Paylaş
Derken.
Önce Büyükşehir Meclisi, ardından Bakanlar Kurulu ‘erteleme’ kararı aldı:
* PEŞİN ÖDEME: Tahakkuk tarihinden itibaren (yüzde 25 indirim hakkı geçerli) 1 yıl
* TAKSİTLİ ÖDEME: İlk 2 yılı ödemesiz, sonraki 2 yılda 4 eşit taksit
(Bu arada, Ocak 2015 tarihinden itibaren yapılacak asfalt çalışmalarından ‘katılım bedeli alınmaması’ kararlaştırıldı.)
*
Ankaralıların; katılma payına, katılma’masındaki en büyük nedeni, hiç şüphesiz:
YÜKSEK MEBLAĞA.
Hatta bu yüzden Büyükşehir’e dava açanlar oldu.
*
Ankara 4. Vergi Dairesi’nde görülen bu davalardan birini, 16 Haziran 2015’te yazmıştım:
Özetle:
* Büyükşehir, asfalt katılım bedelini hesaplarken, davacının gayrimenkulünün cephesinin olmadığı yolların maliyetini de hesaba eklemişti.
* 2014’te evi satın alan davacıdan, 2013 yılına ait asfalt çalışması karşılığı, 1685 TL ‘asfalt bedeli’ istenmişti.
(Açılan dava, vatandaşın lehine sonuçlandı)
*
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.
Daha önce yazdığım dava, özel bi durum olabilir.
Amma velakin.
Ankara 4. Vergi Dairesi’nin aldığı...
Büyükşehir’in itirazına rağmen Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin onadığı yeni davadaki karar...
Tüm Ankaralıları ilgilendiriyor.
*
Çankaya’da ikâmet eden bi vatandaş, ihbarname ile tahakkuk ettirilen asfalt katılım bedeline, ‘asfalt çalışmasının maliyetinin ne olduğunun bilinmediğini ve hesaplamanın fahiş olduğunu ileri sürerek’, dava açtı.
Büyükşehir Belediyesi de, ‘Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan alınan arsa ve bina rayiç değerlerine göre hesaplanan yol harcamalarına katılma bedelinde hukuka aykırılık bulunmadığını iddia ederek’ davanın reddini istedi.
*
Ve karar...
Yine vatandaşın lehine.
Ankara 4. Vergi Dairesi’nin aldığı kararda en dikkat çeken ifadeler şöyle:
“...davalı (Büyükşehir Belediyesi) idarenin bir takım verilerden hareketle, yasal dayanağı bulunmaksızın yeniden vergi değeri belirleyerek yol harcamalarına katılma payı hesabında bu değeri esas alması ve yine davalı idarece belirlenen katılma payı katsayı hesabının da bu şekilde yapılması anılan yasal düzenlemelere açıkça aykırıdır...”
*
Ve sonuç...
* Peki şimdi ne olacak?
* Büyükşehir, asfalt katılım bedelini yeniden mi hesaplayacak ya da hesaplamak zorunda kalacak?
* Yoksa hesaptaki yanlışlık, sadece dava açıp kazananlarla mı sınırlı kalacak?
Tüm bu soruların yanıtını, bekleyip göreceğiz.
Ama hiç şüphe yok ki...
Mahkemenin aldığı bu karar, ‘asfalt katılım bedeli’ hesaplamasının yanlış yapıldığının en büyük göstergesi.
HESAPLAMALAR USUL VE YASAYA UYGUN OLARAK YAPILMALI
Asfalt katılım bedeli konusunda, mahkemenin yasal düzenlemeye aykırı bulduğu hesaplama şeklinin nasıl olması gerektiğini, davacının avukatı Eylül Solakoğlu’na sordum. Şunları kaydetti:
“Büyükşehir Belediyesi tarafından, yol harcamalarına katılım payı hesaplaması yapılırken öncelikle taşınmazın ‘vergi değeri’nin bulunması gerekmektedir. Bu vergi değeri ise yine kanuna göre taşınmazın ‘emlak vergisi değeri’dir. Yani bu dava için Büyükşehir’in, Çankaya Belediyesi tarafından usule uygun olarak belirlenen emlak vergisi değerini dikkate alması gerekiyordu. Büyükşehir ise, 2014 yılında yaptığı hesaplamalarda vergi değeri olarak taşınmazın emlak vergisi değerini değil, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan temin edilen arsa ve bina rayiç değerlerini esas almıştır. Bir nevi Büyükşehir Belediyesi burada adeta takdir yetkisi varmış gibi ve yasa hükmüne açıkça aykırı davranarak bir vergi değeri belirlemiştir. Ancak bu durum her şeyden önce vergilerin yasallığı ilkesine aykırıdır.
Özellikle Ankaralıların asfalt katılım paylarının, parasal olarak yüksekliğinden şikâyet etmelerine neden olan durum, tam da bu noktadan kaynaklanmaktadır. Zaten bu durum nedeniyle önceki yıllara nazaran 2014 yılında düzenlenen ihbarnamelerde yol harcamalarına katılım paylarında ciddi oranda artışlar yaşanmıştır.
Nitekim, yargı organı, mükellefleri sevindirecek bir karara imza atmıştır. Karar, Ankara Bölge İdare Mahkemesi tarafından onanmış ve kesinleşmiştir. Bu hukuk mücadelesi neticesinde Ankara’da pek çok dairesi bulunan ve kendisinden 22.000 TL civarında asfalt katılım payı ödemesi talep edilen müvekkilimiz, bu miktarı ödemekten kurtulmuştur. Temennimiz, hesaplamaların usul ve yasaya uygun olarak yapılması ve mükelleflerin mağdur edilmemesidir.
Paylaş