SABANCI Osmanlı Hat Koleksiyonu Sergisi’nin Madrid’deki açılışından sonra dönüş yolunda Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ile aynı uçaktayız.
Bakana sorulacak sorular hayli fazla. Uçakta dört, beş kadın gazeteci Günay’ı resmen çembere almış soru bombardımanına tutuyoruz.
Turizmde beklentiler, tanıtım, İstanbul 2010 projeleri, AKM’nin akıbeti, yeni kültür merkezleri gibi sorular peş peşe. Türkiye’nin en sorunlu alanı "tanıtım" konusunda Ertuğrul Günay umutlu konuşuyor.
2008 yılı Rusya’da, 2009 yılı ise Fransa’da "Türkiye Yılı" olacak. Tabii son gelişmelerle Fransa’daki etkinliğin suya düşmesi de olası.
Frankfurt Kitap Fuarı’nda Türkiye’nin konuk ülke olması nedeniyle konser, sergi, seminer gibi çeşitli etkinlikler planlanıyor.
Bakanlığın Frankfurt Kitap Fuarı etkinlikleri için ayırdığı bütçe 5 milyon Euro tutarında.
Aynı şekilde Berlin Film Festivali süresince de bazı etkinlikler yer alacak.
Günay,"Sinemaya giderek daha fazla destek oluyoruz. Örneğin, ödül kazanmış olan Takva, Yumurta gibi filmler tarafımızdan desteklendi" diyor.
Belli ki bakanlık, hayli geç kalınmış olunsa da "tanıtım" işine daha bir ciddiyetle sarılmış.
Peki Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı sağlayacak 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti’ne yönelik çalışmalar ne aşamada?
Ertuğrul Günay anlatıyor, biz dinliyoruz.
Gülhane, Rami Kışlası ve Süleymaniye projeleri devam ediyor.
Gülhane’nin surları elden geçirilecek. İçinde yer alan PTT, hastane mekanın dışına çıkartılacak.
Rami Kışlası, esnaf tahliye ettikten sonra bir müze ve bir kütüphane barındıracak.
AYAZAĞA’YA SAHİP ÇIKIN
Süleymaniye’ye gelince, Günay bu tarihi semtin UNESCO’nun talepleri doğrultusunda ele alınacağını müjdeliyor.
Süleymaniye’de Büyükşehir Belediyesi’yle, Eminönü Belediyesi’nin iki binden fazla tarihi binayı yıkarak yerlerine Osmanlı tarzında yeni binalar yapmak istemesi UNESCO’yu ayağa kaldırmıştı.
İstanbul’un "UNESCO Kültür Mirası" listesinden çıkartılacağı konuşulmuştu.
Şimdi Günay, "UNESCO ekibi mart ayında geldiğinde istediği gibi bir Süleymaniye projesi görecek" diyor.
Bakana en can alıcı soru ise kültür merkezleriyle ilgili. İstanbul 2010 Kültür Başkenti etkinliklerini nerede ağırlayacak?
Yıkılmaktan "şimdilik" kurtulan AKM tek başına bu yükü kaldıramaz.
Günay, yapımı "yılan hikayesine" dönen Ayazağa Kültür Merkezi’nin tamamlanması için pek çok ünlü işadamını ziyaret etmiş. "Buraya sahip çıkmalarını istedim" diyor.
"Ayazağa altından çıkılmayacak bir proje değil. Birkaç işadamı biraraya gelirse proje 2010 yılında tamamlanabilir" diye devam ediyor.
Ayazağa ile bir dönem ilgilenmiş olan işadamı Hüsnü Özyeğin ise buraya yatırımdan vazgeçmiş görünüyor.
Peki ya Suna-İnan Kıraç Vakfı’nın Tepebaşı’ndaki TRT binasının yerine tasarladıkları kültür kompleksi?
160 milyon dolara malolacak projeyi ünlü Amerikalı mimar Frank Gehry çizmiş. Ne ki, TRT’den izin çıkmadığı için proje bekliyor.
İzin çıksa bu saatten sonra yetişir mi?
Günay, "Başbakan da İnan Kıraç’ın projesini bekliyor. Yeni TRT Genel Müdürü’nün onayını bekliyoruz" diyor.
2010 kapıda ama ortada henüz kültür merkezleri yok.
Fransız elçi fena halde yanılıyor
SARKOZY’nin son golünden birkaç gün önceydi. Türk-Fransız Ticaret Derneği’nin İstanbul’daki gala yemeğindeyiz.
Yeni Fransız elçisi Bernard Emie kürsüde, "Görevim Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek" diyor.
Fransa ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 10 milyar Euro’yu bulmuş. Türkiye’deki 250 Fransız şirketi 50 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Büyükelçi Emie, "Gelecek yıllarda birçok sektör için büyük ümitler besliyorum" diyor. Havacılık sektörünü, nükleer sektörü ima ediyor.
Önümüzdeki yıl 18 Şubat tarihinde Dış Ticaretten sorumlu Bakan Herve Novelli’ninyeni işbirliği projeleri için Türkiye’yi ziyaret edeceğini söylüyor.
"Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkiler yeniden rayına girmiştir" diyor.
Gerçekten öyle mi?
Ne yazık ki Büyükelçi Emie fena halde yanılıyor.
Bu son gelişmelerden sonra Ankara haklı olarak Fransız şirketlerine ambargosunu ağırlaştırırsa şaşmamak gerek.