Paylaş
Fransa'nın Ankara'daki yeni Ekonomi ve Ticaret Müşaviri Pierre Mourlevat.
Geçenlerde onunla, Türk Fransız Ticaret Derneği'nin, Marmara Oteli'ndeki yemeğinde biraraya geldik. Ankara'da tayin edildikten kısa bir süre sonra kendisini Ankara-Paris hattında patlak veren krizin tam göbeğinde bulan Mourlevat hemen kolları sıvamış.
Bugünlerde harıl harıl iki ülke arasındaki ilişkilerin normal rayına oturması için bir ‘‘yakınlaşma programı’’ üzerinde çalışıyor.
Kısa vadede yapılacakları hemen sıralıyor.
Ayın 21'inde bir TÜSİAD grubu Fransa yolcusu.
Ama bu ziyaret diğerlerinden çok daha önemli. Çünkü TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, Başkan Yardımcısı Aldo Kaslowski, Genel Sekreter Haluk Tükel Le Monde Gazetesi'ni ziyaret edecekler. Genel Yayın Yönetmeni Jean-Marie Colombani kendilerini ağırlayacak ve gazetede bir yuvarlak masa toplantısına katılacaklar.
Bu tarihi bir gelişme.
Çünkü Le Monde, tarihinde ilk kez bir Türk gruba kapılarını açıyor.
Peki bu ‘‘yakınlaşma programı’’nda başka neler var?
TÜSİAD'ın Fransız karşılığı MEDEF üyelerinin Türkiye ziyaretleri.
Fransız ve Türk aydınlarının tarihle ilgili ortak çalışmaları.
Meslek temsilcilerinin ikili temasları ilk akla gelenler.
Bu arada, duyduğuma göre, Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan elini herkesten çabuk tutmuş ve Fransızlara karşı savaşmış olan bu kente bir Fransız grubunu davet etmek için hazırlıklara başlamış.
Ermeni işadamları
işbirliği peşinde
İLGİNÇ tesadüf. İstanbul Ticaret Odası'nın, Ermeni meselesini görüştüğü gün Erivan'dan İstanbul'a 22 Ermeni işadamı geldi. Amerikan Büyükelçiliği'nin düzenlediği Amerikan-Kafkasya İş Geliştirme Konferansı'na katılmak üzere gelen işadamları burada Türk, Azeri ve Gürcü işadamlarıyla buluştu.
Kars'taki Barış Kurultayı'ndan 4 Ermeni katılımcının sınırdışı edilmelerinden 8 ay sonra İstanbul'a gelenlerin vize sorunu yaşayıp yaşamadıklarını merak ettim.
Yaşamamışlar.
Tiflis'teki Türk konsolosluğundan vizelerini alıp gelmişler.
Aralarında Ermenistan Havayolları Müdürü'nün de bulunduğu işadamları ağırlıklı olarak inşaat sektöründen.
Amerikan Büyükelçiliği benzer bir toplantıyı yine İstanbul'a 2 yıl önce düzenlemiş.
Açılış konuşmasını yapan Büyükelçi Pearson, Türkiye'deki Amerikan şirketleri ve Türk partnerleri için Kafkasya ve Orta Asya'da büyük fırsatlar olduğunu söylüyor. ABD, Kafkas ülkelerinin kendi aralarında işbirliğini geliştirmeleri için çaba harcıyor.
Azeri ve Ermeni işadamlarının burada buluşmaları bile son derece önemli.
Bu arada yaşadığımız kriz nedeniyle gözden kaçsa da Türkiye Ermenistan arasında yaşanan önemli bir gelişme daha var.
Türk-Ermeni İş Konseyi Başkanı Kaan Soyak aktardı.
Geçen hafta Erivan'daki temasları sırasında, Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, İsmail Cem'in, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki arabuluculuk önerisini ‘‘büyük ilgi’’ ile karşıladıklarını söylemiş.
İsviçre hálá daha beyaz yıkıyor
İSVİÇRE'nin yolsuzluğa karşı açılan uluslararası savaşı pek de desteklemediği ortaya çıktı.
Üç yıldan beri yürürlükte olan yasaya rağmen İsviçre bankaları kuşkuyu müşterilerinin adlarını açıklamaya yanaşmadığı iddia ediliyor.
İddiayı ortaya atan Fransız milletvekilleri.
Biliyorsunuz Fransa bu aralar, Elf'ten tutun, Mitterrand'nın oğlunun da karıştığı Afrika'ya silah satışına kadar sayısız skandalı araştırıyor.
Elbet hepsinin bir ucu da İsviçre bankalarına uzanıyor. Bu arada küçük bir parantez, bu bankaların dünyadaki özel servetin üçte birini barındıkları tahmin ediliyor.
Her neyse, Fransa'da yolsuzluğu araştıran Sosyalist Parti milletvekilleri Arnaud Montebourg ile Vincent Peillon'un meclise sundukları rapora göre, İsviçre daha beyaz yıkamaya devam ediyor.
Bush krize
müdahale edecek mi?
GEÇENLERDE Sabancı Üniversitesi, İsrail'in önde gelen ekonomistlerinin katılımıyla İsrail ekonomisiin tüm boyutlarıyla tartışıldığı bir konferansa ev sahipliği yapmıştı.
IMF ve Dünya Bankası'nın danışmanlığını yapan Ben Gurion Üniversitesi Öğretim üyesi Profesör Yaakov Kop ile yaptığım ayaktaüstü sohbette yüzde 500'lerden şimdi yüzde sıfıra inen enflasyonu soruyorum.
‘‘Biz o zamanlar tam olarak IMF tarafından deziyn edilen bir program uygulamadık. Bizimkisi Amerikan Hazine Bakanlığı'nın da desteklediği özel bir programdı’’ diyor.
New York Times yazarlarından Robert Kaplan da işte tam bu noktaya işaret ediyor. ‘‘Türkiye IMF'nin eline bırakılmayacak kadar stratejik önemi olan bir ülke.İsrail ile Meksika ile aynı kategoride. Reagan Yönetimi enflasyon ile mücadelesinde İsrail'in yanındaydı. Clinton Yönetimi de Meksika'nın arkasındaydı. Bush Yönetimi de Türkiye'deki krizin geopolitik bir krize dönüşmemesi için destek çıkmalı’’ diye yazıyor.
Paylaş