Vehbi Koç Ödülü “kültürel miras” şövalyesine

BU yıl kültür alanında verilen Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi,  Türkiye’nin en büyük zenginliği olan tarihi ve kültürel mirasın korunmasına ve restorasyonuna uzun yıllardan beri emek veren, dünyanın sayılı koruma uzmanlarından Prof. Dr. Zeynep Ahunbay oldu.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ın, kültürel ve tarihi mirasımızın geleceğe, çocuklarımıza aktarılmasındaki payı o kadar büyük ki.

Tanıtım filminde kimin söylediğini hatırlamadığım bir cümle şöyleydi:

Zeynep Ahunbay bizim gördüklerimizi gelecek kuşaklar görsün diye hayatını işine adamış bir bilim insanı”.

Yine tanıtım filminde,Uluslararası Anıt ve Çevre Araştırmalar Merkezi ICOMOS  Türkiye eski başkanı Prof. Dr. Cevat Erder’in söylediği gibi Ahunbay, “yurtiçinde ve yurtdışında korumanın sembol isimlerinden biri”.

ANTİKÇAĞ, BİZANS, OSMANLI

Edirne’den Mardin’e, Hasankeyf’ten Safranbolu’ya pek çok eserin belgelenmesinde, korunmasında, restorasyonunda onun adına rastlıyoruz.

İstanbul’da kara surlarının Yedikule bölümü,  güzelim Zeyrek Camisinin (Pantokrator Kilisesi) uzun yıllar süren restorasyonu, Side ApollonTapınağı, Bursa Yeşil Türbe restorasyonlarıProf. Dr. Ahunbay’ın sayısız  çalışmalarından bazıları.

Haberin Devamı

Bunlardan bazılarını iki yıl önce kaybettiği eşi, Bizans mimarisi uzmanı Prof. Dr. Metin Ahunbay ile birlikte yürütmüş.

Unesco’nun Dünya Mirası listesinde yer alan İstanbul tarihi yarımadası, Beyoğlu ve tersane alanı Prof. Dr. Ahunbay’ın ısrarlı çalışmaları sayesinde sit alanı ilan edilmiş.

Ahunbay’ın koruma çalışmaları kent ölçeğinden, yapı ve detay ölçeklerine, Antikçağ ve Bizans dönemlerinden Osmanlı’ya kadar çok geniş bir yelpazede.

Mostar’ın kentsel rehabilitasyonuna da gönüllü katılmış olanProf. Ahunbay Vehbi Koç Ödülü’nü aldıktan sonra “Kültür mirası insanlığın mirasıdır. Bu miras Hindistan’da, Peru’da ya Kuzey Kutbu’nda olabilir” diyor.

“Kültür mirası için çalışmak bir onur. Mesleğimi severek yaptım. Çok zorluklar yaşandı. Kayıplar olması da çok üzücü” diye ekliyor hüzünle.

Halep Kapısı’nın yıkılması karşısında duyduğu üzüntüyü dile getirirken “kültür mirasını hem insanlara hem de doğaya karşı korumak zorundayız” diye konuşuyor.

Halen “Koruma Teknikleri ve Yöntemleri”yle ilgili bir kitap üzerinde çalışmakta olan Prof.Dr. Ahunbay’a neden şövalye dedim?

Çünkü,  Prof. Dr. Ahunbay gibi tarihi ve kültürel miras alanında çalışanlar, o mirası kimi zaman küçücük hesaplar uğruna yok etmeye kalkışanlarla, “bilgi kılıçlarını” çekerek sürekli mücadele halindeler.

Yazarın Tüm Yazıları