Fatih Tekeci

Evin önüne park ettiğiniz araca “haksız yere” ceza yazılıyorsa...

Şu soru kaçınılmaz olur:
“Acaba komşulardan biri, art niyetli Fahri Trafik Müfettişi mi?”
*
Okurumuz Mehmet Münir Yıldırım’ın başından geçenler, işte tam da bu soruyu sordurmuş.
*
Önce olayı özetle anlatayım:
Mehmet Münir Yıldırım, Yenimahalle’nin İlkyerleşim Mahallesi’ndeki Memurlar Sitesi’nde 32 yıldır ikâmet ediyor.

Çok söyledim, çok yazdım: “Ankara’da toplu taşımanın çilesini binen bilir.”

Öyle bi çile ki...
Sanki romatizma.
Hangi otobüs durağı “es” geçecek...
Hangi otobüsün “engelli rampası” çalışmıyor...
Hangi otobüs “65 yaş” üstünü almıyor...
Daha otobüs durağa yanaşmadan anlar.
*

Burada Okur Yazar’ın hafta başı içtimasında, BelkoAir’la ilgili şu şikâyetler vardı:

1) Kızılay’da kuyruk rezaleti yaşıyoruz, insanların durması için durak yok.
2) Esenboğa Havalimanı içinde yeteri kadar yönlendirme levhası yok.
3) Otobüslerin olduğu yerde ve otobüslerin içinde duraklarla ilgili bilgi yok.
4) Duraklara yaklaşıldığında anlaşılması zor bir sesle anons yapılıyor.
5) Personel İngilizce bilmiyor, biletleme işi otobüsün içinde yapılıyor.

Malumunuz... Esenboğa Havalimanı ulaşımını sağlayan 442 numaralı EGO hattı özelleştikten sonra yerini “ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HAVAALANI YOLCU TAŞIMA ARACI” adı altında “Belko-Air” aldı.

DURAK DA YOK

Belko-Air’in web sitesine girin, “Her şey Ankara için” diyor.
Ama bakın, okurumuz Hüseyin Ekşi ne diyor:
“Kızılay’da kuyruk rezaleti yaşıyoruz. Bu soğukta insanların durması için durak da yok.”

SORU(YORUM)

Yazıyor yazıyor..! Kentimizin, kendimizin gazetesi Hürriyet Ankara’da okurlar, daha güzel ve daha yaşanabilir bir Ankara için şikâyetlerini yazıyor...

Her pazartesi “Burada Okur Yazar” adlı bu köşeyi pürdikkat takip eden Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ise okurların iletileri üzerine harekete geçiyor.
Ve...
“OKURLAR YAZIYOR, SORUNLAR ÇÖZÜLÜYOR.”
*
Hürriyet Ankara okurlarının şikâyetleriyle ilgili ABB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nın “Medya Takip” biriminden gelen yanıtlar şöyle:

(1) 2 ARALIK 2019

Önce, meseleden haberdar olmayanlar için kısa bir özet geçelim.

“Burada Okur Yazar” takviminde tarih: 16 Eylül 2019.
Türkiye S.S. Yapı Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜRKKONUT) Genel Başkanı Yılmaz Odabaşı, TÜRKKONUT Çayyolu-2 Uydukent’te 18 yılda dikilen 99 bin adet ağaç ve bitki örtüsünün, mart ayından itibaren kaderine terk edildiğini kaydetti. Ankara Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki bölgeyle ilgili, “Firma, ‘zarar ediyorum’ diyor ve bakım yapmıyor. Kuruyan ağaçlar dikkat çekmesin diye diplerinden kesiliyor” diye isyan etti.
*

İsmi bende saklı (gizli kalmasını istemiş) okurumuz, Keçiören’in Gümüşdere Mahallesi’nde açıktan akan kanal suyunun video’sunu göndermiş.

Okurumuz, tam da bu bölgede Keçiören Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi ve Fethiye Kemal Mumcu Anadolu Lisesi’nin bulunduğuna dikkat çekerek, şu şikâyette bulunmuş:

KOKUDAN GEÇİLMİYOR

“Kanal suyu, Ankara Çayı’na akıyor. Kokudan geçilmiyor, okullarda bile öğrenciler pencere açamıyor. İnsan sağlığını ve çevreyi tehdit eden bu görüntünün bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz.

SAHİPLENEN OLMADI

Tarih: 27 Aralık 1919. Yer: Keklikpınarı.

3 bini atlı, 700’ü yayan olan Seymen alayı...
Ve bacı erenler...
Ve tabii on binlerce insan...
Deli divane olmuşlar, koca bir çember kurmuşlar.
Çemberin tam ortasında, o günü “tarihi bir gün” yapan...
Aslında, “tarih yazan” biri var:
“MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.”