Gülçin yazıyor

Gülçin TELCİ
Haberin Devamı

Savaş'ın eksiği

Gazeteciliğe başladığım ilk günlerde büyüklerimin bana öğrettiği ilk şey ‘‘5N+lK’’ kuralı olmuştu. Yani ‘‘Ne, nerede, ne zaman, neden, nasıl ve kim’’ sorularını sormadan haber yapılmaz. Kutlu Savaş gazeteci olmadığından bir türlü Susurluk kazasının meydana geldiği sırada yoldakilerin niçin birarada bulunduklarını ve nereye gittiklerini araştırmayı akıl edememiş. Raporun en büyük eksiği de burada. Niçin araştırmadığını herhalde ileride öğreneceğiz. Acaba hâlâ birileri, birilerini mi koruyor?

Meclis soygunundan ne haber? Savaş raporunu tamamladığına göre bence Meclis soygununun arka perdesini araştırsın. Devleti soyanları teşhir etsin. Bizim araştırmalarımız yetersiz kalıyor. Hikmet Çetin bu konuda sessiz kalmayı tercih ederek meseleyi sürümcemede bırakıyor ve korunmaması gerekenlere de arka çıkıyor.

Haa, aklıma gelmişken yazayım. Eyüp Aşık'ın açıklamaları sadece kafamı karıştırdı. Acaba Eyüp Bey neyin peşinde? Yoksa Tekel'in sigaralarını BAT'a ucuza sattığı ve anlaşmanın şartlarındaki bazı hususlar kamuoyunda rahatsızlık yarattığı için bu konuyu unutturmaya mı çalışıyor?

TOP SAVCILIKTA

Unutulan olaylardan biri de Gülay Aslıtürk'ün Şişli Belediyesi'nden alıp yerine koymadığı hesaplar.. Şipa yani Şişli Pazarlama'nın hesaplarının son dönemi ha*lâ kayıp. Dosya savcılıkta... Uzun süre yurdışında kalan Gülay Hanım, eşi ile birlikte yurda döndü. Orhan Aslıtürk de Selim Oktar'a sattığı şirketini aniden yeniden satın aldı. Araştırmacı Selim Oktar artık List 2000'in sahibi değil. Acaba niye satın aldı niye geri sattı?

Gülay Aslıtürk'ün babası İlyas Bey'in kurşunlanmasından hemen sonra, Gülay Hanım'a yakınlığı bilinen kuyumcu Arman ve Ayazağa Şube Müdürü Oğuz Engen de dayakçılardan nasiplerini almışlar. Acaba, bu işlerin arkasında bilmediğimiz bir borç-alacak ilişkisi mi var?

Susurluk'un tekrar gündeme gelmesine çok seviniyorum. Haber sıkıntısı kalmadı. Raporun neresini istersen al, üstüne kendi bilgilerini ilave et.

YÜKSEL İNŞAAT HERYERDE

Susurluk raporundaki kilit isimlerden biri de Yüksel İnşaat. Yüksel İnşaat'ın patronu Sazaklar. Şirketin kurucularından ağabey Gün Sazak kardeşi eski Fenerbahçe Başkanı Güven Sazak'la beraber Alpaslan Türkeş'in en büyük finansörleriydi. O günlerde Yalova Yüksel Sitesi'nde Sazaklar sık sık Başbuğlarını ağırlarlardı. Tabii Çatlı da bu evde çok yedi içti. Sazaklar'ın ortakları Mehmet Sert ve Ömer Sunar dı. Yüksel İnşaat 1970'li yıllarda devletin kamu bankalarından Şekerbank'la ortaklık kuracak kadar içiçeydi. Gün Sazak ve Şekerbank genel müdürü Ömer Sunar öldürüldüler. Kimilerine göre solcular onları öldürdü, kimilerine göreyse bu MHP'de bir iç hesaplaşmaydı. Tabii failler yakalanamadı. Oysa Ömer Sunar katillere kapıyı kendisi açmış, onlara kahve de yapmıştı. Odada üç kahve fincanı bulunmaktaydı. Tesadüf bu ya, ölümünün hemen ardından Sunar'ın alacağı hisseler ortadan ‘‘sır’’ oluverdi. Şekerbank'la Yüksel İnşaat'ın ortaklığı üç yıl öncesine kadar devam etmiş, sonra banka hisseleri Yüksel İnşaat'a satmış. Nedense rapor, kamu bankalarına dikkat çekmeye de Şekerbank'la başlamıştı.

Bu çiftlikte son olarak Çatlı ile Sazak ve Osman Ünsal bir araya gelmiş. Sazak açıklamasında, ‘‘Abdullah Çatlı'nın oğlumun eski iş ortağı Ahmet Baydar ile çiftliğime geldiği gün Osman Ünsal'ın da çiftlikteki misafirhanede yemek yediği doğrudur. Ben o gün orada değildim. Abdullah Çatlı ile Osman Ünsal'ın ayrı masalarda yemek yediğini öğrendim.’’

Yüksel İnşaat'ın inşaatları arasında İMKB Binası, Emlakbank konutları ve Meclis Genel Kurul Salonu var. Ama Türkmenistan'da da bir otel inşaatı almayı başarmış. Üstelik Meclis inşaatındaki Nurol firması ile ortak bir şirket kurarak... Şirketin ortakları arasında Metiş şirketi de var. Türk Eximbank'ı 15 milyon dolar kredi veriyor ve Ömer Lütfü Topal da otelin kumarhanesini alıyor. Kredi borcunu da Topal üstleniyor ve üzerine oturuyor.

Türkmenistan ilişkileri bizleri bir anda eski MHP'li Enver Altaylı'ya kadar götürüyor. Altaylı ve Çatlı Türkmenistan'da biraraya gelmişler. Altaylı'nın Türkmenistan ilişkileri bozulmuş bu sıralarda oralara gidemiyor.

Bilgin, yakında hidayete erecek

ÖMER Bilgin gündeme gelir de, iki satır onun için yazmam mı? Bugün bayram, bu yazımla ona iyi bayramlar dilemem mi? O'nun dokunulmazlığının kaldırıldığı gün özel takvimime ‘‘Bu benim Ömer Bilgin bayramım’’ diye not düşmem mi? Efendim, Bilgin meğerse sudan ucuza sattığı Çeşme Turban Oteli'ni kime satmış? Hidayet Ailesi'ne. Hidayet Ailesi kim? Gaziantepli hap tüccarı ve Yaprak TV'nin sahibi Mehmet Ali Yaprak'ı kaçıran aile değil mi? Oteli, Hidayete ermek için almışlardır. Çatlı, Kocadağ ve Bucak Kuşadası gibi Çeşme'de de birlikte bulunmuşlar. İster misiniz Yeniköy'de Tansu Hanım'ın komşu olduğu Sait Halim Paşa Yalısı'nı yakanlar da bu ekipten olsun? Yalı'nın yakılacağını herkes yazmıştı. Bu konu da gündeme tekrar gelse çok sevineceğim. Hidayet Turizm'in sahiplerini de sizlere yakında tanıtacağım.













Yazarın Tüm Yazıları