Davetli olduğum halde katılamadığım zirveyi televizyondan ve haberlerden izledim.
Her iklim zirvesi gibi bu sonuncusu da hayli renkliydi.
Sular altında kalma tehdidiyle karşı karşıya kalan Polinezya adalarından gelenler, ağaç kılığına girenler, Trump’ın iklim politikalarına karşı çıkanlar belediye başkanları, STK’lar.
Hepsi San Francisco sokaklarındaydılar.
San Francisco Zirvesinde gösteri yapan Polinezyalılar.. Pankartlarda 'Adalarımız sulara gömüldüğünde nerede tatil yapacaksınız?' diye yazıyor.
Küresel İklim Eylemi Zirvesi’nin ABD’nin bu şehrinde düzenlenmesi elbet tesadüf değil.
San Francisco
Koç Holding ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen “Mustafa V.Koç Spor Ödülü”nün ikincisinin kime gittiğini görebilseydi kuşkusuz çok mutlu olurdu.
Zira sahnede, ünlü tasarımcı İvan Chermayeff’in tasarladığı ödülü Caroline Koç’un elinden alan kişi 2017 Dünya Şampiyonu kadın güreşçimiz Yasemin Adar.
Türkiye’nin ilk dünya şampiyonu kadın güreşçisi.
Aynı zamanda 200 bin liralık ödülün sahibi de olan Yasemin Adar üst üste (2016-2017-2018) 3 kez Avrupa Şampiyonu da olmuştu.
Türkiye, İran ve Afganistan’ın bir bölümüyle birlikte fıstığın gen merkezi.
Yukarı Fırat Havzası’nda binlerce yıllardan beri tarımı yapılan bir üründen söz ediyoruz.
ABD, İran’dan sonra dünyada fıstığın üçüncü üreticisiyiz.
Ancak bizim fıstığımız lezzetiyle, kokusuyla, narin şekliyle çok özel.
Unesco’nun “gastronomi şehirleri” listesine dahil olmayı başaran Gaziantep’in patenti alınmış olan meşhur baklavasını Antep fıstıksız düşünebilir misiniz?
Öte yandan bu stratejik ürünün dünyada tüketimi artma eğiliminde.
Fresno, Kaliforniya Devlet Üniversitesi, Tarım Bilim ve Teknoloji Bölümü tarafından daha yeni yayınlanmış olan bir rapora göre, fıstığın tüketimi 2015 ile 2017 yılları arasında ciddi bir şekilde artmış.
TÜRKİYE 2018 yılını “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” ilan etmişti.
Altı bakanlık (Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Milli Eğitim, Kalkınma, Gençlik ve Spor, İçişleri ve Aile ve Sosyal Politikalar) ile aralarında DİSK,TOBB, TESK gibi kurumların da olduğu 7 kurum ile İLO çocuk işçiliğiyle mücadele için geçtiğimiz şubat ortak bir deklarasyon imzalamıştı.
Sosyal medyada, “tarımda çocuk işçiliğiyle” ilgili bir rapora rastlayınca “çocuk işçiliğiyle mücadele yılı” ilan ettiğimiz aklıma düştü.
Çocuk işçiliğine duyarlı olduğum halde unutmuşum.
Zaten deklarasyonun imzalandığı ocak ayından bu yana bu konuda neler yapıldığına ilişkin bir habere, yazıya filan gördüğümü sanmıyorum.
Yukarıda sözünü ettiğim raporun tam adı “Bir Yevmiye Bir Yevmiyedir – Tarım Aracıları ve Türkiye’de Tarımsal Üretimde Çocuk İşçiliği”.
Eylül başında yayınlanmış olan 200 sayfalık rapor, UNİCEF’in desteğiyle merkezi Ankara’da olan Kalkınma Atölyesi Kooperatifi’nin değerli bir araştırması.
Kalkınma Atölyesi
Neredeyse 20 yıldır da hayatımızda.
Öğrencilerin okulda sağlıklı beslenmelerinden, obeziteye karşı açtığı mücadeleye kadar, geniş bir yelpazedeki sosyal sorumluluk projeleriyle, kitaplarıyla, restoran zincirleriyle hep gündemde kalmayı başardı 43 yaşındaki şef.
Geçtiğimiz yıl bahar aylarında reklam yüzü olduğu bir markanın davetiyle Arda Türkmen, Aydan Üstkanat gibi şeflerle Londra’da çekim yaptığı müthiş mutfağını ziyaret ettiğimizde işlerinin pek de yolunda olmadığını duymuştuk.
Zaten Londra ziyaretimizden birkaç ay sonra, 2013 yılında Zorlu’da açtığı Jamie’s İtalian iflas ettiğini açıklamıştı.
İş konusunda oldukça ketum olan Jamie Oliver nihayet geçenlerde Financial Times’a konuşmuş ve “Nakit sıkıntısı çekiyoruz” demiş.
2008 yılında Londra’da hizmete giren ve 2016 yılına gelince sayıları 43’ü bulan “Jamie’s İtalian” zinciri sıkıntının en büyük nedeni.
Meksika ile şimdiye kadar kaydedilmiş olan en geniş kapsamlı ticaret anlaşmasını imzaladıklarını ilan etti.
Meksika ile ikili ticaret anlaşması uzmanların da dikkat çektikleri gibi tabii ki tarihin “en geniş kapsamlı anlaşması” değil.
Örneğin Trump’ın geçen yıl sırt çevirdiği, ABD, Meksika, Kanada ve 9 Pasifik ülkesinin dahil olduğu, Trans Pasifik Anlaşması’nın kapsamı çok daha büyük idi.
Avrupa Birliği’nin temmuz ayında Japonya ile imzaladığı ticaret anlaşması küresel ekonominin üçte birini, uluslararası ticaretin yüzde 40’ını kapsadığına göre, ABD-Meksika anlaşmasından daha kapsamlı.
2017 yılında ABD ile Meksika arasındaki ticaret hacmi 615.9 milyar dolar.
ABD ile Kanada ticaret hacmi 673 milyar dolar.
Yani Trump iyice abartmış bu yeni anlaşmayı.
Ne ki anlaşmada otomotiv sektörünün ağırlıklı bir yer tutması Türkiye’nin yakından izlemesi gereken bir durum.
Aniden bastıran yaz yağmurlarına alıştık ama tavan yapan nem oranına dayanmak zor.
Aşırı sıcaklarla birlikte bu yaz farklı bir trendin farkına vardım.
İnsanlar artık açık havada, parklarda filan geceliyorlar.
Sabahın yedisinde bizim sahilde yürüyüşe çıktığımda çimenlere serdikleri örtülerin üzerinde ya da plajdan taşıdıkları şezlonglarda uyuyanları görüyorum.
Çok sayıda çadır kurmuş olanlar da var.
Park ve Bahçelere bağlı daracık sahil şeridinde çadır kurmak yasal mı bilmiyorum?
Sadece üç, dört yıl önce deniz kıyısında uyku tulumlarıyla uyuyan iki gencin karakola götürülmek istendiğine şahit olmuştum.
Yürüyüş yapanların itirazları üzerine gençler paçayı kurtarmıştı.
Sosyal medyaya bakıyorum, şu ya da bu şekilde Türkiye’nin dört bir yanında o kadar çok insana değmiş ki.
Dün sabah Gaziantepli gazeteci arkadaşım Aykut Tuzcu ile konuşuyorum.
“Güngör Uras ile Gaziantep’te sohbet etmiştik. Son derece mütevazı, candan, samimi bir dost gibiydi. Yazılarını kaçırmazdım. En karmaşık konuları tereyağından kıl çeker gibi anlatırdı” diyor.
Ne güzel özetlemiş Aykut Tuzcu.
Profesör unvanına asla rağbet etmeyen Güngör Uras’ın en önemli özelliklerinden biri mütevazı olmasıydı.
Bilgili, meraklı, araştırmacı, istikrarlı gibi saymakla bitmeyecek sayısız özelliği vardı ama bence en önemlisi kibir denen şeyin hiç yanına uğramamış olmasıydı.
Herkesi kucaklayan bir yanı vardı.
Sohbet ederken kolunuza girer, soru sorar, dinler, fikrini söylerdi.