Paylaş
"Türkiye-Ermenistan peynir diplomasisi."
Habere göre, Türk, Ermeni ve Gürcü peynirciler önce Kars’ta, ardından Ermenistan’ın Gümrü şehrinde buluşmuş.
Girişimi organize eden ise Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi yani kısa adıyla TABDC.
İstanbul’a döndükten sonra araştırıyorum.
Gümrü’ye giden Karslı peynircilerden biri de Koçulu Peynircilik şirketinin sahibi İlhan Koçulu.
Koçulu, girişimin Kars ayağını geliştiren kişi.
Girişimin gazetelerde "Peynir Diplomasisi" olarak yer almasına üzülmüş.
"Bizimkisi sivil inisiyatif. Diplomasi dediğiniz zaman iş siyasallaşıyor. Yaptığımız şey halklar arasında komşuluk ilişkisi başlatmak. Folklor ile olabilirdi. Ama tat unutulmayan bir şey olduğu için peynirle başlasın dedik" diyor.
Koçulu, Gümrü’de insanlarla konuşmuş.
"Halk resmi politikalardan bıktı. Eski komşuluk ilişkilerinin canlanmasını istiyor" diyor.
ÖNÜMÜZDEKİ AY KARS’TA
Türk, Ermeni ve Gürcü peynirciler önümüzdeki ay yeniden Kars’ta buluşacakmış.
Koçulu "Kars’ta buluşacağız ama işin içine politika girmemeli" diye tekrarlıyor.
Peki önce Kars’ta, sonra geçen hafta Gümrü’de peynirciler neyi paylaştı?
İşin arka planını soruyorum Koçulu’ya.
Projenin amacı Kafkasya yöresindeki peynirlerle ilgili bilgi alışverişi.
Ortak bir kültürün canlanması.
Ermenistan ve Gürcistan peynir yapımında yerel tatların, eski peynir kültürünün korunmasında titiz.
Kars ise teknoloji, hijyende ileride.
Yani tarafların birbirlerinden öğrenecek çok şeyi var.
Peynircilik işin görünen kısmı.
Bir de tabii ki yıllarca "düşman" gibi bellediğin insanlarla nasıl ortak yanların olduğunu keşfediyorsun.
Koçulu, Gümrü’ye beraberinde götürdüğü "civil peyniri" ustasının Kars dönüşü Ermenilere karşı önyargılarının nasıl silindiğini anlatıyor.
"Bin yıldan fazla aynı kültürü paylaşmışız. Folklordan cenaze törenlerine kadar her şeyimiz aynı" diyor.
ALERJİ YARATABİLİYOR
Koçulu öyle diyor ama Kars’ta kimi zaman "Ermeni" sözcüğü bile bir alerji yaratabiliyor.
Örneğin, Anadolu sohbet toplantısında turizm tartışılırken Ani Harabeleri’nin Ermeni kimliğinin dile getirilmesi salonda bir elektriklenmeye yol açıyor.
Ermeni Krallığı tarafından kurulmuş olan Ani şehri Kars tanıtım kitapçıklarında Anı olarak geçiyor.
Antik şehrin girişindeki tanıtım yazısında ise Ermeni varlığına hiç atıf yok.
Kısaca Kars’ın bir ikilemi var.
Hem geçmişi silmeyi istiyor.
Hem diğer yanda da sınır kapısının açılmasını talep ediyor.
Bu yüzden Koçulu’nun dediği gibi, hükümetleri, siyaseti filan bir yana bırakarak halkların ortak alanlarda biraraya gelmeleri çok önemli.
Koçulu ileri bir tarihte aynen peynir olduğu gibi iki tarafı "bitki çeşitliliği" üzerinde bilgi alışverişi yapmasını tasarlıyor.
312 ev koruma altında
KARS’a 2005 yılında gitmiştim.
Bu son gidişimde şehri oldukça değişmiş buldum.
Özellikle kaldığımız sekiz odalı butik Kar’s Oteli dekoruyla, hizmetiyle çok yüksek standartta.
Dört yıl önce vefat etmiş Karslı müteahhit Tuncer Güvensoy tarafından yaptırılan oteli görmek için bile Kars’a gitmeye değer.
Tuncer Güvensoy Kars’ta 40 yıllık Rus işgalından kalan evleri restore etmeye başlayan ilk kişi.
Tuncer Güvensoy Evi olarak bilinen ev de onun eseri.
Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun verdiği bilgiye göre halen 312 ev koruma altında.
Alibeyoğlu özel sektörden, AB fonlarından kaynak bularak bunları ayakta tutmaya çalışıyor.
Yine Karslı işadamı İsmail Aytemiz, Kars’s Oteli’nin karşısındaki konservatuvarın restorasyonunu üstlenmiş.
5 bin kişilik spor salonuyla, Güzel Sanatlar Lisesi’ni de yapmış.
100 yıllık bir geleneği sürdürüyor
İLHAN Koçulu, 100 yıldan fazla bir süreden beri mandıracılık yapan bir ailenin dördüncü kuşak temsilcisi.
Ailenin ilginç bir hikayesi var.
Kökleri, Çarice Katerina’nın "emmantal" peyniri yaptırtmak için getirttiği Alman Alexander Gayzer’e uzanıyor.
İlhan Koçulu’nun babaanne tarafı Gayzer ailesinden.
Koçulu’nun aile geleneğini koruyarak ürettiği emmantal ya da gravyer peyniri bugün İstanbul’un gözde şarküterilerinde satılıyor.
Karslılar ’sınır kapısı açılsın’ diyor
GARANTİ Bankası Genel Müdürü Ergun Özen’in de katıldığı Kars toplantısının iki ana gündem maddesi var.
"Kars’ta modern hayvancılık" ve "Kars nasıl turizm merkezi olabilir?".
Kars, kültür çeşitliliğine, zengin tarihi mirasına rağmen en yoksul illerimizden.
Kişi başı milli geliri 838 dolar.
Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun deyişiyle "Afrika’dan bile geri".
Kars sokaklarında her beş dükkandan, her beş evden en ikisi "satılık".
Beş bin kişinin "icralık" olduğu söyleniyor.
Özetle şehirde ekonomik sıkıntı had safhada.
Dolayısıyla, Karslılar kendi geleceklerinin tartışıldığı Garanti Bankası’nın bu toplantısına önem veriyorlar.
Toplantı salonu tıklım tıklım.
Sunumlardan ve soru-cevaplardan sonra net olarak ortaya çıkan tablo şu:
Karslıların öncelikli talebi teşvik.
Kars Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Güvensoy, "Kars’a yeni teşvik planı gerek. Bu bizi 20 yıl vergiden muaf tutmalı" görüşünde.
Çoğunluk Ermenistan ile sınır kapısının açılmasını istiyor.
Hatta "Sınır kapısını kapalı tutularak Kars cezalandırılıyor" diyenler var.
"İstanbul ile Erivan arasında direkt uçuşlar yapılırken sınır kapısının kapalı tutulması hükümetlerin beceriksizliği" diyenler de çıktı toplantıda.
Paylaş