Önceki sabah CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkan yardımcıları Umut Oran, Faik Öztrak, Sencer Ayata, CHP İl Başkanı Nebil İlseven ile buluşmamızda gündemde “Aile Sigortası” var.
“Aile Sigortası” CHP’nin önümüzdeki günlerde açıklama hazırlandığı ekonomi programının alt başlıklarından biri.
Yoksul ailelere ihtiyaçları doğrultusunda ayda 600 ile 1250 lira nakit yardımı yapılmasını kapsıyor.
Kılıçdaroğlu, “CHP’nin yoksullardan oy alamadığı gibi bir algı söz konusu. Varoşlardan oy alamadığımız söyleniyor. Aile Sigortası gibi bir programla bu kesimlere ulaşacağız” diyor.
Bu yıl Davos’ta hiç olmadığı kadar tarımla ilgili oturum vardı.
Tarıma önümüzdeki 50 yıl için yeni bir stratejinin, yeni bir vizyonun ne kadar gerekli olduğu konuşuldu.
Tarıma yeni vizyon neden önemli?
Halen dünyada 1 milyara yakın aç var.
TÜSİAD ve çatısı altındaki Paris merkezli Boğaziçi Enstitüsü üyelerinin Türkiye’nin AB üyeliği için “lobicilik” yaptıkları yer bu kez Lyon.
Temasların Paris dışında da sürdürülmesi kararından sonra TÜSİAD Bordeaux ve Toulouse şehirlerini de ziyaret etmişti.
İş dünyasından Lucien Arkas, Eşref Hamamcıoğlu, Pekin Baran ve Selçuk Saraçoğlu’dan oluşan ekibin bu kez Lyon’u seçmiş olmaları isabetli bir karar.
Zira Lyon’un merkezi olduğu Rhone-Alpes bölgesi Fransa’nın ikinci ekonomik bölgesi.
Lyon’da Fransa’nın en önemli uluslararası şirketlerinin merkezi var.
AR-GE’DE 200 BİN KİŞİTarihi ipek üretim merkezi olan Lyon bugün sanayinin yanı sıra ulaşım, sağlık, kimya ve inovasyonda iddialı.
Ar-Ge’de çalışanların sayısı 20 binin üzerinde.
Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’nın desteğiyle ilk kez İstanbul, Bağcılar’da hizmete giren “Mikrokredi Programı Şubesi”nin önceki günkü açılışında Akgül ile yeniden karşılaştık.
Akşam arşivime başvurdum.
2003 yılında Diyarbakır’da “mikrokredi” uygulamasını başlatan Akgül ile ilgili 2006’tan itibaren düzeni)) olarak yazı yazmışım.
Akgül, 2007 yılında “mikrokredinin” 4 bin 500 kadına ulaştığını söylemişti.
Bugün bu sayı 40 bine ulaşmış durumda.
Akgül
Bunu sık sık dile getiriyorum.
En son önceki günkü yazımda Davos’ta dinleme fırsatını bulduğum, dünya çapında başarılı genç Danimarkalı mimar Bjarke İngels’i İstanbul’a çağırdım.
Neden?
İstanbul üzerine kafa yoran, yaratıcı çözümler üreten değişik seslere ihtiyaç olduğuna kalpten inandığım için.
Schwab, “pazarlama dehası”nın ötesinde bir vizyoner.
Üstelik çevresinde kendisine vizyonerlikte epey fark atacak insanları barındırmaktan gocunmayacak kadar akıllı biri.
Cansen’e göre Davos’a giden üç grup insan içersinde ben “müşteri memnuniyetini arttırmak için orada olanları dünya âleme duyurmakla görevli medya mensupları” kategorisine dahilim.
Kötü mü?
Klaus Schwab, ekonomiden bilime, politikadan sanata çeşitli alanlarda dünyaya izlerini bırakmış insanları ayağımıza getiriyor.
Ben de onlara kulak verip sizlerle paylaşıyorum.
Gerçi haber önceliği kaygısıyla Davos’ta dilediğim oturumları seçemiyor, dilediğim insanları dinleyemiyorum ama arada kendime bir “kaçamak” hakkı tanıyorum.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy G20 Başkanı olarak 25 Şubat’ta nihayet Türkiye’ye geliyor.
Fransa’daki Türk Mevsimi etkinlikleri çerçevesinde Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın Paris ziyaretlerinden sonra gözler “ne zaman gelecek” diye Sarkozy’deydi.
Fransa Cumhurbaşkanının “G20 Başkanı “sıfatıyla olsa da Türkiye’ye geliyor olması Fransa-Türkiye ilişkilerinde önemli bir kilometre taşı.
Sarkozy’nin AB üyeliğimize karşı çıkışları az zarar vermedi ilişkilere.
Baktığınızda, Türkiye, ABD ve Çin’den sonra Fransa’nın üçüncü ticari partneri.