Anayasa Mahkemesi’nden siyasete ince ayar

Anayasa Mahkemesi kararı için de aynı şey oldu. Meclis’te, AKP dışındaki partiler kararı eleştirdiler.

Anayasa Mahkemesi kararıyla ilgili derin hukuki yorumlar yapmak uzmanların işi, ama bu karar Türkiye’nin yeni bir Anayasa ihtiyacını ortadan kaldırmayacak.
Referanduma giden yol, kesinlikle halka bu paketin içeriğinin anlatıldığı sakin ve soğukkanlı bir süreç de olmayacak.

Karar referanduma olanak sağladığı için bir erken seçim ihtimali ortadan kalktı. Ama referandumun sonucu ister istemez bir güvenoyu algılaması yaratacağı için
Türkiye, bu ay sonundan itibaren pratikte erken seçim havasına girecek.

Yazık.

Ne yazık ki halk, oyuna sunulacağı paketin çok önemli değişiklik sağlayacağına inandırılacak.

1982 Anayasa’sının toplumsal ruhumuzda açtığı yaraların sarılabileceği önemli bir reform adımı atıldığı izlenimi yaratılacak.

Muhalefetin odağı da iktidar partisi olacağı için temel tartışmalar arada kaynayacak. Oysa bizim, özgürlükler, adalet ve sistem konularında toplumsal uzlaşma ile oluşturulacak yeni bir Anayasa’ya ihtiyacımız vardı.

* * *

 
ADALET Bakanı Sadullah Ergin, Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı değişikliklere rağmen, “paket”in hâlâ reform özelliğini koruduğunu söylüyor.

İşte referandum sürecinde de Türkiye, büyük bir Anayasa reformu yaptığına inandırılacak.

Türkiye’yi yakından izleyenler ise daha şimdiden tepkilerini ortaya koyuyorlar.

Avrupa Birliği Türkiye-Avrupa Parlamento Komisyonu eşbaşkanı Helene Flautre, Anayasa Mahkemesi kararını ülkedeki gerilimi yumuşatacak orta yolcu bir çözüm olarak yorumladı ama “Bu sınırlı reform, ülkenin demokratikleşme yolunu açmakla birlikte 1982 Anayasası’nın anti-demokratik ruhunu değiştirmiyor” dedi.

Anayasa Mahkemesi ve HSYK’la üye seçimi ile ilgili maddelerin kısmen iptali ne yargıyı bağımsızlaştırıyor ne de yargı reformu ihtiyacına yanıt veriyor.

Kararda Türkiye’yi erken seçim geriliminden kurtarma kaygısının ağır bastığı hissediliyor.

Zaten bu açıkça dile de getiriliyor.

Bu kadar tartışmalı, içe sinmeyen Anayasa değişiklik paketinin gerçek bir reform olabilmesi mümkün değil. Reformların uzlaşma temelinde olması toplumsal değişimi tetikleyebilmeleri için şart. Bu paketin böyle bir fonksiyonu olabilecek mi?

* * *

MESELEYE bir de CHP açısından bakalım.

Bu karar CHP için bir başarısızlık.

Anayasa Mahkemesi ile siyaset yapmak mümkün değil.

CHP, AKP iktidarına karşı toplumun en geniş kesimlerini arkasına alabilecek bir kitle siyaseti yaratmak yerine, muhalefet görevini yüksek yargıya devretme yolunu seçti.

Anayasa değişikliği ile ilgili iktidar partisi samimi bir uzlaşma arayışına girişmedi ama muhalefet partileri de ona karşı ciddi bir muhalefet ittifakı yaratamadılar.

Türkiye bu Anayasa değişikliği ile yetinemez.

Anayasa Mahkemesi’nin siyasete ince ayarı sayesinde yeni bir Anayasa ihtiyacının unutturulabileceği hesapları yapılmasın.

Bana göre seçimlerden sonra yeni bir anayasa ihtiyacı daha da fazla hissedilecek.