayınca bu kez Merkez Bankası Mevduat Sigorta Fonu tarafından verilen desteğe bağlı olarak Türk Ticaret Bankası'nın yönetim Kurulu'na hükümetin yönetim kurulu üyesi atayabileceğini öğrenmişler.

Türk Ticaret'te de aynen Ziraat Bankası'ndaki olay yaşanmış. Önceleri Yönetim Kurulu Başkanlığını istemişler, olmayınca yönetim kurulu üyeliğine razı olmuşlar.

YILMAZ'A BAŞVURU

Akbulut direk Başbakan Mesut Yılmaz'dan, Akkaya'ya bu işin verilmesini istemiş. Bu nedenle Merkez Bankası yönetimine baskı yapmaya çalışmışlar. Ancak öğrendiğimiz kadarıyla bu iş de olmuyormuş. Akkaya uzun süre Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü yaptıktan sonra ANAP'tan milletvekili seçildi, Akbulut kabinesinde devlet bakanı olarak görev yaptı.

Akbulut'un kongreyi kaybetmesinden sonra, Mesut Yılmaz'ın yeniden kurduğu kabinede ise kendisine görev verilmedi.

Daha sonra Akbulut ve Akkaya, Ankara'da ortak bir Toyota Plaza kurdular. Akbulut ve Akkaya'nın da ortak olduğu Kıbrıs'ta bir off-shore bankası açıldı. Sanıyorum bu off-shore bankasında artık ortaklıkları, kalmadı ama duyduğum kadarıyla Ankara'daki Toyota Plaza bayağı iyi iş yapıyormuş.

Yani Akkaya bu ek işten alacağı paraya ihtiyacı olan birisi değil. Peki niye bu görevi istiyor, eski bir başbakan neden ısrar ediyor?

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı makamına oturan bir kişi bu girişimleri nasıl yapıyor? Ben anlamıyorum. . Anlıyanınız varsa beni arasın ve anlayışsızlığımın bedelini anlattığınız gerekçeleri yazarak ödeyeyim.

Yeni Başkandan 5 trilyonluk ret

Olaylı bir şekilde istifa ederek günlerce kamuoyunun dikkatini üzerinde toplayan Gülay (Atığ) Aslıtürk'ten hiç ses çıkmaması garibime gitti. İçime bir kurt düştü. Acaba büyük aşkı için makamından olan Gülay Hanım'ın sıhhati nasıl? Sık sık özel uçaklarına atlayıp haftasonları Fransa'nın güney sahillerindeki villasına gidip huzur buluyor mu? Acaba yolsuzluk iddiaları gerçek değil miydi? İçişleri Bakanlığı'nın başlatığı soruşturma ne durumda?

Kendisine telefonla ulaşamadım. Kocası Orhan Aslıtürk'ün sattığı List 2000'de işler anlaşılan tıkırındaki şirketin yeni sahibi tarafsızlığı ile ünlü (!) araştırmacı Selim Oktar'ın araştırma şirketi aylık araştırmasını yayınlamış. Bu müthiş araştırma ile Necmettin Erbakan'ın partisinin kapanmasından sonra oyların Tansu Çiller'e gideceğini keşfetmiş olduğunu kamuoyuna duyurmuş.

Selim Oktar'ın bu araştırmayı kim için yaptığını öğrenemedim. Eskiden bu araştırmalardan Gülay Hanım'dan iyi para kazandığını biliyorum. Zaten bu paraları kazanmasaydı Taksitle de olsa 1 trilyon liraya bir şirket satın almaya kalkmazdı. List 2000'i de borçlarından kurtarıp kâra geçirecek ve her yıl taksit taksit borcunu ödeyerek bizleri mahçup edecek. Böylece 'eşinin' çocukluk arkadaşı Gülay Hanım'ı da kocasına karşı mahçup etmemiş olacak. Orhan Aslıtürk de rahatlayacak. En önemlisi, Orhan Bey de evine gelen hacizlerden kurtulacak!

ŞİŞLİ BELEDİYESİ

Şişli Belediyesi'ne gelince... Yeni başkanı Cüneyt Akgün ilginç biri olmalı. Eline geçen fırsatı elinin tersiyle itiverdi. Yüksek Planlama Kurulu, Şişli Belediyesi'nin Gülay Aslıtürk döneminde yapmış olduğu müracaatı kabul etmişti. Şişli Belediyesi'ne 5 trilyonluk dış kredi Yüksek Planlama Kurulu tarafından onaylanmıştı. Dosya yeni başkanın önüne gitti. Hazine de geri adım atamazdı. Yeni Başkan Cüneyt Akgün, Şişli Belediyesi'nin ve Türkiye'nin şartlarını göz önünde bulundurarak böyle bir kredinin altına 'imza' atmadı. Hem hükümet hem de Şişli Belediyesi'ndekiler rahat bir nefes aldı.

Şişli Belediyesi, Gülay Aslıtürk ile ilgili olarak 11 Aralık günü Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek Gülay Hanım için bir de suç duyurusunda bulunmuş.

Biliyorsunuz Gülay Hanım istifa etmeden önceki saatlerde Belediye'nin ŞİPA adlı şirketine adamlarını yollayarak olduğu gibi tüm belgeleri toplayıp arabalara koydurmuştu. O gün bugündür belediyenin evrakların geri yollanması için attığı adımlar boşa gitti. Bayan Aslıtürk, ‘‘yolladım yolluyorum, yollayacağım’’ diyerek eski arkadaşlarını oyalamaktan başka bir şey yapmadı. Çaresiz kalan yeni Belediye Başkanı Cüneyt Akgün savcılığa suç duyurusunda bulundu. Gülay Hanım'dan hâlâ çıt yok...

Haberi yayına koyduğum sıralarda müracaatın yapılmasından bir hafta geçmesine rağmen ŞİPA'nın evrakları Gülay Hanım'daydı...

Şişli Savcılığı’ndan küçük bir ricam var. Biran önce harekete geçip Gülay Hanım'a gerekeni yapsın.

Gülay Hanım'ın babası çiftçilikle uğraştı, çiftliklerinde at beslediler. Dingo'nun ahırında bile bir intizam, nizam vardır. Yapanın Yanında Kâr Kalanlar Cumhuriyeti'nde vatandaş olmaktan başka çaresi olmayanların da yaşadığını kabul etsin. Onlar en azından böyle durumlarda geç de olsa adaletin teceli etmesini istiyorlar. Evrak çalmak veya çaldırmak önemli bir suçtur. Türk adaletininde bu konuda duyarlı olacağına inanıyorum.