CB adaylarının cinsiyet uçurumunu kapatmaya yönelik planları nedir?

Aynı zamanda Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi olan Erdemir geçtiğimiz hafta mecliste düzenlediği basın toplantısında ülkede kronik hale gelmiş olan kadın-erkek eşitsizliğine dikkat çekiyor.
Özetle diyor ki:
“Devlet, Anayasası’ndaki kadın erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük cumhurbaşkanı adayı olarak kampanya yürüten 3 adayı da bağlamaktadır. Bu nedenle kampanya dönemi başlarken adayların toplumsal cinsiyet uçurumuyla mücadele planlarını açıklamaları gerekir”.
Erdemir iyi ki hatırlatmış.
Cumhurbaşkanı adaylarının üçünün de erkek olduğu yarışta, kadın-erkek eşitliğine yönelik somut politika önerilerini kamuoyuyla paylaşmalarını beklemek hakkımız.
Bu arada Erdemir’i verdiği rakamlara da değineyim.
Üst düzey bürokrat ya da yöneticilerin, yerel yöneticilerin ise yalnızca yüzde 10’u kadın.
81 ilin sadece dördünde kadın belediye başkanı ve sadece birinde kadın vali görevde.
Meclisin yüzde 14’ü kadın ve sadece bir kadın bakanla bir kadın müsteşarımız var.
İnanmayacaksınız ama Bakan Yardımcısı olarak görev yapan tek bir kadın yok.
Aykan Erdemir daha önce cinsiyet uçurumunu gidermek amacıyla dört kanun teklifi vermişti.
Erdemir, “Söz konusu teklifler CM adaylarına ilham kaynağı olabilir” diyor.

İHSANOĞLU KA-DER’DE

Bu arada Ka-Der öncülüğünde kadın örgütlerinin CB adaylarına “gelin kadınlarla ilgili planlarınızı anlatın” çağrısında bulunduklarını öğrendik.
Çağrıya ilk olumlu cevap veren Profesör Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu olmuş.
Dolayısıyla önümüzdeki Perşembe öğleden sonra İhsanoğlu’nun cinsiyet uçurumuna azaltmaya yönelik politikalarına kulak vereceğiz.
Ka-Der’in çağrısına henüz diğer iki adaydan yanıt gelmediğini de not düşelim.

Türkonfed: Devlet maaş verdiği 468 bin kadını kayıt altına alsın

TÜRKONFED “İş Dünyasında Kadın” raporunun ikincisini geçtiğimiz haziran ayında yayınladı.
Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kadriye Bakırcı ile Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Oğuz Karadeniz’in ekipleriyle kaleme aldıkları raporu Türkonfed Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça ile konuştuk.
208 milyar dolarlık iş hacmine sahip, 1 milyon kişiye istihdam sağlayan ve 11 binden fazla iş insanını temsil eden bir örgütün kadının iş gücüne katılımına el atmış olması sevindirici.
Türkonfed’in, kadından yoksun ekonominin serpilemeyeceği gerçeğinin farkında olduğunu gösteriyor.
Onatça’nın elindeki 2014 verilerine göre, kadın istihdamı yüzde 29.5 oranında.
Dünya ortalaması yüzde 51, AB ortalaması ise yüzde 53.
Onatça “kadınların bu istihdam oranıyla ilk 10 ekonomi arasına girmek zor” diyor.
Kaldı ki, yüzde 29.5 oranı da kadın istihdamının tam oranı değil.
Zira bu orana, yaşlı, engelli bakımı gibi çeşitli nedenlerden ötürü devletten maaş alan 468 bin kadın da dahil. (TÜİK verisi)
İş hayatında aktif olmadıkları halde devletten maaş alanları çıkartınca kadın istihdam oranı yüzde 28,5’a düşüyor.
İşveren pozisyonundaki devletten maaş alan 468 bin kadınla ilgili Onatça’nın ortaya attığı soru önemli.
“Devlet maaşa bağladığı kadınları neden kayıt altına almıyor. Sigortalı değiller, emekli olamıyorlar”.
Türkonfed’in raporunda kadının iş hayatına katılımı için somut öneriler var.
Bunun en önemlisi kreş.
Onatça, kreş açmaları için Ticaret ve Sanayi Odalarına çağrıda bulunuyor.
“Odalar bulundukları şehirlerin ekonomik yaşamlarının yanı sıra sosyal ve kültürel hayatlarına da katkıda bulunmayı taahhüt ederler. O halde belirli yerlere kreş açmalarını talep edebiliriz” diyor.
Kadının işe alınmasıyla ilgili mevzuatın kolaylaştırılması, ders kitaplarından kadını evde, erkeği işte gösteren bölümlerin kaldırılması diğer öneriler arasında.
“Tüm taraflar samimiyetle bu işe sarıldığı takdirde kadın istihdamındaki olumsuz tabloyu 5 yılda tersine çevirebiliriz” diyor Onatça.