Paylaş
Malatya Valiliği, Malatya Kayısı Araştırma, Geliştirme ve Tanıtma Vakfı, Malatya Belediyesi, İnönü Üniversitesi koordinasyonluğuyla düzenlenen festivale ilgili her yıl artıyor.
Küçük bütçesine rağmen içeriği de zenginleşiyor.
Örneğin bu yıl Ortadoğu sinemasına özel bir bölüm ayrılırken, onur ödülünün sahibi de Filistinli yönetmen Raşid Maşaravi oluyor.
Aradan iki buçuk ay sonra yine “has Malatyalı” Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen Ocakoğlu’nun organizasyonuyla bir grup gazeteci Malatya’dayız.
Gazeteci ekibinin sürpriz üyelerinden biri de Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis.
Vali Vasip Şahin, Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya Kültür AŞ Genel Müdürü Murat Nalçacı ile sohbetlerde diğer “has Malatyalı” Necmettin Bitlis hep bizimle.
85 yaşındaki delikanlı heyecanla Malatya’da evlerin boyanması için belediyeye boyayı nasıl yüzde 50 ucuza verdiğini anlatıyor.
Yine aynı heyecanla Didim, Balıkesir ve Manisa’da ceviz ve badem ağaçları yetiştirmek için araziler satın aldıklarını aktarıyor.
Hiç kuşku yok ki ne yaşta olursan ol insanı dinç tutan işte bu heyecan.
Film Festivali için gitmiştik ama Malatyalı dostlar sayesinde 3 güne dünyaları sığdırdık.
Malatya’nın en gözde ilçeleri Arguvan, Arapgir ve Doğanşehir.
Türküleriyle meşhur Arguvan bugünlerde sıkıntılı.
Zira Çinli Cenhan Madencilik şahane doğada bakır aramaya hazırlanıyor.
Bir avuç doğasever bir araya gelip “Arguvan ve Köyleri Doğal Hayatı Koruma Derneği” kurmuş.
Arguvanlı hem çevreye saygılı, hem kültürüne.
Eymir köyündeki Ersoy Eren “çocuklarımız kültürümüzü, kaybolmaya yüz tutan gelenekleri öğrensin” diye evinin bir odasını küçük çaplı bir etnografya müzesine dönüştürmüş.
100 yıl öncesinin sazından, şalvara lastik geçirmek için kullanılan tahta çubuğu bile evinde özenle saklanıyor.
Arguvan kaymakamı Zafer Oktay da, Arapgir kaymakamı Ercan Kuran da ilçelerinin ekonomilerini canlandırmak peşinde.
Arguvan’da alabalık tesisleri ilçeye 10 milyon lira gelir sağlıyor.
İlçeye iyi gelir getiren Narmikan kavunu da yörede oldukça meşhur.
Arapgir’in ise “köhnü üzümü” var.
Bu üzümün kandaki hemoglobin düzeyini arttırıcı etkisi olduğu söyleniyor.
Ama gel gör ki, biz İstanbul’da dahi böyle değerli ürünleri tanımıyoruz bile.
Bu arada Arapgir’in içi de, çevresi de tarihi eserle dolu.
CNN’den sevgili Emin Çapa sayesinde, tepelere tırmanarak İlhanlı döneminden Ulu Cami’yi görmek kısmet oldu.
İyi bir tanıtımla Arapgir’in turizm potansiyeli büyük.
Doğanşehir’de, Polat yakınlarındaki bin 800 metre yükseklikteki Damlataş Mağarası Türkiye’nin en büyük 5 mağarasından biri.
Gözlerimizle gördük, ne yazık ki mağaranın on binlerce yılda oluşan sarkıt ve dikitleri parça parça kesilip satılıyor.
Koruma altına alınıp, içerisi düzenlense burası da iyi bir turizm destinasyonu olabilir.
Neticede Malatya’ya film festivali diye gittik yine birbirinden güzel sürprizlerle karşılaştık.
LC Waikiki’nin Iğdır mağazası rekor kırmış
DOĞANŞEHİR’de LC Waikiki’nin patronu Vahap Küçük’ün aile çiftiğinde ağırlandık.
LC Waikiki’nin patronunun babası Vahap Küçük (isim aynı) Doğanşehir AKP Belediye başkan aday adayı.
Ailenin politika konusunda pek istekli olmamasına rağmen baba Vahap Küçük politikada iddialı görünüyor.
Oğul Vahap Küçük ise Doğanşehir’de bir konfeksiyon atölyesi açmaya hazırlanıyor.
Atölye yörede yaklaşık 500 kişiye istidam sağlayacak.
Küçük sohbette iki konunun altını çiziyor:
-LC Waikiki’nin elindeki son bir araştırmaya göre patronu olduğu şirket Türkiye’ye kadına en fazla istihdamı sağlayan 3. şirket.
-LC Waikiki’nin Iğdır mağazası son dönemlerde en fazla satış yapan 10 mağazanın arasına girmiş.
Bunun en büyük nedeni
İran’dan gelen turistler.
Dolayısıyla Vahap Küçük diyor ki: “Bölgede barış, istikrar ekonominin ilacıdır”.
Paylaş