HARiKA... diye devam ettirmek isterdim merhum Aziz Nesin gibi.
Ancak şimdiki çocuklar deyince, “harika” sıfatından önce “şanssız” kelimesi geliyor ilk anda aklıma. Deniz kenarında taş sektiren babasını izleyen çocuğun, şaşkınlıkla babasına “ne yapıyorsun baba” diye sorması, “taş sektiriyorum” cevabını alınca “taş sektirmek ne demek” deyip öylece kalakalması çok şey anlatmıyor mu? Sadece taş sektirmenin değil, ağaca çıkmanın, bilye ya da top oynamanın, körebenin, ip atlamanın ne demek olduğunu bilmeyen bir nesil geliyor artık. Onların oyun denince tek aklına gelen şey internet ve sanal dünyada koşup, düşmanları yenip puan toplamak... O küçük ekranda, korkunç canavarlarla ölümüne savaşıp “level” atlayan şimdiki çocuklar, hasbelkader elinde karınca görünce çığlığı basan yeni bir nesil. Şimdiki çocuklar ekmek almaya gönderilip, eve dönene dek ekmeğin yarısını yolda yiyen çocuklar değil artık. Çünkü şimdiki çocukları ekmek almaya gönderemeyeceğiniz kadar güvensiz bütün sokaklar. Gece 12’ye kadar kuş cıvıltısı gibi çocuk seslerinin geldiği mahallelerde, şimdi neden sessizliğin sesi var sadece? “Ayrılık geldi başa, katlanmak gerek seni çok çok özledim arkadaşım eşek.” Şarkısının sözlerine içlenip ağlayan çocuklar büyüdü, onların yerine kedi miyavlaması duyunca ağlayan çocuklar geldi. Pazar günlerinin çamaşır ve banyo gün ilan edildiği evlerde yaşayan o çocuklar, haftada bir gün yıkansa da hiç kokmadı. Hava temiz, su temizdi ve çıplak ayaklarıyla basacakları toprakları vardı onların...Şimdiki çocuklar her akşam yıkanmadıklarında kokacak kadar şanssız bir ortamda büyüyorlar, hormonlu yiyeceklerle erkenden ergen oluyorlar. Türkiye’nin çocuklara özel ilk gazetesi “Hürriyet çocuk kulübü” kartı gelince sevinçten çığlıklar atan çocuklar büyüdü, yerine okuma ve yazmayla farkını koyan çocuklar yerine, kendilerini kanıtlamak için pop star ya da yetenek programlarında para edecek yetenekleri varsa değerli olduklarına inanan çocuklar geldi. Bahçelerde, ağaç tepelerinde büyüyen neslin yerinde şimdi alışveriş merkezlerinde büyüyen çocuklar var. Onlara eskinin güzelliklerini vermek güç ama her daim geçerli ve güçlü iki şey var ki, hiç olmazsa bunları esirgememek gerekiyor. Şimdiki çocuklara vereceğiniz en değerli şey sevgi ve güven. Bunlar da olmasa hepten yandı bizim şimdiki çocuklar. Sahi o büyüyenlere ne oldu derseniz, onlar “arkadaşım eşek” şarkısını duyduklarında yine ağlıyorlar.