Hatırlayın.
İçişleri Bakanlığı, toplu taşıma araçlarıyla ilgili genelgede şu iki hususa dikkat çekmişti:
1) Araç ruhsatında belirtilen yolcu taşıma kapasitesinin yüzde 50’si oranında yolcu kabul edilecek.
2) Araç içindeki yolcuların oturma şekli, teması engelleyecek şekilde olacak.
*
Şimdi, EGO’nun körüklü otobüsleri üzerinden vereceğim iki örnekle, haklı-haksız meselesine yanıt arayalım.
MAN: 18 metre uzunluğunda. 36 oturan, 116 ayakta ve bir engelli yeri olmak üzere toplam 153 yolcu kapasiteli.
* Yolcu taşıma kapasitesinin yüzde 50’si oranında yolcu kabul edin.
* Oturma şeklinin teması engelleyecek şekilde olmasına dikkat edin.
*
Lakin.
Bu fotoğraf, 27 Mart Cuma günü sabah saat 07.00 sularında EGO’nun 351 hat numaralı “AKŞEMSETTİN-SU DEPOSU-MAMAK-SIHHİYE-ULUS” otobüsünde çekilmiş.
Geçen yazımda, “65 yaş ve üstü için bu karar alınmalı” başlığıyla, okurlardan gelen şu öneriye/talebe yer vermiştim:
* “Toplu taşımadan ücretsiz yararlanan 65 yaş ve üzeri vatandaşları koruyabilmek için bir süreliğine ‘ücretsiz binişler’ iptal edilsin.”
* “65 yaş ve üzeri vatandaşları evde tutmanın en kolay yolu, ücretsiz toplu taşıma kullanımının korona tehlikesi geçinceye kadar kaldırılması.”
*
Gazetede her pazartesi görmeye alıştığınız bu köşeyi, bekletmek istemedim.
Çünkü, Burada Okur Yazar’ın da gündeminde koronavirüs var.
*
Ta ilk günden beridir söylenen şu:
“Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının en çok etkilediği yaş grubu 65 yaş ve üstü.”
Hatırlayın.
Daha geçen hafta da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs tehdidini anlatırken, “65 yaş ve üstü vatandaşlarımız hele diyabet, kalp gibi hastalıkları varsa mümkün mertebe dışarı çıkmamalı” demişti.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının Türkiye’de yayılmasını engellemek için ciddi tedbirlerin alındığı şu günlerde, her iki okurumuz da endişelerini şöyle dile getiriyor:
* Mehmet Özdemir: “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ALO 153 Mavi Masa hattını(Başkent 153) beş kez arayıp, Ulus Hali ve çevresinde açıkta satılan gıda maddeleri ile ilgili şikâyette bulundum. Üstü başı kir içinde, balık kızartıp ekmek arası satanlar bile var.”
HER AN KAZA YAŞANABİLİR CAN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI
“Ziraat ve Zübeyde Hanım mahalleleri arasında kalan okullar, hastanelere gidiş-geliş, otobüs/dolmuş durakları... Her gün genci yaşlısı çok sayıda insan, buradan yolun karşısına geçmeye çalışıyor. Demir bariyerlerden sadece birinin açık olması nedeniyle, yayalar iki yol arasında sıkışıyor. Her an bir kaza yaşanabilir. Ankara Büyükşehir Belediyesi bu noktada bir önlem almalı, yayaların can güvenliği sağlanmalı.”
OKUL DUVARI ÜÇ AYDIR BU HALDE
Çankaya’nın Lizbon Caddesi’nde(Öveçler), Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “bordür-tretuvar onarımı” ekiplerini fotoğraflayan okurumuzun iletisi şöyle:
BÖYLE BİR UYGULAMA GÖRMEMİŞTİK
“Ekipler, kaldırımlardaki ağaç dikim yerlerini kilit taşları ile kapattı. Ankara’da daha önce böyle bir uygulama görmemiştik. Eğer bu yeni uygulama yaygınlaşırsa, kentimizi betona çevirir. Bir fidan dikmek çok mu zor iş? Gelecek hepimizin, duyarlı olalım ve beton başkent yaratmayalım.”
Bu daha bi şey mi?
Öyle yollar var ki...
Bir yanlış, dört doğruyu götürüyor.
Sanki yol “azaplı...”
*
Bu daha bi şey mi?
Öyle yollar var ki...