İklim değişikliği davalarında patlama var

Aniden bastıran yaz yağmurlarına alıştık ama tavan yapan nem oranına dayanmak zor.

Aşırı sıcaklarla birlikte bu yaz farklı bir trendin farkına vardım.

İnsanlar artık açık havada, parklarda filan geceliyorlar.

Sabahın yedisinde bizim sahilde yürüyüşe çıktığımda çimenlere serdikleri örtülerin üzerinde ya da plajdan taşıdıkları şezlonglarda uyuyanları görüyorum.

Çok sayıda çadır kurmuş olanlar da var.

Park ve Bahçelere bağlı daracık sahil şeridinde çadır kurmak yasal mı bilmiyorum?

Sadece üç, dört yıl önce deniz kıyısında uyku tulumlarıyla uyuyan iki gencin karakola götürülmek istendiğine şahit olmuştum.

Yürüyüş yapanların itirazları üzerine gençler paçayı kurtarmıştı.

Neyse konumuza dönersek bu yaz sadece Türkiye’ye de değil tüm kuzey yarım kürede rekor sıcaklıklar kaydedilmiş.

Kaliforniya’dan Yunanistan’a can alan yangınların yıldan yıla artacağından hiç kuşkunuz olmasın.

SON 5 YILDA 3 KAT HIZLI ERİYOR

Yine bu yaz başında Leeds Üniversitesi’nin yayınladığı araştırmadan,  Antarktika’daki buzulların son beş yılda 3 kat hızlı erimeye başladığını öğrendik.

Paris İklim Anlaşması’nın küresel ısınma artışının 2 derece olması hedefinin tutmayacağı ortada.

İklim uzmanları geri dönülmez bir noktada olduğumuz konusunda hemfikir.

ABD’de küresel iklim değişikliği var mı yok mu gibi gereksiz tartışmalar devam ededursun,

Fransız televizyonunda izlediğim “iklim değişikliğine karşı davalar” programı içimi bir nebze ferahlattı.

Dünyada şimdiye kadar “iklim değişikliğinden” etkilendiğini iddia eden kişiler, kurumlar, resmi makamlar tarafından 900 dava açılmış.

Bunlardan bir tanesi hayli ilginç.

Perulu çiftçi Luciano Lliuya, Alman elektrik devi RWE’ye karşı, yaşadığı Huarez şehrindeki buzul gölüne zarar verdiği gerekçesiyle dava açmış.

Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu’na karşı açılmış davalar var.

Erimekte olan buzullar 

NEW YORK BEŞ ENERJİ DEVİNE DAVA AÇTI

New York Belediyesi, 2012 yılında Sandy Kasırgası’nın şehre verdiği zarar nedeniyle BP, Chevron, Conoco-Phillips, ExxonMobil ve Shell şirketlerine karşı dava açmış durumda.

Dava kapsamında bu beş şirketin birlikte küresel ısınmaya yol açan emisyonların yüzde 11’inden sorumlu olduklarına dikkat çekiliyor.

New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, davanın yıllar sürebileceğini ama şehrin kazanacağını iddia ediyor.

Yine ABD’de, 21 yaş altındaki 21 Amerikalı gencin Amerikan hükümetine karşı açtığı dava da var.

Söz konusu gençler, Amerikan Hükümeti’nin, karbon emisyonlarını azaltmayarak genç nesillerin yaşam haklarını tehdit ettiğini öne sürüyor.

Öte yandan yüzlerce Hollanda vatandaşının “iklim değişikliğine karşı yeterli önlemleri almadığı” gerekçesiyle Hollanda Hükümeti’ne karşı açtığı davayı kazanmaları oldukça umut verici bir gelişme.

Davayı kaybeden Hollanda Hükümeti 2020 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 20 oranında azaltacak.

James Hansen 

30 YIL ÖNCE UYARMIŞTI

Aslında bu açılan davaların fikir babası Amerikalı iklim uzmanı, bilim insanı James Hansen.

Hansen, 1988 yılında, NASA’da görevli iken Amerikan Senatosu’ndaki konuşmasında sera gazlarının tetiklediği iklim değişikliğine dikkat çekmişti.

Yani bundan tam 30 yıl önce.

Hansen, geçenlerde dünyayı yönetenlere yaptığı çağrıda, petrol, kömür, gaz ve beton üreticilerine neden oldukları ekolojik yıkım nedeniyle dava açmalarını istemişti.

Amerikalı bilim insanı, 2 derece sınırlamasının yeterli olmayacağı ve 50 yıl içerisinde deniz seviyesinin en az 3 metre yükseleceğini iddia ediyor.

Torunu da Amerikan Hükümetine dava açan 21 genç arasında olan James Hansen, iklim değişikliği davalarıyla ilgili bakın ne diyor?

“Adalete başvurmak, iklim değişikliğine adapte olma imk^anlarına kaynak sağlayacak tek yöntem”.