Cappadox  efsanesi

Son iki yıldır memleketin en benzersiz köşesi Kapadokya’da ortak bir rüya görülüyor. Bilenlerin bilmeyenlere anlattığı Capadox Festival efsanesine dair işte benim öğrendiklerim...

Haberin Devamı

Pozitif tarafından hayata geçirilen festivale henüz iştirak edemedim. Ancak sosyal medya ve ötesindeki fotoğraflarını inceleyip de etkinliğe bayılmamak, orada olmayı istememek ne mümkün? Kapadokya kendi ıssızlığının içinde daima benzersiz: görkemli. Bu arka fona bir de açık hava konserlerini, açık havada yapılacak aktiviteleri, şafak vakti yoga seanslarını, yörenin lezzetlerini profesyoneller eşliğinde keşfetmeyi ekleyin. Türkiye’nin olağanüstü coğrafyasının tadını farklı açılardan çıkarabileceğimiz, ne iyi düşünülmüş bir etkinlik, öyle değil mi? ‘Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en güzel, mistik ve heyecan verici coğrafyalarından biri olan Kapadokya’da algıların farklı çalışacağı, doğal ve tarihi mekânlarla müziğin bir araya geleceği küresel bir festival düzenlemek’ Pozitif’in kurucularından ve birkaç yıl önce kaybettiğimiz Mehmet Uluğ’un hayallerinden biriymiş.

Haberin Devamı

Pozitif ekibinin deneyimli oldukları diğer festivallerin aksine her detayını ilk kez keşfedip hayata geçirdikleri Cappadox’un çıkış noktası, müzik ve doğayı bir araya getirmekmiş. Ortaya çıkan yalnız müzik değil; çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava etkinlikleriyle birlikte farklı disiplinleri içeren bir özel program olmuş.

Cappadox adını ilk duyduğumda yabancı organizatörlerin bir parlak fikri sandığımı itiraf edeyim. Bu yazıyı yazmamda geçmiş bilgi eksikliğim de payı var; memlekette böylesi etkileyici bir organizasyon yapılırken detayını daha iyi biliyor olmamız lazım. Etkinliğin ismi de yabancı bir oluşumun ürünü olduğunu düşündürtmüştü, yanlışmış: Kapadokya isminin kaynaklarından birinin bölgedeki Kızılırmak'ın bugün Delice Çayı olarak anılan Cappadox kolu olduğu düşünülüyormuş. Etkinliğin ismini geçmişten, suyun beklenmedik doğasından, akışkanlık ve doğurganlıktan almasının yakışıklılığı ortada...

*Kapadokya’nın coğrafyası ve atmosferiyle uyum içinde olacak,

*Doğayla yarışmayacak, bastırmayacak deneyimler sunmak çerçevesinde şekilleniyormuş  Cappadox’un programı... Hazırlıklar bir yıla yayılan süreçte gerçekleşiyormuş. Cappadox’a katılacak müzisyenler, sanatçılar, tasarımcılar, akademisyenler ve araştırmacıların olduğu yaratıcı ekip bu dönem boyunca bölgeye keşif gezileri yapıyormuş. Bu sayede coğrafyayı inceleme, deneyimleme, bölge halkı ile diyaloglar geliştirme, farklı disiplinlerle deneyimlerini ve fikirlerini paylaşabilme imkânı yakalıyorlarmış. Aldıkları ilhamla, yorumlarla ürettikleri doğal doku ve ritim üzerine kurgulanmış konserler, çağdaş sanat sergileri, gastronomi deneyimler ve coğrafyayı keşfe açan açık hava etkinlikleri gibi bir kesişim kümesi, Cappadox deneyimlerinin tamamını oluşturuyormuş. Etkinliğin her yıl sanatçılar değiştikçe kendini yenileyen bir yapısı var. Elbette dünyanın farklı köşelerinden gelen yaratıcı zihinlerde bu denli detaylı, yoğun bir üretimin ardından kalıcı bir iz bırakıyormuş Cappadox. Hem onların zihinlerinde hem de bölgede...

Haberin Devamı

Cappadox  efsanesi

Önceki yıllardan...

İlk iki yılında gün doğumundan başlayarak gece yarısına kadar Cappadox’a özel hazırlanan mekânlarda, atmosfere ve saate uygun gerçekleşen konserlerin misafirleri ne denli etkilediğinden haberdarız.

Uçhisar’ın zirvesindeki Uçhisar Kale’deki unutulmaz Sun Ra Arkestra performansı, Güvercinlik Vadisi’nin gün batımı manzarası eşliğinde Uçhisar Çiftlik Evi’nde Esmerine, Ceylan Ertem, Taksim Trio ve Cappadox’un son gününde Kızılvadi’de gerçekleşen etkileyici Dolunay Gecesi’nde ise Şirin Pancaroğlu ve Rebecca Foon konserleri bu deneyimlerden birkaç tanesi... Konserlerin yanı sıra yapılan etkinlikler de bence Cappadox’u bu kadar etkileyici kılan faktörlerden.  Kapadokya’nın o inanılmaz coğrafyasını düşünün...  Sonra burada meditasyon, doğa yürüyüşü, vadi bisikleti gibi faaliyetlerde bulunabildiğinizi... Üstüne pop-up konserler, keyifli molalar, Şeflerin Masası gibi gastronomi etkinlikleri ve kır piknikleri de eklenince alın size bir ‘iz bırakan deneyimler’ potpurisi.

Haberin Devamı

Cappadox 2017 programı

Cappadox bu yıl 18-21 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Cappadox’un çağdaş sanat programının küratörlüğünü üstlenen Fulya Erdemci ve Kevser Güler her yılın temasını çağdaş sanat disiplininden hareketle belirliyor; bu yılın teması “Dünyadan Çıkış Yolları”. 

Programda neler var?

Sabahın ilk ışıklarıyla gün doğumu konserleri, yürüyüşler, yoga ve açık hava etkinlikleriyle başlayan Cappadox, gün boyunca devam edecek.

Cappadox  efsanesi

Kimler katılıyor?

Cappadox'un bu yılki müzik programında Rhye, Emma Shapplin featuring Mercan Dede, Acid Pauli, Kaan Tangöze, Peter Broderick & David Allred Duo, Ah! Kosmos, Kalben, Büyük Ev Ablukada, Ocean vs orientalis, İlhan Erşahin, Dead Combo, Lars Danielsson Duo ft. Grégory Privat, Kayhan Kalhor & Erdal Erzincan, Yasmine Hamdan gibi isimler ve ayrıca sürpriz performanslar olacakmış. Müzisyenlerin Cappadox’a özel tasarlanarak dönüştürülen sahnelerde doğayla iç içe özgün konserler vereceği bir ortam yaratılmış. Bu yılki konser mekânları arasında ise Bezirhane, Perili Ozanlar Vadisi, gün batımı konserlerinin gerçekleşeceği Kızılvadi, Güray Müze ve Uçhisar Çiftlik Evi ile gün doğumu konserlerinin gerçekleşeceği Yalnız Söğüt varmış.

Çağdaş Sanat

Haberin Devamı

Küratörlüğünü Fulya Erdemci ve Kevser Güler’in üstlendiği çağdaş sanat programını Türkiye’den ve yurt dışından bu yıl ilk kez katılacak sanatçılar şekillendiriyormuş. Çağdaş sanat programında yer alan sanatçılar Cappadox için tasarılarını, çalışmalarını geliştirirken önceden keşif gezileri düzenleniyor, hatta bir residency projesi gibi uzun soluklu bir süreç yürütülüyormuş. Açık havada VR destekli yerleştirmelerden heykele kadar birçok disiplinden işleri görebilmek mümkün olacakmış. Ayrıca Çağdaş Sanat Programı kapsamında flora yürüyüşleri, jeoloji gezisi gibi Kapadokya’nın coğrafyasının, tarihinin ve doğasının gözlemlenebileceği etkinlikler gerçekleştirilecekmiş.

Haberin Devamı

Cappadox  efsanesi

Gastronomi

Gastronomi etkinliklerinde de yine Kapadokya’da yetişen otlardan, bölgenin pişirme yöntemlerinden yararlanılıyor. Yörenin lezzetleri çağdaş yorumlarla katılımcılara sunuluyor. Cappadox'un gastronomi programının başında bu sene şef Mustafa Otar var.

Cappadox Piknik, Gurme Tadımlar gibi daha önceki yıllarda gerçekleştirilen ve Cappadox’luların vazgeçemediği deneyimlere bu yıl bir yenisi eklendi: Doğada Açık Ateşte Pişirme. Otar’ın modern pişirme yöntemlerini bir kenara bırakıp katılımcıları yakılan büyük bir ateşin etrafında ağırlayacağı Doğada Açık Ateşte Pişirme ile Cappadox gastronomi deneyimi doğanın içine taşınacakmış.

Cappadox Piknik’in ise bu yılki teması Anadolu’nun hikayelere konu olan düğün yemekleri olacakmış. Adına uygun olarak müzik ve kır oyunlarının eşliğinde kurgulanan piknikte, Kapadokya’nın düğün şölenlerini nesillerdir yaşatan kadınlar, imece usulü çalışarak yöresel lezzetleri katılımcılara ikram edeceklermiş.

Her yıl katılımcıların zevkle not aldıkları lezzetli bir ders havasında geçen Gurme Tadımlar, yine Levon Bağış ile yemek kültürü araştırmacısı, yazarı Nilhan Aras'ın anlatımıyla Maara Konak’ta yapılacak. Tadımların Kapadokya’nın karakteristik üzümlerinin Türkiye’nin peynirleriyle yakaladıkları uyumu ortaya koyacağı söyleniyor.

Cappadox  efsanesi

Yurtdışında Cappadox

Cappadox, özgün içeriği ve benzersiz coğrafyası ile dünyanın önde gelen festivalleri arasında yer alabilecek güçte bir oluşum, aslında. Zaten genç bir festival olmasına rağmen ‘görülmesi gereken etkinlikler’ arasında adından şimdiden söz ettiriyormuş. Cappadox’a katılanların yanı sıra Cappadox’ta üretilen işlerin ve işbirliklerinin yurt dışında da temsil ediliyor olması, bu uluslararası teması sürekli kılıyormuş. Kapadokya’da üretilen fikir ve eserler, yaratıcı ekipler aracılığıyla bölgede ve dünyanın farklı yerlerindeki işlerde yaşamaya devam ediyor. Pozitif ekibi, ilk iki yılında Cappadox’a konuk olan sanatçıların farklı ülkelerde düzenledikleri ve Cappadox’ta ürettikleri işleri sergiledikleri çalışmaları ile bölgedeki üniversitelerle birlikte geliştirilen programların her geçen yıl artarak devam ettiğinden, Cappadox’un yaratıcılığı ve üretimi destekleyen bir platform olarak festival tarihleri dışına da yayılan temas alanını genişlettiğinden bahsediyor. Örneğin Maider Lopez’in Cappadox’un ilk iki yılında ürettiği 25 Tepede 25 kişi / 1 Tepede 25 Kişi, Taşları Taşımak ve Yakınlaştırma isimli işleri 21 Ocak – 11 Mart 2017 tarihlerinde Madrid’de 3 ayrı mekânda sanatseverlerle buluşması bu örneklerden biri.

Yeni Mekânlar

Kapadokya’ya yayılan Cappadox; Göreme, Avanos gibi noktalardan Uçhisar’a kadar birbirinden farklı deneyimler sunuyor. Katılımcılar bu yıl ayrıca Güvercinlik Vadisi, Yalnız Söğüt, Göreme & Soğanlı, Meskendir Vadisi, Gomeda Vadisi, Avanos Vadisi, Göreme Vadisi, Zemi Vadisi, Bozdağ ve Kızılvadi’de günün farklı zamanlarında coğrafyanın zorlu koşullarına ve büyüleyici atmosferine şahit olacakmış.

 

Yazarın Tüm Yazıları