Mert Fırat’ın ‘İhtiyaç Haritası’ yurtdışına açılıyor

Fırat’ın “İhtiyaç Haritası”ndan, oyuncunun konuşmacı olduğu UNDP’nin 2015 yılındaki Sosyal Fayda Zirvesi’nde haberdar olup yazmıştım.

İhtiyacı olanlar ile bunu karşılayabilecek durumda olanları aynı platformda buluşturan “İhtiyaç Haritası” bence abartısız Türkiye’nin en yaratıcı, en yenilikçi, en faydalı girişimi. Memleketteki eşitsizliği, imkanları kısıtlı insanları ve kurumları, akıl dışı boyutlara ulaşan kaynak israfını düşündüğünüzde gerçekten öyle.

UNDP İyi Niyet Elçisi ilan edildiği gün, Mert Fırat, UNDP Türkiye Ülke Direktörü Claudio Tomasi, iletişim koordinatörü Faik Uyanık ve “İhtiyaç Haritası”nın şahane ekibiyle buluştuk.

Ekipte, Fırat ile birlikte “İhtiyaç Haritası” fikrini oluşturan ve teknolojik alt yapısına destek veren, Doğan Grubu’nun “Türkiye’nin Ortak Değerleri” girişiminden Dr. Ali Ercan Özgür de var.

Fırat, “UNDP İyi Niyet Elçisi” olarak BM’nin 2030 kadar belirlediği küresel hedefler konusunda Türkiye’de farkındalığı arttırmak için kolları sıvayacak.

Oyuncu zaten küçük yaşlardan beri eşitsizliğin, yoksulluğun pek farkında.

Zira 20 yıldan beri UNDP, Habitat’ın yanı sıra, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, AÇEV, KaDer, Mor Çatı gibi sivil toplum kuruluşlarıyla ile çalışıyor.

Fırat’ın “online imece” diye tarif ettiği “İhtiyaç Haritası” nasıl ortaya çıkmış?

Oyuncu Halkevleri’nde çalışırken, bazılarının bol malzemeye sahip olduğunu, bazılarının ise malzeme sıkıntısı çektiğini fark etmiş.

“Herkes elindeki veriyi ortak bir alanda paylaşırsa kaynaklar bu doğru bir şekilde tekrar dağıtılabilir” diye düşünmüş.

Bu mantık esasında yeni bir ekonomi trendi olan “serbest ekonomi”nin (ing. free economy) mantığına uyuyor. Yani bir malı ya da hizmeti bedelsiz ya da karşılıksız sunan ekonomi.

Diğer taraftan tüketicilerin kendi aralarında direkt irtibata geçerek, ev, giysi, araba gibi ihtiyaçlarını gidermeleriyle ilgili “paylaşım ekonomi”ne de girebilir “İhtiyaç Haritası”.

Neticede amaç, kaynakların heba olmaması, israf edilmemesi ve bunlara gereksinim duyanlara planlı bir şekilde ulaştırılması.

“İhtiyaç Haritası”na girip baktığınızda iyi bir teknolojik yapıya sahip olduğunu göreceksiniz.

Mahalle bazından ülke çapına kadar sayısız talep ve arzı buluşturan harita Ali Ercan Özgür’ün dediği gibi “kalkınma için örnek bir teknolojik girişim”.

Google, İBM’in teknik olarak desteklediği girişime New York’ta faaliyet gösteren bir grafik tasarım ofisinden de gönüllü destek var.

Hatta Google girişimi “örnek proje” diye göstermiş.

Öte yandan San Francisco’da gönüllü bir ekip haritanın teknolojik tarafını sürekli geliştiriyor ve bunu dünyaya açmaya hazırlanıyor.

“Dünyanın her yerinde bunu yapabiliriz. İmece kültürünü canlandırabiliriz. Sürekli satın almanın gereksiz olduğunu hatırlatabiliriz. Sizin bir kenara attığınız şey başkasının evinde yeni bir hayat bulabilir” diye konuşuyor Fırat.

Düşünsenize, “İhtiyaç Haritası” dünyaya açıldığı takdirde İstanbul’dan yardımsever biri Gana’da bir yoksulun ihtiyacını giderebilecek.

Girişimin şu anda 60 bin gönüllüsü olduğunu belirten Mert Fırat “ Buradan açık çağrı yapıyorum. Her ilde 1000 gönüllüye ihtiyacımız var” diyor.

“Mesele sadece ihtiyacın giderilmesi değil, gönüllülerin çevrelerine neler kazandırdıkları” diye ekliyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde okullar “İhtiyaç Haritası”nın en büyük kullanıcıları.

İmkânları kısıtlı olanlara yardım eli uzatan belediyeler, ticaret odaları da öyle.

Mesela Antakya Ticaret Odası Başkanı Hikmet Çinçin “İhtiyaç Haritası” ekibiyle sıkı bir işbirliği içerisinde.

Mersin Kent Konseyi de.

Giderek artan gelir eşitsizliği, yoksulluğu ve Suriyeli mültecileri göz önüne alındığınızda “İhtiyaç Haritası”nın Türkiye gibi bir yerde hayat bulması galiba kaçınılmazdı.